Cenab-ı Hak, insanı “ahsen-i takvim” üzerine yaratmıştır. İnsandaki bu güzelliklerin en üstünü, akıl ve tefekkür nimetidir. Bu nimetlerin farkında olmayan ve kullanmayan insana, insan denilmez. İnsan akletmezse, düşünmezse, dünyaya geliş gayesini, bütün kâinatın yaratıcısı olan Allahu Azimüşşan’ı, âhiret hayatını ve bu ebedî hayata hazırlanmayı bilemez. Bir ot gibi, bir hayvan gibi yaşar ve ölür gider.

Rabbimiz (cc), Kur’an-ı Azimüşşan’a çok sıklıkla biz insanları tefekküre davet etmektedir.

Tefekkürle ilgili ayet-i kerimelerin bazılarının meâllerine bakalım:

“Allah etraflıca düşünesiniz diye size âyetleri böylece açıklıyor.” (Bakara /219)

“De ki: ‘Kör ile gören bir olur mu?’ Hiç düşünmüyor musunuz?” (En’am / 50)

“Eğer Biz bu Kur’an’ı bir dağın tepesine indirseydik, sen onu Allah korkusundan başını eğip paramparça olduğunu görürdün. Biz bu misalleri insanlara veriyoruz ki, etraflıca düşünüp gerekli dersi alsınlar.” (Haşr / 21)

Tefekkürle ilgili pek çok hadis-i şerif vardır. Bunlardan bazılarına bakalım:

“Tefekkür gibi ibadet yoktur.”

“Kabirleri ziyaret etmek isteyen, ziyaret etsin. Çünkü kabir ziyareti, bize âhireti hatırlatır.”

“Bir saat tefekkür, kırk gece nafile ibadetten üstündür.”

Bir başka hadis-i şerifte, “Bir saat tefekkürün bir sene nafile ibadetten üstün olduğu” belirtilmiştir.

İnsan, tefekkürdeki lezzetin farkına varsa, her an âleme ibret nazarıyla bakar.

Peygamber Efendimizin (asm) kabir ziyaretiyle ilgili tavsiyelerini ve üç Cuma peş peşe annesinin, babasının mezarını ziyaret edenlerin günahlarının affolunacağına dair hadis-i şerifi hatırlayarak her Cuma mezarlığı ziyaret etmekteyim. Dedelerim, ninelerim, babam, anam, küçük kardeşim, dayım, amcam, kayınvalidenin babası, annesi ve kardeşi ve daha pek çok tanıdık akraba ve dost kabristanda ziyaretimizi bekliyor. Onlarla selamlaşıyoruz, dualarımızı okuyoruz. On bir ihlas bir fatiha ve Yasin-i Şerif hediye ediyoruz. Her ziyarette şehitliği de ziyaret etmekte ve onlara dua etmekteyim. Şehrimizin kabristanı en sevdiğim yerlerden biri. Bizim de bir gün gideceğimiz mekân. Âhiret yurdunun ilk durağı…

Ofisimizin bulunduğu bina bir zamanlar şehrin en yüksek binası idi. Buradan şehrin yüzde 80’ini panoramik olarak görmekteyim. Her gidişimde şehre bakarak; “Ya Rabbi bu beldeyi İslâm’ın nuru ile nurlandır” diye duâ etmekteyim. Bizim şehir, yani Gaziantep, Anadolu’daki ilk İslam beldelerinden biri. Hz. Ömer’in hilafeti zamanında fethedilmiş. İslam devletlerinin idaresi altındayken bir ilim, irfan şehri olarak tanınmış, yüzden fazla medresesi ile “Küçük Buhara” diye yâd edilmiş. Kurtuluş Savaşı’nda yediden yetmişe bütün şehir halkı cihad etmiş, birçoğu şehit, kalanları gâzi olmuş. Ofisimizden gördüğümüz kadarıyla 150’den fazla minare var. Görüş alanımız dışındaki kuzey cephesinde kalanlar, köylerdeki ve kazalardaki camiler de ayrı…

Pencereden güneşin batışını seyrediyorum. Gün içindeki aydınlatma vazifesini bitirip gidiyor. Batarken kızıllığı bulutlara aksediyor. Sonraki kızıllık akşam vaktinin girdiğini gösteriyor. Derken kızıllık bütünüyle kaybolup siyahlık çöktüğünde yatsı vaktinin girdiği anlaşılıyor. Akşam vaktinin girişi, insan hayatının sora erişini, o yatsı vaktinin girişini belirten karanlık ise kabir hayatını hatırlatıyor.

Rabbimiz (cc) bu kâinatı muhteşem bir saray suretinde yaratmış. Yeryüzündeki yeşilliklere, nehirlere, denizlere, dağlara, ormanlara bakınız. Gökyüzündeki güneşe, aya, yıldızlara, bulutlara göz gezdiriniz. Bütün mevcudat Cenab-ı Hakk’ı tesbih ediyor. Pencereden gökyüzüne bakıyorum: Sürüler halinde kuşlar geçiyor, dönüp duruyorlar. Yüzlercesi bir arada öylesine muntazam ve mükemmel hareket ediyorlar ki, hiçbirinin kanadı diğerine çarpmıyor. Aynı anda dönüyorlar. Onların tesbihi ve namazları da böyle. Rabbimiz Kur’an-ı Azimüşşan’da mealen şöyle buyuruyor: “Göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kanat çırpıp uçan kuşların Allah’ı tesbih ettiklerini görmez misin? Her biri kendi tesbihini ve duâsını (öğrenmiş) bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilir.” (Nur Sûresi / 41)

İnsan bu dünyaya Allahu Teâla’yı tanıyıp iman etmek, nimetlerini hatırlayıp sevmek için gelmiştir. Bu tanıma ve sevme de ancak tefekkürle olur. İnsan meyvelerdeki güzelliğe, yemek yedikten sonra hazım mucizesine, gıdaların kana karışmasına ve hücrelere dağılmasına baksa, Rabbimizin kudreti, azameti Hâkim, Hakîm ve Hakem isimlerinin tecellilerini görecek ve başını secdeye koyacaktır.

QOSHE - Tefekkürün Lezzeti - Burhan Bozgeyik
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Tefekkürün Lezzeti

9 0
12.01.2024

Cenab-ı Hak, insanı “ahsen-i takvim” üzerine yaratmıştır. İnsandaki bu güzelliklerin en üstünü, akıl ve tefekkür nimetidir. Bu nimetlerin farkında olmayan ve kullanmayan insana, insan denilmez. İnsan akletmezse, düşünmezse, dünyaya geliş gayesini, bütün kâinatın yaratıcısı olan Allahu Azimüşşan’ı, âhiret hayatını ve bu ebedî hayata hazırlanmayı bilemez. Bir ot gibi, bir hayvan gibi yaşar ve ölür gider.

Rabbimiz (cc), Kur’an-ı Azimüşşan’a çok sıklıkla biz insanları tefekküre davet etmektedir.

Tefekkürle ilgili ayet-i kerimelerin bazılarının meâllerine bakalım:

“Allah etraflıca düşünesiniz diye size âyetleri böylece açıklıyor.” (Bakara /219)

“De ki: ‘Kör ile gören bir olur mu?’ Hiç düşünmüyor musunuz?” (En’am / 50)

“Eğer Biz bu Kur’an’ı bir dağın tepesine indirseydik, sen onu Allah korkusundan başını eğip paramparça olduğunu görürdün. Biz bu misalleri insanlara veriyoruz ki, etraflıca düşünüp gerekli dersi alsınlar.” (Haşr / 21)

Tefekkürle ilgili pek çok hadis-i şerif vardır. Bunlardan bazılarına bakalım:

“Tefekkür gibi ibadet yoktur.”

“Kabirleri ziyaret etmek isteyen, ziyaret etsin. Çünkü kabir ziyareti, bize âhireti hatırlatır.”

“Bir saat tefekkür, kırk gece nafile ibadetten üstündür.”

Bir başka hadis-i şerifte, “Bir saat tefekkürün bir sene nafile ibadetten üstün olduğu” belirtilmiştir.

İnsan, tefekkürdeki lezzetin farkına varsa, her an âleme ibret nazarıyla bakar.

Peygamber Efendimizin (asm) kabir........

© Milli Gazete


Get it on Google Play