Bir dönemin önemli isimlerinden, adı sürekli hep hayırla anılan bir âlim ve bilge insanın dünya hayatını tamamlaması ebedî âleme göçmesi takdir ve kader. Bu, insanda derin bir sarsıntı oluşturur. İnsanlarda bıraktığı izlenim, naif, mütebessim, saygın duruşuyladır. Onun dünyasında ve etrafında olumsuzlanacak hiçbir an ve duruma rastlanmaz.

Âlim ve zahit, veli duruşlu Lütfi Doğan Hoca farklı bir yüz oluşturdu. Siyasetin en karmaşık en cafcaflı dönemlerinde hiçbir kesimin hedefi olmadı. Buna fırsat da vermedi. Bir insanın en önemli özelliği bulunduğu hâli hayata yansıtması saygı uyandırdı.

Merhum Erbakan Hoca’nın değer verdiği bu saygın insanlardan birçoğu yanında yer aldı. Siyasete giren ya da girmeyen bu tip insanların düşünce hareketi üzerinde olumlu etki ve yansımaları oldu.

Ender zamanlarda Ankara’ya gittiğimde, İstanbul’da düzenlenen ESAM toplantılarındaki karşılaşmalarımızda yazılarımı okuduğunu söylerdi. Takdir ve teşekkür ederdi.

1975-76 öğrenim yılında, İmam Hatip Okulu diploması ile Erzurum’daki üniversiteye toplu girdiğimiz ilk yıl. Üniversite rektörü Kemal Bıyıkoğlu’nun çabalarıyla gerçekleşmişti. Bu toplu girişimiz ile MTTB ile Akıncılar derneklerinin hareketlendiği dönemin başlangıcı oldu.

Lütfi Doğan Hoca 1973 seçimlerinde Erzurum senatörü olarak seçimi kazanmıştı. O dönemde senato seçimlerinde B grubu var. Lütfi Doğan Hoca bu guruptandı. İki yıl sonra 12 Ekim 1975 yılında kısmi Senato seçiminde yeniden aday oldu. Lütfi Doğan Hoca MSP adayı idi. MSP il binası hükümet konağını geçer geçmez hemen yanında iki katlı bir binanın üstünde. Altında kitapçı vardı. Lütfi Doğan Hoca’yı ilk kez MSP il binasında gördük, tanıştık. Seçim çalışmaları için ekipler oluşturuldu, benim de içinde olduğum ekip ovadan Rize yönüne, dağ eteklerine kadar gittik. Bizim ekipte ismini anımsayabildiğim İzzet Uzun vardı. Ova köylerindeki camilere bizi almadılar. AP’yi destekleyen Kırkıncı Hoca’nın etkisi var. Camilere giremediğimizden dışarıda namazlarımızı eda ettik. Dağın eteğinde bir suyun başında yanımızda götürdüğümüz nevalemizle, köylünün verdiği küflü peynir ile karnımızı doyurduk. Akşam döndüğümüzde yurtlar Ülkücüler tarafından işgal edilmiş. Yurtlara bir hafta giremedik. Arkadaşların evlerinde, camilerde bir hafta kalındı. Benim Elâzığ’dan arkadaşlarım vardı onların yanında kaldım. Oğuzhan Asiltürk Bey İçişleri Bakanı. Erzurum’da MSP’nin üç milletvekili vardı. Korkut Özal Tarım Bakanı, diğer milletvekilleri ile birlikte geldi, görüşmeler yapıldı. Üniversitede dört yurt vardı. Birinci yurdun birinci katı, ikinci yurdun ikinci katı, üçüncü yurdun üçüncü, dördüncü yurdun dördüncü katı bize verildi. Bir hafta sonra yurtlara yerleştik. O arada seçim çalışmalarına devam ediyoruz. Seçimler yapıldı, sonuçları parti il binasında heyecanla bekliyoruz. Lütfi Doğan Hoca, Süleyman Arif Emre milletvekilleri orada. Sonuçlar geldikçe moralimiz bozuldu. Gelen verilere göre MHP 38 bin, MSP ise 36 binlerde. Süleyman Arif Emre Bey moral veriyor. Bu seçimi alacağız. Henüz İspir’in sonuçları gelmemiş. Sonuçlar gelince seçim kazanıldı. Lütfi Doğan Hoca yeniden senatör oldu.

Lütfi Doğan Hoca’mızın sükûneti, sabrı, mütebessim hâli bende iz bıraktı. Hep saygın duruşu ile belleklerimizde yer etti. Yumuşak sesli, naif duruşu, insanı etkileyen sıcaklığı ve yakınlığı etkiliydi. Bilinen siyasetçi tipolojisine hiç uymadı. Kendi dünyasının derinliğinde yaşadı. Bir ömrü ilmiyle, birikimiyle tamamladı. Ana istikamet sahibiydi. Son dönem seçimlerde adının iktidar çevresindekiler tarafından farklı oluşturulmasından rahatsız oldu, üzüldü. Milli Görüş düşünce hareketinin dağ gibi manevi bir kalesiydi. Bir âlimin göçüşü büyük bir sarsıntı ümmet için. Onun yeri kendine özgüydü. Hep hayırla ve rahmetle anılacak inşalla

QOSHE - Lütfi Doğan Hoca - Ali Haydar Haksal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Lütfi Doğan Hoca

11 0
06.12.2023

Bir dönemin önemli isimlerinden, adı sürekli hep hayırla anılan bir âlim ve bilge insanın dünya hayatını tamamlaması ebedî âleme göçmesi takdir ve kader. Bu, insanda derin bir sarsıntı oluşturur. İnsanlarda bıraktığı izlenim, naif, mütebessim, saygın duruşuyladır. Onun dünyasında ve etrafında olumsuzlanacak hiçbir an ve duruma rastlanmaz.

Âlim ve zahit, veli duruşlu Lütfi Doğan Hoca farklı bir yüz oluşturdu. Siyasetin en karmaşık en cafcaflı dönemlerinde hiçbir kesimin hedefi olmadı. Buna fırsat da vermedi. Bir insanın en önemli özelliği bulunduğu hâli hayata yansıtması saygı uyandırdı.

Merhum Erbakan Hoca’nın değer verdiği bu saygın insanlardan birçoğu yanında yer aldı. Siyasete giren ya da girmeyen bu tip insanların düşünce hareketi üzerinde olumlu etki ve yansımaları oldu.

Ender zamanlarda Ankara’ya gittiğimde, İstanbul’da düzenlenen ESAM toplantılarındaki karşılaşmalarımızda yazılarımı okuduğunu söylerdi. Takdir ve teşekkür ederdi.

1975-76 öğrenim yılında, İmam Hatip Okulu diploması ile Erzurum’daki üniversiteye toplu girdiğimiz ilk yıl. Üniversite rektörü Kemal Bıyıkoğlu’nun çabalarıyla gerçekleşmişti. Bu toplu girişimiz ile MTTB ile Akıncılar derneklerinin hareketlendiği dönemin........

© Milli Gazete


Get it on Google Play