*Gazze’yi “doğru” okuyabilirsek, dünyayı, olayları, siyaseti de doğru okuyabiliriz…

*GAZZE FETVASI: “Mazlum Gazze’ye/ HAMAS’a yardım/ destek “farz” zalim/Siyonist tarafa yardım/destek de “haram”dır.”

*Gazze olayında iki saf da ortaya çıktı: Adalet ve zulüm. Adalet safında her kimlikten insanlar olduğu gibi, zulüm safında da her kimlikten insanlar var. Allah Teâlâ adaleti emrediyor, zulmü yasaklıyor .(Hadid/25, Nahl/ 90, Hud/113) Rahmân; adalete, şeytan/tağut da zulme çağırıyor.*Zalime de mazluma da yardım edin. Zalime, zulmünü önleyerek, mazluma da yardım ederek .” (S.A.S.) *“Haksızlık karşısında susanlar, dilsiz şeytanlardır.” (S.A.S.) “Zulme: elinizle, dilinizle, kalbinizle karşı çıkın.” (S.A.S.) *“Ne zulmedin; ne de zulme rıza gösterin…” (S.A.S.) *“Zulme sessiz olmak/tarafsız kalmak, zulme ortaklık/yardımdır.” Zalimin de, mazlumun da kimliği sorulmaz; zalime karşı, mazluma yardım edilir.” Zulümde tarafsızlık, namussuzluktur.” (Cemil Meriç)

*Biz Müslümanlar öyle yüce bir dine mensubuz ki, şayet Gazze’de Yahudiler mazlum olsaydı da Müslümanlar (ırkı ne olursa olsun) zalim konumunda olsalardı, bizim zalim Müslümanlara karşı, mazlum Yahudilerin yanında olmamız gerekirdi... Zulümde tarafsızlık bile olmaz. Zalimin de mazlumun da kimliği sorulmaz. Zalime karşı, mazluma yardım edilir…

*GAZZE’DE; hem Hakk’ın, hem de halkımızın iradesi ve rızası, mazlum Gazze’den/HAMAS’tan yana iken, devletin de buna uyması gerekmez mi?

*Bir gerçek daha ortaya çıktı: insanlık da, Müslümanlık da coğrafi kimliklerle sınırlandırılamayan/tanımlanamayan evrensel/fıtri........

© Milli Gazete