Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım hocanın organize ettiği bir güzel faaliyet…
Bu köşeden sık sık duyurduğum, ayrıntılar verdiğim çok önemli bir etkinlik; Kardeşlik Köprüsü…
Irkı başka, mezhebi başka, bölgesi başka, siyasi görüş ve düşünceleri başka ama ortak paydaları Müslüman olan tüm kesimleri buluşturan ve kaynaştıran bir faaliyet, Kardeşlik Köprüsü…
Daha önce de yazdım; bence devletin her bakımdan sonuna kadar, A’dan Z’ye desteklemesi gereken bir proje: Kardeşlik Köprüsü!
Zira devletin yapması gereken bir faaliyet, Kardeşlik Köprüsü çalışması ile gerçekleştiriliyor.
Kardeşlik Köprüsü programları, ülkemizde farklı kesimler arasında adeta bir tutkal, harç vazifesi görmekte.
Bugüne kadar farklı bölgeler arasında kuruldu; bu yıkılmaz, muhkem köprü!
***
Uluslararası Necmettin Erbakan ve Filistin Davası Sempozyumu için İstanbul’a gelen Muhittin Yıldırım Hoca, Kardeşlik Köprülerinin önümüzdeki Haziran ayında yeniden kurulmaya başlanacağı müjdesini verdi, sohbetimiz sırasında.
Haydi hayırlısı…
ÇOK GÜZEL HAREKETLER!
* Yıldız Holding bünyesinde bulunan Ülker ürünleri fiyatları, Ramazan Bayramı sonuna kadar sabit kalacak. Bayramlık çikolata ve şekerlemede, tüketicilere uygun fiyatlı ürün seçenekleri sunulacak. Ayrıca bazı ürünlerde yüzde 15 ila yüzde 30 arasında değişen indirimler uygulanacak. Yıldız Holding bünyesindeki diğer şirketlerde de Ramazan ayı boyunca indirimler devam edecek.
* İşadamı Mehmet Reis’in liderliğindeki Reis Gıda da farklı dönemlerde sabit fiyat uygulaması ile tüketicinin yanında yer aldı. Bunu bu Ramazan yine yapmalı! “Tarım alanları amacı dışında kullanılmamalı!”, “Su kaynakları kirletilmemeli ve tasarruflu kullanılmalı!”, “Köy ve beldelerde yaşayanların şehirlere göç etmemesi için gerekli önlemler alınmalı!”, “Üreten Türkiye istiyorsak üretim yapmamız gerekir!” yaklaşımları, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis’e ait.
***
Bunlar çok güzel hareketler.
Şunu beklerim; diğer holdinglerimiz, şirketlerimiz de bu zor dönemde vatandaşımızın yanında olmalıdır.
Unutmamak lazım ki, para elbette önemlidir ama her şey değildir…
AHLÂK VE MANEVİYAT ESASLI KALKINMA!
Necmettin Erbakan Üniversitesi Kültür Yayınları arasında yayınlanan ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile alakalı olan eserde, akademisyen Doç. Dr. Abdullah Demir'in kaleme aldığı, “Millî Görüş Hareketi’nin Sanayileşme Tasavvuru ve Yeni Bir Sanayileşme Okuması” başlıklı makalesinde dikkat çeken başka detaylar da var. Okuyalım;
* “Yaradılış amacımız, yaşı ve işi ne olursa olsun, herkesin bütün bilgi, görgü ve teknolojik imkanlarıyla, iyilikleri özendirmesi ve kötülükleri önlemesini gerekli kılmaktadır. Rekabet edilecek konu temelde iyilik ve güzelliktir.”
* “Sanayileşme, mevcut dünya koşullarında adaleti tesis etmek için zorunlu istikamettir. Bu bağlamda “Düşmanlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet hazırlayın...” ayetinin gereği ve “Düşmanın silahı ile silahlanın” kelam-ı kibarı düstur edinilmelidir.”
* “21. yüzyılın sanayi ve teknoloji strüktürü gittikçe mekâna bağlılık kavramını azaltan ve softlaşan bir niteliğe bürünmüştür. Yani fabrikasız üretim çağı iyi okunmalıdır.”
* “Erbakan’ın siyasi ve sanayi mücadelesi şunu göstermektedir: İleri teknoloji meselesi, sadece bir inanma ve vitesi buna göre değiştirme meselesidir.”
* “Ahlâk ve maneviyat esaslı “kalkınma” esastır.”
* “Takip ederek rakiplerimizi geçemeyiz. Bunun için Erbakan’ın savaş gemisi ve füze örneğindeki yaklaşımını dikkate alarak yeni bir kalkınma paradigması geliştirmemiz gerekir.”
* “Yerli ve milli teknik otoritelere yatırım yapılmalı ve fırsat verilmelidir.”
* “Teknoloji ancak ilahi kültürün egemen olduğu bir uygarlığın elinde insana, hayvana ve tabiata düşman bir yapıya bürünmeyecektir.”
* “Türkiye ve Milli Görüş Hareketi bağlamında 1960 ile 1985 yılları arasında ağırlıklı bir biçimde kullanılan ağır sanayi söylemi doğru ve yerinde bir söylemdir.”
* “Teknolojik bağımlılık birçok bağımlılık türlerini de beraberinde getirmektedir. Avrupa’nın teknolojisini alalım ahlakını almayalım yaklaşımı da artık belli düzeyde terkedilmesi gereken bir düşünce tarzıdır. Teknolojiyi transfer ettiğinizde farkında olmadan onu üreten toplumun değerlerini de transfer etmektesiniz. Çözüm Erbakan’ın her zaman vurguladığı gibi “milli ve güçlü” bir yapı kurmaktan ve her açıdan donanımlı insanlar yetiştirmekten geçmektedir.”
* “Necmettin Erbakan hem sosyal, siyasal, kültürel, teknolojik, akademik yönleriyle hem de fikriyat, nezaket, dil, söylem ve üslup açısından keşfedilmeyi beklemektedir.”
* “İslam dininin mümkün mertebe sanayileşmeyle ilgili kırmızı çizgilerinin iyi anlaşılıp, uygulanması gerekir.”
***
Gelecek nesiller için faydalı bir çalışmaya imza attı, akademisyen Doç. Dr. Abdullah Demir. Tebrik ediyorum.
“DİYANET İŞLERİNE BAĞLI ZEKÂT MÜDÜRLÜKLERİ KURULMALIDIR!”
* “Günümüzde insanlar, acaba zekâtımı kime vereceğim, gerçek fakirleri, inançlı kişileri nasıl ve nerede bulacağım endişelerini yaşamaktadırlar. Zira bakarsanız sonradan, zekât verdiğiniz kişinin fakir olmadığını veya layık olmadıklarını görürsünüz. Duygu sömürüsü yapan yalancı, düzenbaz, seni ikna eden, dilbazlıkla kandıran fırsatçılar her zaman ortaya çıkmaktadır.”
* “Zekâtları toplama, yerine ulaştırma görevleri Osmanlı İmparatorluğu’nda devlete bağlı zekât memurlukları tarafından üstlenmişken nedense günümüzde sadece insanların tercihine bırakılmıştır. Günümüzde bu en büyük sosyal dayanışma yardımlaşmalar en güzel bir şekilde değerlendirilmelidir.”
* “Her ilde diyanet işlerine bağlı zekât müdürlükleri kurulmalıdır. Diyanet işleri eskiden olduğu gibi bu görevi tekrar üstlenmeli, insanlar gönül rahatlığıyla zekâtlarını vermelidir. Çünkü müracaat eden fakirlerin, gayrimenkul ve menkul varlıkları, resmi kayıtlarda daha sıhhatli bir şekilde ortaya çıkacaktır.” (Mustafa Ceyhun, Doğu Gazetesi)
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
visit website
