İnsanlık tarihinin önemli dönüm noktalarından birini yaşıyoruz. Ülkemiz için de bir seçim dönemindeyiz, yine. Her ne kadar yerel yönetimleri seçecek olsak da sandıktan çıkacak sonuç, ülkemizin genel siyasetini direkt etkileyecek bir seçim. Saadet Partisi/Millî Görüş için her seçim önemlidir. Her seçimde insanımızı refaha ve saadete ulaştırmak için teşkilatları ellerinden geldiğini ortaya koyarak çalışır. Bir “vazifeyi” yerine getirme şuuru ile sahada kendilerine yönlendirilen tüm engellere rağmen milletimize, bire bir görüşerek ülke gerçeğini, insanca yaşamanın mümkün olduğunu anlatırlar. Seçim zamanlarında hamasete girmeden projelerini ortaya koyan tek parti de neredeyse Saadet Partisi’dir.

Çünkü Saadet Partisi, Millî Görüş’ün tek temsilcisidir. Saadet Partisi, günlük hesaplara, kısır çekişmelere, isimler üzerinden üretilen politikalara, söylemlere itibar etmeden siyasette var olmaya devam etmekte. Saadet Partisi’nin bu ilkeli duruşunun, aklıselim herkeste ait olduğu siyasi cenah ne olursa olsun olumlu bir karşılığı var. Saadet Partili Millî Görüşçüler sadece gelecek seçimler için değil, ahirette her şeyin bir hesabı olduğu bilinci ile siyaset yapmaktalar. Ülkede yaşayan herkes özellikle kendini dindar olmakla, muhafazakâr olmakla tanımlayan kesimi bunu idrak ettiğinde ülkenin çehresi değişecek; milletimiz yeniden tarihteki şerefli yerini alacak.

Millî Gazete, bu gerçeği, her gün bu gerçeği dile getirdiği gibi gazetemizin yayın eklerinden Maaile Dergimiz de tarihi bir sorumluluk gereği ağızlardan düşürülmeyen ama hayatta karşılığını milletimizin göremediği “ruh” meselesini Mart sayısında ele almaya çalıştı. Her seçim dönemi bir ruh çağırma seansına dönen “94 ruhu” kavramının temelinin esasında 1969’da “Bağımsızlar Hareketi” ile başlayan ve sonra silsile şeklinde devam eden “Millî Görüş ruhunu” birinci kaynaklara dayanarak sayfalarına taşıdı.

Ülke yakın siyasi tarihinde Millî Görüş’ün siyasi alana getirdiği “ruh” milletimizin özü olan ruhtur. Yüzyıllardır milletimizi bu ruhtan koparmak için çalışılmış, en son bu gidişata “dur” diyen Millî Görüş olmuştur. 1994 yerel seçimlerini kazandıran ve belediyelerde hizmetlerin yapılmasına sebep olan ruh da bu ruhtur. 1995 genel seçimlerinde Millî Görüş’ün partisini sandıklardan birinci parti olarak çıkaran ruh da 1969’dakilerin sahip olduğu ruhtur.

Erbakan Hocamız bu “ruhu”; İstanbul’un fethini sağlayan, Malazgirt’te İslam’a Anadolu’nun kapısını açan, Çanakkale’de Seyit Onbaşı’na 210 küsur kiloluk top mermisini taşıttıran ruh olduğunu anlatırdı. Son dönemlerde AKP kendine tutunacak bir dal arama çabalarından dolayı “94 ruhu” diye bir kavram uydurdu. Çünkü köksüz oluşumların kendilerine bir “hikâye” bulmaları gerekir. AKP kendisine ait hikâyeyi uydurmaya çalışırken de Millî Görüş’ün emeğini çalarak yapmaya çalışıyor. 1994’te ortaya çıkan hizmetlerin kökünde Millî Görüş teşkilatlarının “Aman davamıza bir söz gelmesin” diye kendi elleriyle şehirlerdeki çöpleri toplamasıyla, kendine ait arabaları belediye hizmetlerine tahsis etmesiyle, yeri geldiğinde üzerine ne düştüyse o işi yapmasıyla oldu. Maaile de bu konuya “EY RUH! GELDİYSEN 94 KERE VUR!” başlığındaki dosyası ile tarihi sürecini ele alarak tarihe not düşüyor.

Dergide “MİLLÎ GÖRÜŞ BELEDİYECİLİĞİ VE RUH MESELESİ” üzerine Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu üyeliği devam eden Lütfi Yalman ile “Millî Görüş Çınarı”nın köklerinin yeşerdiği Konya’nın önemini, Millî Görüş ruhunu ve Millî Görüş belediyeciliğine dair bir röportaj da yer alıyor. Çocukluğunda Bağımsız Hareketi’nin Konya adayı Erbakan Hoca’mızın afişlerini çevre köylere asarak Millî Görüş yolculuğunun başladığından bahseden Lütfi Hocamız “ruh” meselesine kuvvetli bir projeksiyon tutuyor.

Millî Görüş birçok badire atlatmasına rağmen günümüze kadar bayrağının taşınmasında şüphesiz sadık mensuplarının katkıları çok büyüktür. Bu açıdan Millî Görüş çınarının vefalı, sadık büyüklerinin ele alınmaması bir eksiklik olacağı düşüncesi ile “MİLLÎ GÖRÜŞ RUHUNUN BÜYÜKLERİ VE VEFA” başlığında Millî Görüş tarihinde önemli yükleri yüklenmiş ve vazifelerini yerine getirmiş Millî Görüş büyüklerine yer verildi.

Editör yazısında “İnsan ve Müslüman olarak tarihe karşı vazifemizi yerine getirmeye çalıştığımız bir sayıya daha imza atmanın iç huzurunu yaşıyoruz. Bir gün aklıselim, vicdan-ı selim kişilere sözümüzün muhakkak ulaşacağından emin olarak “Hakk” olanı eğmeden, eğilmeden, bükülmeden, esen rüzgârlara boyun eğmeden yazıyoruz.” şeklinde ifadelendirildiği gibi bir tarihi sorumluluk yerine getiriliyor.

Millî Görüş’ün taşıdığı ruha dair başka dosyalara da yer verilen sayısı tarihe tanıklık etmek adına güzel bir fırsat sunuyor. İçinden geçtiğimiz ilginç zamanlarda Müslüman olarak ayağımızın basmak zorunda olduğu sabitelere yer veriliyor.

QOSHE - Maaile’de “Ruhun Kökleri” - Elif Örs
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Maaile’de “Ruhun Kökleri”

6 32
14.03.2024

İnsanlık tarihinin önemli dönüm noktalarından birini yaşıyoruz. Ülkemiz için de bir seçim dönemindeyiz, yine. Her ne kadar yerel yönetimleri seçecek olsak da sandıktan çıkacak sonuç, ülkemizin genel siyasetini direkt etkileyecek bir seçim. Saadet Partisi/Millî Görüş için her seçim önemlidir. Her seçimde insanımızı refaha ve saadete ulaştırmak için teşkilatları ellerinden geldiğini ortaya koyarak çalışır. Bir “vazifeyi” yerine getirme şuuru ile sahada kendilerine yönlendirilen tüm engellere rağmen milletimize, bire bir görüşerek ülke gerçeğini, insanca yaşamanın mümkün olduğunu anlatırlar. Seçim zamanlarında hamasete girmeden projelerini ortaya koyan tek parti de neredeyse Saadet Partisi’dir.

Çünkü Saadet Partisi, Millî Görüş’ün tek temsilcisidir. Saadet Partisi, günlük hesaplara, kısır çekişmelere, isimler üzerinden üretilen politikalara, söylemlere itibar etmeden siyasette var olmaya devam etmekte. Saadet Partisi’nin bu ilkeli duruşunun, aklıselim herkeste ait olduğu siyasi cenah ne olursa olsun olumlu bir karşılığı var. Saadet Partili Millî Görüşçüler sadece gelecek seçimler için değil, ahirette her şeyin bir hesabı olduğu bilinci ile siyaset yapmaktalar. Ülkede yaşayan herkes özellikle kendini dindar olmakla, muhafazakâr olmakla tanımlayan kesimi bunu idrak ettiğinde ülkenin çehresi değişecek; milletimiz yeniden tarihteki şerefli yerini alacak.

Millî Gazete, bu gerçeği, her gün bu gerçeği dile getirdiği gibi gazetemizin yayın eklerinden Maaile Dergimiz de tarihi bir sorumluluk gereği ağızlardan düşürülmeyen ama hayatta karşılığını milletimizin göremediği “ruh” meselesini Mart sayısında ele almaya çalıştı. Her........

© Milli Gazete


Get it on Google Play