“Sadaka-i câriye”, insanın ölümünden sonra da sevabı devam eden ve amel defterine yazılan sadaka demek. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “İnsanoğlu öldüğü zaman amel defterleri kapanır. Ancak şu üç işi yapan kişilerin amel defterleri kapanmaz: Sadaka-i cariyede bulunan, hayırlı evlat olan ve hayırlı evlat yetiştiren, yararlanılan ilim bırakan.”

Cami, mescit, çeşme, medrese, vb. hayır işleri sadaka-i cariyedir. Hayırlı evlat ve onların çocukları, yani torunlar ve kıyamete kadar gelen hayırlı nesil, sadaka-i cariyedir. İnsanların istifade ettiği ilim ve bu ilmin yazıya geçmiş hali yani kitaplar, sadaka-i cariyedir.

Maddî imkanım müsaid olsa, Üsküdar’daki Şemşi Paşa Camii gibi şirin bir minareli mescid ve yine aynı şirinlikte bir kütüphane yaptırmak isterdim. Şirin bir de bahçesi olacak, şirin bir fıskiyeli havuzu olacak. Çardağı olacak. Orada kitap okuyan gençlere, simit, poğaca, yazın şerbet, kışın çay, salep ikram edilecek. Gençlerin okuması için kütüphanede, “Al götür, oku getir!” köşesi olacak. Gençler kitapları alıp evlerine götürecek, okuduktan sonra getirecekler. İnşallah nasip olur.

Rabbimin ihsanı olan çocuklarımızı ve torunlarımızı bu şuûrla yetiştirmeye gayret ettik. Onlarla birlikte hacca gittik, umreye gittik. İmkan bulunca torunlarla da umreye gideriz inşallah. Onların Kur’an ahlakıyla yetişmeleri için çalışmaktayız. İnşallah bizden sonra arkamızdan bol bol duâ ederler, İslâm’a, Kur’an’a hizmet ederler, cihad ederler.

Bütün........

© Milli Gazete