Sömürgeciliğe karşı kurtuluş savaşında bulunmuş bir milletin dönüşüp değişiminin yaşandığı şu zamanda olanları hayret ile izliyoruz. Fransızların, İngilizlerin, İtalyanların ülkemizi işgal ettikleri bir zamanda milletimizin bir bütün direnişi anlamlıydı. İnsanlık için de örnek bir davranıştı. Özgürlüğüne, kültür ve medeniyet, özüne sadık olan bu milletin yapabileceği son bir hamleydi. Bunda da başarılı olundu.

Filistin işgal altında. Geçen yüzyılın başından itibaren Siyonizm’in adım adım işgal ettiği bu toprakları, sömürgecilerin desteğiyle yerli halkın elinden toprakları alınmıştır, kalanlar da alınmaktadır. Bu süreç durmaksızın süregelmektedir. İşgalin, evlerin ve toprakların bu insanların ellerinden alınışının gerekçesi: “yerleşimciler” diye tanılanmasıdır. Bu işgali yapanlar dünyanın değişik ülkelerindeki Yahudileri toplayarak Filistin’e taşımaktadırlar.

Yakın zamanda Rusya Ukrayna savaşında Filistin’e getirilen Yahudilerin yerleştirilmesi süreci bu anlamda göz ardı edilmemeli. Savaşların çıkış nedenleri üzerinde de durulmalı. Bu savaşlar bir anlamda Siyonizm’in amaçlarına dönük bir çabadır. Bu, yeni bir durum değildir.

Bizi hayrete düşüren taraf Millî Mücadelede Sömürgeci emperyalleri kovan bağımsızlığını elde eden, büyük Devlet olma şansını kaçıran bu milletin sömürgecilerden yana bir tavır içine girmesidir.

Irkçılığa bürünmüş bu milletin iç bütünlüğünü zedeleyen davranışlardan kaçınmaması, her geçen gün giderek ırkçılık ruhunun faşizan bir ruha bürünmesi süreci dikkat gerektirir.

İnsan olma erdemini bir yana bırakan bu ırkçı tutumlu kimseler, gelecekte başlarına gelebileceklerinin bile hesabını yapmayacak kadar bilinçsizdirler. Ya da öyle görünmek ve bilinmek istiyorlar. Büyük bir zulüm ile karşı karşıya kalan Filistin Halkı sadece Müslümanlardan oluşmuyor. Orada Ermeniler, Hıristiyanlar ve başka topluluklar da var. Geçmişte Müslümanlar ile Hıristiyanlar büyük ağırlık oluşturuyordu. Yahudilerin nüfusu toprakları oldukça azdı. Bugün ise işgal ederek neredeyse tamamına konmuş durumdadırlar.

Irkçı bakış ile bu büyük drama sahip çıkanlara “Arap sevici” demeleri ne kadar da yadırgatıcı, ve hatta insanlık dışı. Onlar diyelim ki “Arap sevici”, peki siz kimsiniz, kimi benimsiyor ve seviyorsunuz? Sömürgecileri, işgalcileri sahiplenmiş olmuyor musunuz? Onları böyle töhmet altında tutarken sevginiz ve muhabbetiniz kime?

Bu kadar da mı insan olma erdeminizi yitirdiniz?

Irkçılığın temelinde ve bize de sirayet eden Siyonizm’in Fransız İhtilali’nden beri süre gelmesiyle Büyük Devletimizin ırkçılıkla sömürgeciler tarafından dağıtılması neden hesaba katılmaz.

Irkçılık maalesef duyuları köreltiyor.

Büyük bir milletiz. Irk bizim önceliğimiz değildir. İnsan olma erdemi her şeyin üzerindedir. Müslüman oluşumuz ise bizim için bağış ve bir lütuftur. Müslümanların ırkçı bir ruha bürünmesi, dünyalarını daraltması, birlikteliğin dağılması milletimize büyük bir zararı olmuştur.

Anadolu içine sıkışmış bu Müslüman millet birçok ırktan oluşuyor. Türkler, Kürtler, Araplar, Lazlar, Çerkezler, Boşnaklar vs. bunun dışında başka kavimler de bulunuyor.

Bağımsızlığına özgürlüğüne düşkün olan bir milletin ırkçılık gibi ve bunu faşizan bir tutuma dönüştürmesi kabul edilemez.

Aslında Arap sevicilik suçlaması, salt bir ırka dönük bir tutum değildir. Bu, İslâm düşüncesine, medeniyetine, milletine, Peygamberine dönük bir tutumdur. İslâm dışı bir davranıştır.

Arap sevici diyerek kimden yana tavır takınılıyor? Sömürgecilerden, Batılılardan ve hatta Amerika ve Siyonizm’den yana bir tutuma bürünülmektedir. Bu bağlamda ırkçıların bu davranışı bir ufuk daralmasıdır. Körelmedir, duygusuzlaşmadır.

QOSHE - Irkçıların Sömürge Seviciliği - Ali Haydar Haksal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Irkçıların Sömürge Seviciliği

4 56
13.12.2023

Sömürgeciliğe karşı kurtuluş savaşında bulunmuş bir milletin dönüşüp değişiminin yaşandığı şu zamanda olanları hayret ile izliyoruz. Fransızların, İngilizlerin, İtalyanların ülkemizi işgal ettikleri bir zamanda milletimizin bir bütün direnişi anlamlıydı. İnsanlık için de örnek bir davranıştı. Özgürlüğüne, kültür ve medeniyet, özüne sadık olan bu milletin yapabileceği son bir hamleydi. Bunda da başarılı olundu.

Filistin işgal altında. Geçen yüzyılın başından itibaren Siyonizm’in adım adım işgal ettiği bu toprakları, sömürgecilerin desteğiyle yerli halkın elinden toprakları alınmıştır, kalanlar da alınmaktadır. Bu süreç durmaksızın süregelmektedir. İşgalin, evlerin ve toprakların bu insanların ellerinden alınışının gerekçesi: “yerleşimciler” diye tanılanmasıdır. Bu işgali yapanlar dünyanın değişik ülkelerindeki Yahudileri toplayarak Filistin’e taşımaktadırlar.

Yakın zamanda Rusya Ukrayna savaşında Filistin’e getirilen Yahudilerin yerleştirilmesi süreci bu anlamda göz ardı edilmemeli. Savaşların çıkış nedenleri üzerinde de durulmalı. Bu savaşlar bir anlamda Siyonizm’in amaçlarına dönük bir çabadır. Bu, yeni bir durum değildir.

Bizi hayrete düşüren taraf Millî Mücadelede Sömürgeci emperyalleri........

© Milli Gazete


Get it on Google Play