Sömürü ruhuna kapılanların ırkçı refleksleri ağır basınca kim ve ne olduklarını unutuyorlar. Bu ille uzun süreli bir işgali gerektirmiyor. Kısa süreli işgallerin ardından, kendilerine göre modernize olan kölelerden söz ediyoruz. Onlar için ne bir medeniyetin ne de bağlı bulundukları düşünce dünyasının bir değeri var. Irk tutkuları her şeyin üzerindedir.

Siyonizm çok yönlü bir yapılanma içindedir. Bu çok uzun bir zamana dayanmıyor. Yaklaşık yüz elli yıllık bir geçmişi vardır. Irk eksenli bir öz taşıdıklarından milletleri farklı tutumlarıyla birbirine düşürürler. Irk ve sömürü bunların başında gelir.

Filistin’de Gazze işgali sürecinde bazı durumların yaşanıyor olması rastlantı değildir. Dünya kamusunun belli bir gerilim içinde karşı bir tutum sergileyince bunu bozmanın yolları olmalı. Başta Türkiye olmak üzere. Çünkü Türkiye’nin konumu, gücü ve etkisi bölgeyi yeniden harekete geçirebilir. Bunun yaşanmışlıkları var. Türkiye halkının ayaklanması sadece ülkemiz için değil hemen bütün Müslümanlar için de geçerlidir.

Araplarla Türklerin geriliminin asıl neden sömürge zihniyetinin bu İslâm milletinin halklarının birbirine düşürülmesine ve uzaklaştırılmasına neden olmuştur. Asıl yıkımlar da bundan sonra başlamıştır.

Günümüzde, Arap Baharı diye tanımlanan emperyalizm kasırgası ardından yeniden bu süreç başlamıştır. Müslüman halkların belli zaman ve dönemlerde yeniden yakınlaştığı birliktelikler oluştuğu zamanda yeniden hortlatıldı. Suriye ile Türkiye yakınlaşmasının önüne geçilmesi gerekiyordu. Söz konusu hareketlenmeyle, öngörüsüz yöneticilerin olayın içine balıklama dalmaları sonucu bu durum tamamen bertaraf edilmiştir. Suriye’nin dolaylı işgaliyle halkının tehcir edilmesi, güçlerin zayıflatılması sonucu etkisiz kılınmıştır. Bu tarihten sonra Siyonizm güç bulmuş bölgede etkinliğini artırdığı gibi, sürekli ve kesintisiz Suriye’nin üzerine bombalar yağdırmaktadır. Suriye, İran, Türkiye, Irak ve diğer ülkelerin yakınlaşmalarının önüne geçilmiştir. Bu konuyla ilgili bu köşede sayısız yazılarımızda uyarılarda bulunduk. Gelinen durumda İsrail artık Filistin’de Müslüman halkı tamamen yok etmenin son hamlesine girişmiş bulunmaktadır. Gazze’de yaşananlar bugün için geçerli, bununla kalınmayacak ardından el-Halil ve diğer bölgelerde de temizliğe başlanacaktır.

Türkiye’de ve diğer uluslarda halkların ayaklanmaları, uyanışları Siyonizm ve Sömürgeci emperyalleri rahatsız ve tedirgin etmiştir. Bunun için yeni hamleler gerekmektedir. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da oynanmak istenen futbol maçıyla ilgili skandal gelişmelerin hangi boyutlara taşındığı ortadadır. Niyet ve amaçları dolaylı olarak belirmiştir. Irk nefretinin bu denli tırmanacağı akla gelmezdi. Ne yazık ki dolaylı bir elin ya da ellerin bu işi nasıl kotardıklarının farkına bile varılamadan, nasıl bir sürece sürüklendiği ortadadır.

Ortamda bir uyutma ve yanıltma süreci yaşanıyor. Bir yanda ırkçılık tutkusuyla nefret oluşturulur insanlarımız birbirine düşürülürlerken bir diğer yanda âdeta toplumun enerjisini boşalta yöntemi de işin bir diğer boyutunu oluşturmaktadır. İktidarların değil de kitlelerin sokaklara dökülmesi elbette önemlidir. Ama bu halkların yönetenler üzerindeki baskılarını arttırması bakımından önemli ve değerlidir. Ancak asıl iş yönetenlere düşmektedir.

Muhafazakâr diye bilinen iş çevrelerinin, iktidar çevresindeki kimi kurumların İsrail’e mal satma tutkusundan hiç de vazgeçilmiş değildir. Onların mensupları İsrail’e iştah ile mallarını satmaya devam ediyorlar. Bu, âdeta devletin de teşvikiyle oluyor gibi bir izlenim oluşturuyor.

Bir spor müsabakası sonrası artan ırkçı gerilim karşı saldırı ve salvolara neden olmuştur. Bu, sadece ırki bir tutumun ötesine taşırılmıştır. Kelime-i Tevhid’e bile artık tahammül kalmamıştır. Bunun arasında yatan tamamen “Arap” ırkı nefretine dayalı tutumun ötesine bile geçilmiştir. Bu karmaşalar boşuna mı oluyor dersiniz? Bu sloganlar ve sokak gösterilerinin boyutu başka anlamlar mı içeriyor? Bunun üzerinde yoğun düşünülmesi gerekiyor.

QOSHE - Sömürge Zihniyetinin Irkçı Köleleri - Ali Haydar Haksal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sömürge Zihniyetinin Irkçı Köleleri

8 7
03.01.2024

Sömürü ruhuna kapılanların ırkçı refleksleri ağır basınca kim ve ne olduklarını unutuyorlar. Bu ille uzun süreli bir işgali gerektirmiyor. Kısa süreli işgallerin ardından, kendilerine göre modernize olan kölelerden söz ediyoruz. Onlar için ne bir medeniyetin ne de bağlı bulundukları düşünce dünyasının bir değeri var. Irk tutkuları her şeyin üzerindedir.

Siyonizm çok yönlü bir yapılanma içindedir. Bu çok uzun bir zamana dayanmıyor. Yaklaşık yüz elli yıllık bir geçmişi vardır. Irk eksenli bir öz taşıdıklarından milletleri farklı tutumlarıyla birbirine düşürürler. Irk ve sömürü bunların başında gelir.

Filistin’de Gazze işgali sürecinde bazı durumların yaşanıyor olması rastlantı değildir. Dünya kamusunun belli bir gerilim içinde karşı bir tutum sergileyince bunu bozmanın yolları olmalı. Başta Türkiye olmak üzere. Çünkü Türkiye’nin konumu, gücü ve etkisi bölgeyi yeniden harekete geçirebilir. Bunun yaşanmışlıkları var. Türkiye halkının ayaklanması sadece ülkemiz için değil hemen bütün Müslümanlar için de geçerlidir.

Araplarla Türklerin geriliminin asıl neden sömürge zihniyetinin bu İslâm milletinin halklarının birbirine düşürülmesine ve uzaklaştırılmasına neden olmuştur. Asıl yıkımlar da bundan sonra başlamıştır.

Günümüzde, Arap Baharı diye tanımlanan emperyalizm kasırgası ardından yeniden bu süreç........

© Milli Gazete


Get it on Google Play