Yirminci yüzyıl ile içerisinde bulunduğumuz yirmi birinci yüzyıla “İsraf asrı” desek, doğrudur. Kapitalist sistem ve o sistemin ağababalarının dizayn ettiği “Yeni Dünya Düzeni” israf ekonomisi üzerine kurulmuştur. İhtiyaçtan fazlasını almak, israftır. Yirmi-otuz çift ayakkabısı olanlar, düzinelerle elbisesi olanlar, sofradaki yemekleri çöpe dökenler, israf etmiş olmaktadırlar. İsraf ise, bizi yaratan Rabbimizin sevmediği bir fiildir.

A’raf Sûresi’nin 31. Âyet-i Kerime’sine meâlen bakalım:

“Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde zinetli elbiseleri giyin; yiyin, için fakat israf etmeyin: çünkü Allah israf edenleri sevmez.”

Kur’an-ı Kerim, biz Müslümanların anayasa kitabıdır. Daha doğrusu bütün insanlık için bir saadet rehberidir. İnsanlar Kur’an’ı rehber edinmiş olsalar, bu dünyada da mesut olacaklardır.

İsrafa gitmeden temiz ve güzel giyinmek İslâm’ın hoş gördüğü bir davranıştır. Ancak lüzumundan fazla masrafa girmek israftır. İsraf ise âyet-i kerimede buyrulduğu üzere, Allah-u Teâlâ’nın sevmediği bir davranıştır.

Yaşayan Kur’an olan Sevgili Peygamberimiz (A.S.M.); “Kibre düşmeden ve israfa kaçmadan (dilediğiniz gibi) yiyin, sadaka verin, harcayın ve giyinin!” buyurmuştur. (Nesâî, Zekât, 66) Ancak israfı da şiddetle yasaklamıştır.

Şu hadis-i şerif hepimizin kulağına küpe olmalıdır:

“Abdullah bin Amr (R.A.) anlatıyor:

“Bir gün Sa’d (b. Ebû Vakkâs) abdest alırken Resûlullah onun yanına uğramıştı. ‘Bu ne israf?’ buyurdu. Sa’d, ‘Abdestte de mi israf olur?’ diye sorunca Resûlullah, ‘Evet, akan bir nehirde(n) bile (abdest alıyor) olsan (israf olur).’ diye cevap verdi.” (İbn Mâce, Tahâret, 48)

Rabbimiz (C.C.) biz kullarına hadsiz hesapsız nimetler vermiştir. Bu nimetler şükür ister. İsraf ise şükre zıttır, nimete karşı hasâretli bir istihfaftır [küçük görmedir]. İktisat ise, nimete karşı ticaretli bir ihtiramdır [hürmet göstermektir].

Sevgili Peygamberimiz (A.S.M.); “İktisat eden, maişetçe aile belâsını çekmez” buyurmuştur.

İsraf eden, maişetçe büyük sıkıntılara düçar olduğu gibi, iktisat eden, yuvasında, işlerinde bereket bulur ve güzel geçim sahibi olur. İktisat etmeyip israf edenler ise mânen dilenciliğe ve sefalete düşmeye namzettir. Bu zamanda isrâfata medar olacak para çok pahalıdır. Mukabilinde bazan haysiyet, namus rüşvet alınmaktadır. Bazan mukaddesat-ı diniye mukabil alınmaktadır, sonra menhus bir para veriliyor. Demek, mânevî yüz lira zararla maddî yüz paralık bir mal alınır. (Lem’alar, 19. Lem’a, s. 146)

Aile hayatında, iktisada riayet etmek, israf etmemek çok mühimdir. Çocuklara bunun eğitimini vermek lazımdır. Lambaları lüzumsuz yere yakmak, suyu boşu boşuna akıtmak, tabakta yemek bırakıp çöpe gitmesine göz yummak, lüzumundan fazla elbise ve ayakkabı edinmeye çalışmak, evin eşyaları ihtiyacı karşılarken, onları atıp yenilerini almaya çalışmak, lüzumundan fazla yemek, zamanı boş yere geçirmek, mâlâyaniyatla meşgul olmak israftır. İsraf ise, âyette geçtiği üzere Allah-u Teâlâ’nın sevmediği bir davranıştır. İsrafı alışkanlık edinenler, huzur yüzü görmezler. Aile sıkıntılarının büyük ekseriyeti israfa ve iktisat etmemeye dayanmaktadır.

Aileler, çocuklarının her istediğini yapmakla, her canının istediğini anında yapmaya çalışmakla, onları israfa alıştırmaktadırlar. İsraf ise nefsin şımarmasına yol açmaktadır. Nefis ise şımardıkça azgınlaşır ve kötü huyların önünü açar. İsraftan şiddetle kaçınan, iktisat edenler ise tasarruf eder. Bir tarafa ayırdıkları para ile hayır hasenatta bulunurlar, fakir-fukarayı gözetirler. Yıllar önce İstanbul’un Fatih semtindeki “Sanki Yedim Camii”nin yapılış hikayesini araştırmıştım. Zatın biri, canı güzel bir yiyecek çektiğinde, “Sanki yedim” dermiş ve o yiyeceğin parasını bir köşeye koyarmış. Böylece biriktirdiği para ile işte o mescidi yaptırmış. İnsan bu gibi güzel örnekleri düşünüp, iktisada alışmalı, israftan şiddetle kaçınmalıdır. Dünyevî huzurun ve saadetin anahtarlarından biri de Kur’ân’ımızın ders verdiği bu düsturdur.

QOSHE - Kur’an-ı Kerim’den Dersler “Allah Müsrifleri Sevmez” - Burhan Bozgeyik
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kur’an-ı Kerim’den Dersler “Allah Müsrifleri Sevmez”

14 1
22.03.2024

Yirminci yüzyıl ile içerisinde bulunduğumuz yirmi birinci yüzyıla “İsraf asrı” desek, doğrudur. Kapitalist sistem ve o sistemin ağababalarının dizayn ettiği “Yeni Dünya Düzeni” israf ekonomisi üzerine kurulmuştur. İhtiyaçtan fazlasını almak, israftır. Yirmi-otuz çift ayakkabısı olanlar, düzinelerle elbisesi olanlar, sofradaki yemekleri çöpe dökenler, israf etmiş olmaktadırlar. İsraf ise, bizi yaratan Rabbimizin sevmediği bir fiildir.

A’raf Sûresi’nin 31. Âyet-i Kerime’sine meâlen bakalım:

“Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde zinetli elbiseleri giyin; yiyin, için fakat israf etmeyin: çünkü Allah israf edenleri sevmez.”

Kur’an-ı Kerim, biz Müslümanların anayasa kitabıdır. Daha doğrusu bütün insanlık için bir saadet rehberidir. İnsanlar Kur’an’ı rehber edinmiş olsalar, bu dünyada da mesut olacaklardır.

İsrafa gitmeden temiz ve güzel giyinmek İslâm’ın hoş gördüğü bir davranıştır. Ancak lüzumundan fazla masrafa girmek israftır. İsraf ise âyet-i kerimede buyrulduğu üzere, Allah-u Teâlâ’nın sevmediği bir davranıştır.

Yaşayan Kur’an olan Sevgili Peygamberimiz (A.S.M.); “Kibre düşmeden ve israfa kaçmadan (dilediğiniz gibi) yiyin, sadaka verin, harcayın ve giyinin!” buyurmuştur. (Nesâî, Zekât, 66) Ancak israfı da şiddetle yasaklamıştır.

Şu hadis-i şerif hepimizin kulağına küpe........

© Milli Gazete


Get it on Google Play