Sözler kişinin dışa yansıyan, zihninde biriken, günü ve saati gelince, gereğince dışa yansıyan eylemleridir. Sözler uzama salınmış olsa da kayıt altındadır. Bu, kimi insanların belleğinde yer eder, kiminde de unutulur. Ne ki günü gelince beklenmedik bir zamanda karşısına çıkar.

Ölçülü olmanın, sözü ve kendini israf etmemenin bilincinde olanlar sözlerinin neye yaradığını, nasıl bir sonuca neden olacağı bilinciyle yaşadıklarında saygın bir kişilik olurlar. Söz kalabalığı, israfı insanın bilinç dışı hareketi gibi görünse de kişinin tutumunu ortaya koyar. Her söz sahibine aittir.

Çok konuşanların, hem sözlerini hem de kendilerini tüketmenin bahtını yaşarlar. Kendilerinin yaptıklarının karşılığını bulurlar. Sözler ağızdan çıkan birer oktur. Bu oklar hakikate uygun, sağlıklı ve yerinde ise güzelliklere neden olur. Hakikatin, adaletin ve güzelliğin sözcüsü olanların değeri hiçbir zaman yitmez. Hem Hak hem de insanların katında karşılık bulur.

Kendini bilenler tartılı olurlar. Sözlerinin nereye varacağını bilirler. Uluorta gereksiz yere söz israfında bulunmazlar. Boş olanların, sıradan olanların, düşünce bilinci taşımayanların laf kalabalığı günü zamanı gelince yapıp ettikleri önlerine çıkar. Kendini bilenler ne yapacaklarını bilirler. Sözlerinde ketum olurlar.

Büyük iddialarda bulunan, büyük laflar edenler, kendini bilmeyenler günü gelince yapıp ettiklerini ya unuturlar ya da sahiplenmezler. Yanlışlarını ve tutarsızlıklarını savunmakta zorlanırlar. Bu tip kişiler adeta ruhları kaşarlanmış gibi geçmişlerine ve kendilerine sahip çıkmazlar.

Toplumu geren, yanlışlıklara sürükleyen, gereksiz tartışmalarla kargaşaya neden olanlar, özellikle de siyasa adamları bunalımların oluşmasına neden olurlar. Kendilerini büyük adammış gibi gösterenlerin sözleri kimi kesimlerce olumlu karşılansa da oluşturdukları karmaşa ile gerginliklere neden olurlar. Sadece günü kurtarmış olurlar. Bir başka gün ise onların karanlık kuyusu olur.

Günü gelir, lafının sonucunun nereye varacağını hesaplamayan, ileri geri konuşan, özellikle duyarlı konularda ortalığı bulandıranların verdiği zarar telafi edilemez olur. O gün için kendini büyük, bilge bilenin hiçbir şeyi bilmediği lafının sonucu anlaşılır. Bu kişiler iddialarının altında kalırlar.

Susmanın, düşünce sonucu sözlerin iyi ve güzel sonuçlar oluşturacağı bilinir. Bilen ona göre davranır.

Siyasal şöhretleri palavraya dayananların gücü, güç ellerinde iken sürer. Günü gelince şöhretleriyle birlikte yerle bir olurlar.

Ortalığı karıştırmanın bilincinde olanlar en duyarlı konuları tartışma alanına çekerler. Karşılıklı saldırılar başlar. O zaman da gerçek diye bilinenler hem tartışma konusu olur hem ed itibarsızlaştırılır.

Kimileri de vardır ki ortalık bulansın diye bile isteye karmaşaya neden olurlar.

Toplum içinde sivri adamlar işgüzarlık olsun diye büyük ve iddialı laflarla ortalığı bulandırırlar. Verdikleri büyük zarar ve yıkımların sonuçları umurlarında bile olmaz. Pişkin pişkin ortalıkta gezinip dururlar. Laf bulamacını oluşturmaya devam ederler. Belli bir kesim tarafından itibarlıdırlar ama onların ne bir uyarıcısı olur, ne de frenleyeni. Düşünüşte ve bilgide zayıf ve yetersiz olanlar ortalığı karıştırmak için gereksizliklerde bulunmaktan kaçınmazlar.

Müslümanlar adına uluorta konuşanların verdiği büyük zarar sadece kendilerini bağlamaz. Müslümanlar adına konuştukları için haksızlıklara neden olurlar. Onların toplum içinde ayıklanmaları da zordur. Çünkü bu tür davranışlarıyla karşılık bulunurlar. Kirlettikleri dünyanın bulamacında debelenirler. Günü gelince de hiçbir itibarları olmaz.

Sözünü bilmeyen kendini bilmez. Kendini bilmeyen sözünün nereye varacağını kestirmez.

QOSHE - Sözünün sahibi olmanın değeri - Ali Haydar Haksal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sözünün sahibi olmanın değeri

15 2
21.02.2024

Sözler kişinin dışa yansıyan, zihninde biriken, günü ve saati gelince, gereğince dışa yansıyan eylemleridir. Sözler uzama salınmış olsa da kayıt altındadır. Bu, kimi insanların belleğinde yer eder, kiminde de unutulur. Ne ki günü gelince beklenmedik bir zamanda karşısına çıkar.

Ölçülü olmanın, sözü ve kendini israf etmemenin bilincinde olanlar sözlerinin neye yaradığını, nasıl bir sonuca neden olacağı bilinciyle yaşadıklarında saygın bir kişilik olurlar. Söz kalabalığı, israfı insanın bilinç dışı hareketi gibi görünse de kişinin tutumunu ortaya koyar. Her söz sahibine aittir.

Çok konuşanların, hem sözlerini hem de kendilerini tüketmenin bahtını yaşarlar. Kendilerinin yaptıklarının karşılığını bulurlar. Sözler ağızdan çıkan birer oktur. Bu oklar hakikate uygun, sağlıklı ve yerinde ise güzelliklere neden olur. Hakikatin, adaletin ve güzelliğin sözcüsü olanların değeri hiçbir zaman yitmez. Hem Hak hem de insanların katında karşılık bulur.

Kendini bilenler tartılı olurlar. Sözlerinin nereye varacağını bilirler. Uluorta gereksiz yere söz israfında bulunmazlar. Boş olanların, sıradan olanların, düşünce bilinci taşımayanların laf kalabalığı günü zamanı gelince yapıp ettikleri önlerine çıkar. Kendini bilenler........

© Milli Gazete


Get it on Google Play