Geçenlerde şehrimize gelen Gazzelileri dinledik. Arapça yapılan konuşmalar hiç tercüme edilmedi. Orada bulunan bütün hocalarımızla birlikte anlatılanları pür dikkat dinledik. Zaman zaman gözümüz yaşardı, göğsümüz kabardı. “Var ol Gazze!” dedim. Anlatılanları anlatmayacağım. Zira bu gevezelik olur ve başkalarının işine yarar. Yalnız bir hocamızın sorduğu soruya verilen cevabı aktarmak istiyorum. Soru Türkiye’nin ne yapabileceğiyle ilgiliydi. Sorunun muhatabı Gazzeli kardeşimiz, en mühim ihtiyaç maddelerinin tıbbî malzeme ve ilaç olduğunu, Türkiye’nin uçaktan paraşütle atarak bu kolileri Gazze’ye ulaştırabileceğini, buna mâni bulunmadığını söyledi.

Sohbetin hitamında, Afganistan’da büyük bir medrese yaptırılmasına ön ayak olan Molla dostuma, “Bana göre Gazze, Afganistan’ı geçti. Hilafet-i İslâmiye’nin başşehri olmayı hak etti” diye latife yaptım. Hoca dostum, Afganistan’ın sınırının çok geniş olduğunu, başta Pakistan olmak üzere her taraftan yardım alabildiğini, Gazze için böyle bir imkân olmadığını söyledi.

Şehrim olan Gaziantep, yaklaşık 11 ay kurtuluş mücadelesi verdi. Tıpkı Gazze gibi şehirde taş üstünde taş kalmadı. 6.317 şehit verdik. Tıpkı Gazze gibi Ayıntap da her taraftan kuşatılmıştı ve hiçbir yerden yardım gelmiyordu. Yiyecek tek lokma, atacak tek mermi kalmayınca şehir teslim oldu. Ancak teslimden önce bütün mücahitler son bir hamle ile şehirden çıktılar ve işgalci Fransız kumandanlığına şu haberi gönderdiler: “Şehirde bulunan Müslüman halkın bir kılına dokunulursa, etraftan topladığımız mücahitlerle gelir, bunun hesabını sizden sorarız.” Şimdi Gazzeliler tıpkı Gaziantepliler gibi kuşatılmış durumda. Sadece İsrail mi? Hayır! Amerika’sı, İngiltere’si, Almanya’sı ve en fenası isimleri belli münafık tâifesi ile…

“Vemekeru ve mekerallah vallahu hayrü’l mâkirin” sırrı bir kere daha mucize olarak tecelli etti. Zâlimlerin bütün oyunları açığa çıktı ve bütün oyunları bozulmaya başladı. Şöyle ki:

İsrail’in 3 bin yıllık planı çöktü. Bütün dünya bu zâlim kavimden nefret etmeye başladı. Dünyanın her tarafında kurmuş olduğu gizli teşkilatlar ve komiteler deşifre olmaya, bütün dünya aleyhine geçmeye başladı.

Amerika’ya gelecek olursak: Bu devletin yaptıklarına bakınca, “İyi ki Amerikalı değilim!” diyorum. Temeli zulüm üzerine kurulu bir devlet. Avrupa’nın bütün katilleri, kanun kaçakları Amerika’ya doluşmuş. Afrika’nın masum insanların toplayıp getirerek köle yapmışlar, çalıştırmışlar. Ülkenin asıl sahipleri olan Kızılderilileri katletmişler, bu ırkı yok etmişler. Sonrasında hep zulümden ve zâlimden yana olmuşlar. Öldürmüşler de öldürmüşler. Japonya’da, Vietnam’da, Kore’de, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, şimdi de Gazze’de… Terör örgütlerine ve İsrail gibi terör devletlerine destek vermişler. Ancak bu ülkenin de bütün sırları döküldü. Bu ülkenin halkı bile Gazze’deki zulme karşı ayaklanmış vaziyette.

İngiltere’nin, desise üzerine kurulu saltanatı çökmek üzere. Amerika, Fransa ile birlikte sömürge ülkelerinden gasbettiklerinin bedelini ödeyecekler.

Almanya’ya gelecek olursak: Yahu sana ne oluyor! Oradaki milyonlarca kardeşlerimizin tuz-ekmek hakkından dolayı, seni şöyle bir tarafa koyuyorum. Yol yakınken aklını başına al. Gazze’ye vuranlardan ayrıl!

Netanyahu geçenlerde toplanan Arap ülkeleri liderlerine şu şekilde gözdağı verdi: “Arap liderlere şunu söylüyorum. Çıkarlarınızı ve gücünüzü korumak istiyorsanız tek bir şey yapmalısınız, çenenizi kapatıp susun.” O kadar adamdan bir tanesi çıkıp da, “Sen ne konuşuyorsun lan!” ya da “ulan!” demedi. Diyemedi…

ABD eski başkanı Trump geçenlerde enteresan bir konuşma yaptı. İranlı general Kasım Süleymani’nin öldürülmesi üzerine, İran, Amerikan üslerine 18 füze fırlatmıştı. Trump, bunun öncesini deşifre etti. İranlı yetkililerin önceden kendisini aradıklarını, “18 füze atacağız, ancak hiçbiri üslerinize ulaşmayacak” dediklerini belirtti. Trump’un bu açıklamasına karşı İran’dan bir yalanlama gelmedi. Bu da sözde bizden olanların artistliklerinin bir başka belgesiydi. Bu konunun Gazze’yle ne ilgisi var? Çok yakın ilgisi var. Tarihi boyunca küffarla savaşmamış bir ülke için işte tarihini lekeden arındırmanın bir fırsatı. İşte Gazze, işte düşmanlar!..

Olup bitenlere bakınca, “Var ol Gazze!” diyoruz. Göreceksiniz, yüz milyonlarca insanın İslâmiyet’le tanışmasına ve İttihad-ı İslâm’a vesile olacaklar. Müslümanlar da Gazzeli gibi olmayı, Gazzeli gibi yaşamayı, cihad ve şehâdet yolunda yürümeyi öğrenecekler…

QOSHE - Var Ol Gazze! - Burhan Bozgeyik
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Var Ol Gazze!

5 0
24.11.2023

Geçenlerde şehrimize gelen Gazzelileri dinledik. Arapça yapılan konuşmalar hiç tercüme edilmedi. Orada bulunan bütün hocalarımızla birlikte anlatılanları pür dikkat dinledik. Zaman zaman gözümüz yaşardı, göğsümüz kabardı. “Var ol Gazze!” dedim. Anlatılanları anlatmayacağım. Zira bu gevezelik olur ve başkalarının işine yarar. Yalnız bir hocamızın sorduğu soruya verilen cevabı aktarmak istiyorum. Soru Türkiye’nin ne yapabileceğiyle ilgiliydi. Sorunun muhatabı Gazzeli kardeşimiz, en mühim ihtiyaç maddelerinin tıbbî malzeme ve ilaç olduğunu, Türkiye’nin uçaktan paraşütle atarak bu kolileri Gazze’ye ulaştırabileceğini, buna mâni bulunmadığını söyledi.

Sohbetin hitamında, Afganistan’da büyük bir medrese yaptırılmasına ön ayak olan Molla dostuma, “Bana göre Gazze, Afganistan’ı geçti. Hilafet-i İslâmiye’nin başşehri olmayı hak etti” diye latife yaptım. Hoca dostum, Afganistan’ın sınırının çok geniş olduğunu, başta Pakistan olmak üzere her taraftan yardım alabildiğini, Gazze için böyle bir imkân olmadığını söyledi.

Şehrim olan Gaziantep, yaklaşık 11 ay kurtuluş mücadelesi verdi. Tıpkı Gazze gibi şehirde taş üstünde taş kalmadı. 6.317 şehit verdik. Tıpkı Gazze gibi Ayıntap da her taraftan kuşatılmıştı ve hiçbir yerden yardım gelmiyordu. Yiyecek tek lokma, atacak tek mermi kalmayınca şehir teslim oldu. Ancak teslimden önce bütün mücahitler son bir hamle ile şehirden çıktılar ve işgalci Fransız kumandanlığına şu haberi gönderdiler: “Şehirde bulunan Müslüman halkın bir kılına........

© Milli Gazete


Get it on Google Play