Vatandaş markete gidiyor, hangi markete, hükümet destekli markete. Markette bir grup insan alışveriş yapıyor. Kasaya varıyor alışveriş yapanlar. Emekliler şu tarafa geçsin emeksizler bu tarafa! Olmadı, emekliler sağa geçsin emeksizler sola! Sağ-sol! Tamam! Neden diye soruyor emekliler! Siz emeklisiniz marketten alınan temel ihtiyaç maddelerini alacak paranız olmadığı için size indirim yapıyoruz. Hadi bakalım bu iyiliğimizi unutmayın! Önce bindirim sonra indirim yapıyoruz! Üstelik indirim yapılan ihtiyaç maddeleri de sınırlı sayıda. Emekli vatandaş on tane bir şey almışsa iki tanesinde indirim var diğerlerinde yok. Nasıl da emeklilerimizi düşündük ya, emeklilerimiz yaşadı iki şeyde indirim yapınca! Üstelik market hükümet destekli market, böyle olduğu için diğer marketlerden daha kazık. Hükümetin kendi desteği olan markette indirimi bu şekilde olacak büyük ihtimal. Hükümet, desteklediği markette indirim yapacakmış emeklilere. Diğer marketlere gitmesin emekliler, emeklilerin parası da bizde kalsın mantığı. Emekliler için market, kargo ve ulaşımda indirim yapılacak olması, emekli maaşlarının açlık sınırı altında olduğunun hükümetçe teyit edilmesidir. Hükümet, emeklileri hem aç bırakıyor hem de indirim sahtekârlığıyla siz açsınız diyerek emeklileri aşağılıyor. Emeklilere bu şekilde indirim yapılması emeklileri aşağılamaktır.

Bir şeyde indirim varsa orada mutlaka sahtekârlık vardır. Bir malın diyelim ederi yüz lira, bunu yüzelli liraya çıkarıp sonra indirim yaptık diyerek yüz liraya indiriyorlar. Bütün indirimlerde bu böyle. İndirim sahtekârlığının bir başka yönü de gramajla ya da malın ebadıyla oynamaktır. Normalde yüz liraya sattıkları bir şeyin gramajını düşürüp seksen lira yaptık diyorlar. Oysa o gramajda zaten onun ederi seksen liradır. Bir şeyin ebadını küçültüp bakın fiyatı indirdik diyerek sahtekârlık yapıyorlar. Normal şartlarda indirim diye bir şey olmaması gerekiyor, bir malın ederi ne ise fiyatı o olmalıdır. Pazarlık sünneti gereği yapılan küçük indirim haricinde indirim diye bir şey olmamalı. İndirim diye bir şey olmamalı derken malın fiyatı, ederi kadar olmalı. Değeri ne rakam gerektiriyorsa o rakamda olmalı. Eğer böyle olsa zaten indirim sahtekârlığına hiç gerek kalmayacak. İndirim sahtekârlığı yapanlar iki kere sahtekârlık yapıyorlar; malın fiyatını değerinden yani ederinden zaten yüksek koyuyorlar sonra da indirim yapmak için bir kere daha yükseltiyorlar. Bu sahtekârlık ticari ortamını sağlayan ve yürüten hükümettir. İstese fiyatları ederinden fazla koyanları anında engeller, istese indirim yapmak için önce fiyatı artırıp sonra da indirim yaptıklarını söyleyenleri anında bu işlerinden vazgeçmelerini sağlar. Normalde beklenti budur. Refah toplumunda böyle indirim adında sahtekârlıklar olmaz. Malın ederi ne ise fiyatı o olur ve insanların alım gücü o fiyattan almaya yetiyordur o nedenle kimse de indirim istemez. Çağımızın iki büyük sahtekârlığından biridir indirim. Diğeri taksittir.

Ne zamanki taksitli satışlar başladı o zaman ekonomik olarak daha da kötü duruma geldi ülkemiz. Bir şeyi taksitle almayı marifet sanıyor günümüz insanı. Oysa o bir şeyi taksitle değil fiyatı ne ise anında o parayı verip alması gerekiyor. Bunu yapabiliyorsa refah toplumudur yoksa açlar ve yoksullar toplumudur toplum. Günümüzde de böyle zaten. Taksit demek alıcının aldığı malın parasını verecek parası yok demektir. Parası olsa peşin alır alıcı. Ülkemizin yüzde doksanı taksitle alışveriş yaptığına göre toplumumuzun refah toplumu olmasının mümkünü yok. İnsanlar bir şeyin normalinin mümkünü olmayınca az anormaline razı oluyor sonra o az anormal normalmiş gibi normal seviyeye geliyor. Gitgide kötünün iyisine razı olmak her geçen gün kötüyü dolaşıma getirmeye yarıyor. Oysa insanımız razı olmamalıdır. Az kötüye razı olmamalıdır. Az kötü sonra az daha kötüyü getiriyor. Normal ne ise ona razı olmalı ve onun sürmesini yani iyinin sürmesini sağlamalıdır.

Hükümetin yapması gereken en az emekli maaşını asgari ücret düzeyine çıkarmaktır, indirim değil!

QOSHE - İndirim Sahtekârlığı - Cafer Keklikçi
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İndirim Sahtekârlığı

23 6
30.03.2024

Vatandaş markete gidiyor, hangi markete, hükümet destekli markete. Markette bir grup insan alışveriş yapıyor. Kasaya varıyor alışveriş yapanlar. Emekliler şu tarafa geçsin emeksizler bu tarafa! Olmadı, emekliler sağa geçsin emeksizler sola! Sağ-sol! Tamam! Neden diye soruyor emekliler! Siz emeklisiniz marketten alınan temel ihtiyaç maddelerini alacak paranız olmadığı için size indirim yapıyoruz. Hadi bakalım bu iyiliğimizi unutmayın! Önce bindirim sonra indirim yapıyoruz! Üstelik indirim yapılan ihtiyaç maddeleri de sınırlı sayıda. Emekli vatandaş on tane bir şey almışsa iki tanesinde indirim var diğerlerinde yok. Nasıl da emeklilerimizi düşündük ya, emeklilerimiz yaşadı iki şeyde indirim yapınca! Üstelik market hükümet destekli market, böyle olduğu için diğer marketlerden daha kazık. Hükümetin kendi desteği olan markette indirimi bu şekilde olacak büyük ihtimal. Hükümet, desteklediği markette indirim yapacakmış emeklilere. Diğer marketlere gitmesin emekliler, emeklilerin parası da bizde kalsın mantığı. Emekliler için market, kargo ve ulaşımda indirim yapılacak olması, emekli maaşlarının açlık sınırı altında olduğunun hükümetçe teyit edilmesidir. Hükümet, emeklileri hem aç bırakıyor hem de indirim sahtekârlığıyla siz açsınız diyerek emeklileri aşağılıyor. Emeklilere bu şekilde indirim yapılması emeklileri........

© Milli Gazete


Get it on Google Play