Sokakta bir grup çocuk veya genç oyun oynuyordur kendileri gibi ama fiziksel olarak biraz güçlü gibi görünen biri gelip olur olmaz şekilde onlara saydırıyor ve saldırıyor. Bağırıp çağıran o tek kişiye on-onbeş kişiden kimsenin sesi çıkmıyor. Fiziksel olarak ondan daha güçlü olanlar da var ama sesini çıkaran yok. O da bağırıp çağırarak onları sindiriyor. Sindirdikten sonra bir ara oradan gidiyor. Gidince az önce sesini çıkarmayanlar arkasından atıp tutuyor. Bir başka olayda ise yine öyle biri yine öyle bir topluluğa bağırıp çağırıyor. Topluluğun içinden biri dayanamayıp ondan daha gür bağırarak üzerine yürüyor ve bağırmakla kalmayıp ölümü göze alarak iki Osmanlı tokadı atıyor. Aaa o da ne demin bağırıp çağıran o kişi süt dökmüş kedi. Karşı koyamayınca olay mahallinden topukluyor. Yapılması gerekenin bu olduğunu herkes anlıyor ama bağırıp çağırıp iki de tokat atan kişi, o ‘züppe’den fiziksel olarak daha zayıf ve gücü de karşılaştırılsa belki daha güçsüzdür. Peki, bu fiziksel olarak güçsüz ve zayıf kişi, herkese bağırıp çağırıp herkesi susturan istediğine istediği şekilde tokat atan kişiye nasıl karşı koydu? Cesaretle. Deli cesaretiyle. Ölümü göze alarak. Ve o ‘züppe’ bir daha o mahalle uğramadı. (Geçmişte yaşanmış olaydır.) İsrail ve halkı Müslüman devletlerin durumu bu olanlara benziyor, birinci olaya ama.

Filistin topraklarına İngilizler tarafından yerleştirilen İsrailliler, Filistinlilere ve civardaki devletlerin Müslüman halklarına aynen bir ‘züppe’ gibi bağırıp çağırıyor, kimsenin sesi çıkmadığı için de daha ileri gidip tokat atıyor. Gazze’de şehit sayısı 22 bini geçmiş, halen civardaki halkı Müslüman devletlerden İsrail katliamını durdurmak için bir karşı koyuş gelmedi. Her şeyi göze alıp İsrail’e askeri çıkarma yapan bir İslam ülkesi yok. Tamam İsrail askeri teknoloji açısından güçlü, tamam arkasında ABD var, AB ülkeleri var, olabilir. Bir cesaretli halkı Müslüman devlet yöneticisi çıkıp da onların teknolojisi varsa benim halkımın da sarsılmaz imanı var diyemedi. Askeri nota verip çıkarma kararı alamadı. Askeri çıkarma kararı alamadıkları gibi yani buna cesaret edemedikleri gibi İsrail ile herhangi bir ticareti de durdurmayı göze alamadılar. Türkiye’den İsrail’e giden ticaret gemilerini Türkiye durdursaydı, hemen oradan kardeşim geçmişte yapılan uluslararası hukuka göre anlaşmamız var durduramayız diyeceklere İsrail hangi hukuka uydu da siz o hukuka uyuyorsunuz diyoruz, ne kaybederdi, hiçbir şey kaybetmezdi. Bunu yapmak için deli cesareti lazım. İsrail’e karşı koyacak cesaret olmayınca önceden anlaşmamız vardı dersiniz, hukuk dersiniz hukukun olmadığını bile bile, BM’den medet umarsınız, şiddetli kınarsınız, kürsüde atıp tutarsınız ama resmi işlere geldiğinde kürsüden atıp tutan adam olmaz İsrail ne diyorsa onu yaparsınız. İsrail denen terör örgütünü ortadan kaldırmayı düşünmez iki devletli çözüm der Kudüs’ü ikiye bölmeye çalışırsınız. Müslümanlar bu kadar korkak olmamalıydı. Tamam güçsüzsünüz de 22 bin Müslüman katledilince hiç mi zorunuza gitmiyor. Hiç mi içinizden ne pahasına olursa olsun diklenmek gelmiyor. Bir adım atın. Halkı Müslüman devletlerin biri bir askeri adım atsa İsrail’e karşı kıvılcım büyür. O ilk adımı atacak cesur insan, Müslümanların en temel ihtiyacı. Bir de İsrail’e karşı koyanlara bakınca insanın siniri bozuluyor, Yemen karşı koyuyor devlet olarak değil bir grup olarak, karşı koyan bir grup ve terör örgütü deniliyor İsrail taraftarlarınca. Lübnan için de aynı durum söz konusu. Yani İsrail ve ABD devlet olarak Filistin’e çullanmış, beri tarafta halkı Müslüman bir devlet karşı koymuyor da bilmem hangi grup İsrail’e füze attı acizliği. Örgüt değil devlet karşı koyacak. Arabistan, Mısır, İran ve Türkiye, devlet olarak fiili bir şekilde karşı koyacak. Siz bize devlet olarak bile karşı koyacak haysiyette değilsiniz dercesine bilmem hangi grup Yemen’den füze attı diyorlar, rencide edici bir durum. ABD resmen uçak gemisi gönderiyor İsrail’e, bizimkiler de Yemen’de bilmem kimler füze atmış da falan filan. Sinir bozucu. Devlet işini devlet yapmalıdır.

Nerede halkı Müslüman devletler ve o devletlerin başındaki yöneticiler!

QOSHE - Deli Cesareti - Cafer Keklikçi
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Deli Cesareti

15 1
06.01.2024

Sokakta bir grup çocuk veya genç oyun oynuyordur kendileri gibi ama fiziksel olarak biraz güçlü gibi görünen biri gelip olur olmaz şekilde onlara saydırıyor ve saldırıyor. Bağırıp çağıran o tek kişiye on-onbeş kişiden kimsenin sesi çıkmıyor. Fiziksel olarak ondan daha güçlü olanlar da var ama sesini çıkaran yok. O da bağırıp çağırarak onları sindiriyor. Sindirdikten sonra bir ara oradan gidiyor. Gidince az önce sesini çıkarmayanlar arkasından atıp tutuyor. Bir başka olayda ise yine öyle biri yine öyle bir topluluğa bağırıp çağırıyor. Topluluğun içinden biri dayanamayıp ondan daha gür bağırarak üzerine yürüyor ve bağırmakla kalmayıp ölümü göze alarak iki Osmanlı tokadı atıyor. Aaa o da ne demin bağırıp çağıran o kişi süt dökmüş kedi. Karşı koyamayınca olay mahallinden topukluyor. Yapılması gerekenin bu olduğunu herkes anlıyor ama bağırıp çağırıp iki de tokat atan kişi, o ‘züppe’den fiziksel olarak daha zayıf ve gücü de karşılaştırılsa belki daha güçsüzdür. Peki, bu fiziksel olarak güçsüz ve zayıf kişi, herkese bağırıp çağırıp herkesi susturan istediğine istediği şekilde tokat atan kişiye nasıl karşı koydu? Cesaretle. Deli cesaretiyle. Ölümü göze alarak. Ve o ‘züppe’ bir daha o mahalle uğramadı. (Geçmişte yaşanmış olaydır.) İsrail ve halkı Müslüman devletlerin durumu bu olanlara benziyor, birinci olaya ama.

Filistin topraklarına........

© Milli Gazete


Get it on Google Play