BBK da nedir?

Açılımı şu; Biri Bizi Kandırıyor!

Türkiye-ABD Stratejik Mekanizma Toplantısı sonrası ortak açıklama yapıldı. Ortak açıklamada, terör örgütlerine ve Siyonist rejim İsrail'e açıktan destek vermesiyle bilinen ABD'yle terörle mücadele istişarelerinin yeniden başlatıldığı vurgulandı.

Haber böyle...

* Kıbrıs Barış Harekâtı’nda ülkemize silah ambargosu koyan

Amerika!

* Hemen güneyimizde bir terör devleti kurmak için binlerce TIR silah ve mühimmatı teröristlere gönderen ve göndermeye devam eden Amerika!

* Irak’ı işgal eden, milyonlarca Müslümanı katleden Amerika!

* Mehmetçiğin başına çuval geçirme cür’etine yeltenen Amerika!

* Afganistan’da 20 yıl boyunca taş üstünde taş bırakmayan Amerika!

* Suriye’yi parçalayan Amerika!

* Libya’yı Libya olmaktan çıkaran Amerika!

* NATO’nun yeni konseptinde İslam’ı kendisine düşman ilan eden Amerika!

* 27 Mayıs darbesinin... 12 Eylül darbesinin... 15 Temmuz darbesinin ve yeryüzündeki neredeyse tüm darbelerin arkasında, yanında, sağında, solunda olan Amerika!

* “Rahip Brunson’u bırak yoksa ekonominizi mahvederim!” diyen Amerika!

* Gazze soykırımının arkasında olan Amerika!

***

Velhasıl...

Yeryüzünde hangi noktada bir terör hareketi varsa bunların yanında ve arkasında olan Amerika!

Bu Amerika ile mi teröre karşı iş birliği yapılacak?

Bu bir şaka mı? Gerçek mi?

Tekrar edelim; biri bizi kandırıyor mu ne?

Peki ya sizce!

MİLLÎ GÖRÜŞ BELEDİYELERİ RANT KAPISI DEĞİL; HAK KAPISI İDİ!

Millî Görüşçü belediye başkanı olarak Şanlıurfa’da unutulmaz hizmet ve icraatlara imza atan İbrahim Halil Çelik, Millî Görüş belediyeciliğinin diğer belediyecilik anlayışlarından farklarını şu şekilde dile getiriyor:

“İman varsa imkân da vardır” diyen Erbakan Hoca’nın bu seçilmiş belediye başkanları, davanın birer serdengeçtileri idi. İşte bu dava erlerinin isimlerinin baş harflerinden çıkan “FATİH” simgesi bize Anadolu’da 1994 yılında büyük bir fütuhat oluşturacaktı.

Belediye başkanlarımızın halka sıcak ilgi ve hizmet anlayışı, Millî Görüş belediyeciliğinin her il ve ilçede kendini gösterecekti. Yurdun her köşesinde tutuşan bu dava ateşi sevgi halesine dönüşmüştü.

1994 Mahalli İdareler Seçimlerinde bu aşk ve şevkle yapılan çalışmalar semeresini gösterdi. Yerel seçimlerde bu hummalı faaliyetin neticesi, sandıklar açıldığında bir devrim yaşanmıştı. Sandıklar reylerden patlamıştı.

Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Diyarbakır, Erzurum, Kayseri ve Konya gibi altı büyükşehirle, yirmi iki il ve onlarca ilçe ile belde belediye başkanlıklarını Refah Partisi kazanmıştı. Bu da halkımızın Hakk’a ne kadar iştiyaklı olduğunun bir göstergesi idi. Millî Görüş belediyeleri rant kapısı değil; Hak kapısı idi.

Belediyelerdeki bu başarı Millî Görüş davasını şaha kaldırmıştı. Millî Görüş belediyeciliği, şehirlerin gönüllerinde taht kurmuştu. Belediye hizmetleri alınan oylara göre değil, adil bir şekilde ihtiyaçlara göre yapılıyordu.

1995 Milletvekili Genel Seçimlerinde Refah Partisi, Türkiye’de birinci oldu. Artık dünya Adil Düzen’in yeniden işleyişine şahit olacaktı. Millî Görüş, hükümet oldu. Ancak şer odakları, 28 Şubat’ta boş durmadılar. Yerel yönetimlerde destan yazan, iktidarda insanlarımıza nefes aldıran Necmettin Erbakan Hocamız ve değerli ekibiyle tüm vatan evlatlarına akıl almaz saldırılarda bulundular. Bu şer ittifakının üyelerini ve destekçilerini de asla unutmayacağız.

Erbakan Hoca, tek başına bir siyasi ordu idi. Gün geçtikçe onun değeri daha iyi anlaşılacaktır.”

MİLLÎ GÖRÜŞ BELEDİYELERİ NELER YAPTI?

İbrahim Halil Çelik… Şanlıurfa eski belediye başkanı…

Şanlıurfa’da, Millî Görüş belediyeciliğinin en güzel örneklerinden birini yaşattı, İbrahim Halil Çelik…

Peki, bunu nasıl başardı?

Millî Gazete’nin okurlarına sunduğu ve halen de dağıtımı devam eden Özel Erbakan Eki’nde bunu şöyle anlatıyor, İbrahim Halil Çelik;

“Türkiye’de birçok siyasetçinin hayallerinden bile geçiremediğini, icraatlarıyla hayata geçiren Millî Görüş’ün lideri Erbakan Hoca idi. Erbakan Hoca’nın, “Fabrika kuran fabrika”, “Ağır Sanayi”, “Önce Ahlâk ve Maneviyat”, “Şahsiyetli Dış Politika” ve şehirleri yeniden asli hüviyetlerine irca eden medeniyet tasavvuru yurdun her yanında yankılanıyordu…

Millî Görüş belediyeciliğinde belediyeler protokol kapısı değil, hizmet kapısı olacaktı. Belediyeler sadece maddi köprüleri değil; gönüller arasındaki köprüleri de inşa edecekti. Sosyal belediyecilikte şehirlerin kültüründen tarihine, ilminden irfanına, güzel sanatlarından el sanatlarına kadar halkın hizmetinde olacaktı. Şehirlerde tüketen değil, üreten belediyecilik ilkeleri tatbik edilecekti…

Halka hizmet Hakk’a hizmet olacaktı.”

KISA ADI ‘FATİH’ OLAN BEŞ ŞEHİR, BEŞ BAŞKAN

İbrahim Halil Çelik, 1989 yılında iş başı yapan Millî Görüşçü 5 belediye başkanını anlatırken şu nitelemeyi yapıyor: “Dava uğruna gece gündüz belediye ekipleriyle çalışan davanın kara sevdalıları…” Okuyalım;

“Bunlar adım adım tatbik edilirken 1989 Mahalli Seçimleri gelip çatmıştı. 1989 Yerel Seçimlerinde kazanılan beş şehrin siyasal tarihimizde “Fatih” simgesini oluşturan Serhat Şehri Van’ın yiğit Belediye Başkanı Fethullah Erbaş’ın; milli duruşun simgesi, Yedi Güzel Adam’ın şehri Kahramanmaraş’ın vefalı Belediye Başkanı Hacı Ali Sezal’ın; Anadolu Selçuklu Devleti’nin Darü’l Ala’sı, Milli Mücadele’nin kalbi, Anadolu’nun birlik ve dirlik yurdu Sivas’ın has evladı Temel Karamollaoğlu’nun; tarihin sıfır noktası, Mezopotamya’nın incisi, Peygamberler Şehri Şanlıurfa’nın, o put kıran ceddi Hz. İbrahim’in genlerini yüreğinde taşıyan Urfa Belediye Başkanı İbrahim Halil Çelik’in ve Anadolu Selçuklularıyla Karamanoğlu devletlerine başkentlik yapmış, zamanı aşan şehri, Mevlana’nın şehri Konya’nın yiğit evladı Halil Ürün’ün baş harflerinden oluşuyordu.

İşte bu “FATİH” simgesi, bir mananın ve bir siyasi hareketin imzası olmuştu…

Siyasette İslam medeniyetinin meşalesini yeniden yakan Erbakan Hoca’nın bu uç beyleri, şehirlerde halka efendi değil, halka hizmet eden birer hizmet erleri idi. Bunlar dava uğruna gece gündüz belediye ekipleriyle çalışan davanın kara sevdalıları idi. Bunlar gönül sarayımızın temel sütunları idi. Bu belediye başkanlarının, aziz Anadolu’nun her karışında ayak izleri, her dağında ve ovasında avazları vardı.”

---

QOSHE - BBK - Adnan Öksüz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

BBK

4 19
11.03.2024

BBK da nedir?

Açılımı şu; Biri Bizi Kandırıyor!

Türkiye-ABD Stratejik Mekanizma Toplantısı sonrası ortak açıklama yapıldı. Ortak açıklamada, terör örgütlerine ve Siyonist rejim İsrail'e açıktan destek vermesiyle bilinen ABD'yle terörle mücadele istişarelerinin yeniden başlatıldığı vurgulandı.

Haber böyle...

* Kıbrıs Barış Harekâtı’nda ülkemize silah ambargosu koyan

Amerika!

* Hemen güneyimizde bir terör devleti kurmak için binlerce TIR silah ve mühimmatı teröristlere gönderen ve göndermeye devam eden Amerika!

* Irak’ı işgal eden, milyonlarca Müslümanı katleden Amerika!

* Mehmetçiğin başına çuval geçirme cür’etine yeltenen Amerika!

* Afganistan’da 20 yıl boyunca taş üstünde taş bırakmayan Amerika!

* Suriye’yi parçalayan Amerika!

* Libya’yı Libya olmaktan çıkaran Amerika!

* NATO’nun yeni konseptinde İslam’ı kendisine düşman ilan eden Amerika!

* 27 Mayıs darbesinin... 12 Eylül darbesinin... 15 Temmuz darbesinin ve yeryüzündeki neredeyse tüm darbelerin arkasında, yanında, sağında, solunda olan Amerika!

* “Rahip Brunson’u bırak yoksa ekonominizi mahvederim!” diyen Amerika!

* Gazze soykırımının arkasında olan Amerika!

***

Velhasıl...

Yeryüzünde hangi noktada bir terör hareketi varsa bunların yanında ve arkasında olan Amerika!

Bu Amerika ile mi teröre karşı iş birliği yapılacak?

Bu bir şaka mı? Gerçek mi?

Tekrar edelim; biri bizi kandırıyor mu ne?

Peki ya sizce!

MİLLÎ GÖRÜŞ BELEDİYELERİ RANT KAPISI DEĞİL; HAK KAPISI İDİ!

Millî Görüşçü belediye başkanı olarak Şanlıurfa’da unutulmaz hizmet ve icraatlara imza atan İbrahim Halil Çelik, Millî Görüş belediyeciliğinin diğer belediyecilik anlayışlarından farklarını şu şekilde dile getiriyor:

“İman varsa imkân da vardır” diyen Erbakan Hoca’nın bu seçilmiş belediye başkanları, davanın birer serdengeçtileri idi. İşte bu dava erlerinin isimlerinin baş harflerinden çıkan “FATİH” simgesi bize Anadolu’da 1994 yılında büyük bir fütuhat oluşturacaktı.

Belediye başkanlarımızın halka sıcak ilgi ve hizmet anlayışı, Millî Görüş........

© Milli Gazete


Get it on Google Play