Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Biz Müslümanlar ABD ve İsrail etrafında gelişen olayları, hak-batıl mücadelesi üzerinden ele almadığımız sürece, haktan yana taraf olmamız mümkün olmaz. Genelde İslam coğrafyasında, özelde Filistin’de yaşanan kirli savaş ve katliamı, hak-batıl gerçeği dışında değerlendirmek bir Müslüman için vahim bir hatadır. Hz. Adem’den Hz. İbrahim’e kadar geçen dönemde hak-batıl mücadelesinde batılı, farklı gruplar temsil etmişken, Hz. İbrahim’den günümüze batılı, Hz. Yakup’un nesli İsrailoğullarının inkârcıları temsil etmektedir. Hz. Yusuf zamanında Mısır’a yerleşen İsrailoğulları, Hz. Musa’nın Firavun’a karşı yürüttüğü mücadele ile birlikte, bu zulümden kurtulmuşlar ve Filistin topraklarına yerleşmişlerdir. Allah İsrailoğullarından çeşitli sözler almıştır. Bu sözlerin tamamı İslam’a teslimiyetle ilgilidir. Onlar, Allah’a, babaları Yakup’a İslam’a teslimiyet sözü vermişlerdir. Ancak çok azı dışında İsrailoğulları inkârcılığa sapmışlar, kendilerine zulmeden firavunların yolunu takip ederek, zalim firavunların bütün faturasını Müslümanlara keserek soykırım yapıyorlar. Bunların bu yola niçin saptıklarını Kur’an bize çok açık bir şekilde anlatmaktadır. Günümüzün büyük firavunu ABD’dir. Haman’ı NATO, Karun’u ise küresel finans merkezleri ve AB’dir. Bunların hepsi Siyonizm’in emrinde ve hizmetindedir. Siyonizm ise batılın kod adıdır. Firavunun ilah edindiği güçtür. Yüzleştiğimiz bütün olaylar, hak-batıl mücadelesinin yansımasıdır. Nisa 76: “İman edenler, Allah yolunda, İslam düzeni için savaşırlar. Kulluk sözleşmesindeki Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, tağutun faizci düzeni, hileli rejimi için savaşırlar. O halde siz, şeytanın, şeytan karakterli azgın zalim güçlerin liderlerine, koruyucularına karşı savaşın. Şeytanın, şeytan karakterli ahlâksız azgınların, şer güçlerin yaptığı kirli savaş taktikleri pek zayıftır.” Bugün Filistin’de yaşanan savaşın hak tarafında bir avuç İslam gücü HAMAS; Kassam Tugayları var. Savaşın batıl tarafında ise ABD, AB ve işbirlikçi bütün dünya var.

ABD

Keşiften takriben üç yüz yıl sonra bu topraklar üzerinde 1787 yılında ABD kuruldu. ABD’yi 17. yüzyılın başında İngiltere’de yaşanan dini ve fikri çatışmalardan kaçan ve “New England”a yerleşen Luther ve Calvin ekolünün sadık müntesiplerinden Püritenler kurmuştur. Püritenler İngiltere’den göçlerine, Yahudilerin Mısır’dan çıkışı gözüyle bakarlar. Püritenler Amerika’yı “Mesih'in gelişine gönüllü olarak yardım edecek” bir ülke, Mesih inancı gereği vaat edilmiş toprakların Yahudilerin eline geçmesine yardım edecek bir güç olarak planlamışlardır.

ABD, bu kuruluş görevini her zaman yerine getirmiş, getirmeye de devam ediyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, G-20, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Ekonomik Forumu, Dünya Bankası, IMF ve NATO gibi kuruluşlar, Siyonizm emrindeki küresel kuruluşlar olarak Mesih inanışına uygun bir dünyanın inşası için çalışıyorlar. 1990 yılında İskoçya’da yapılan NATO toplantısında Sovyetler’in dağılmasından sonra yeni düşman olarak İslam’ın ilan edilmesi, Büyük İsrail’i kurmanın önündeki tek engel olarak görüldüğü içindir. ABD önderliğinde yürütülen siyasi, askeri, iktisadi bütün operasyonlar, dünyaya Mesih inanışı istikametinde Siyonizm adına bir ayar çekme operasyonundan başka bir şey değildir. Vaat edilmiş topraklar üzerinde Büyük İsrail’in kurulması, bunun emniyeti için Afganistan’dan Yemen’e, Endonezya’dan Fas’a kadar bütün İslam coğrafyasının hizaya getirilmesi, onlar için kutsal bir görevdir. Çünkü bu görevin tanrı tarafından verildiğine inanılmaktadır. Thomas Jefferson’un şu beyanı, bu inanışın bir delilidir: “Tanrı, İsrailoğullarına tarih boyunca nasıl rehberlik ettiyse, Amerika'nın kurucularına da öyle rehberlik etmiştir.” ABD’yi yöneten ister Tramp olsun, ister Biden, bu görev değişmeyecektir. Bugün ABD’nin NATO yoluyla Yemen, Suriye, Irak ve Afganistan’da yürüttüğü savaş, Mesih-i Deccal’ın düşman bellediği İslam’ı ve Müslümanları kaynağında kurutma savaşıdır. Müslüman topluluklar ve İslam ülkeleri için ABD ve İsrail, stratejik müttefik değil, bilakis stratejik düşmandır. Ayıdan post, gâvurdan dost olmaz demiş atalarımız. Bu böyle bilinmelidir.

İSLAM İLE SAVAŞIYORLAR

İslam kaynaklarına göre Horasan bölgesinden çıkacak siyah bayraklı bir ordu, Medine yönünden gelecek bir başka ordu ile Şam’da birleşecek ve Hz. İsa’nın (A.S.) da yardımıyla Deccal’ı ve ordusunu ortadan kaldıracaktır. ABD ve müttefikleri, Horasan toprakları üzerinde bulunan Afganistan ve Pakistan’ı kontrol ederek bu ordunun çıkmasına engel olmaya çalışıyor. ABD’nin İslam ülkeleri üzerinde kurmaya çalıştığı baskının temelinde Peygamberimiz tarafından çıkacağı haber verilen İslam ordusunun ayak sesleri var. Geçmişte Pakistan’da dört bine yakın İslam okulunun ABD ve müttefiklerinin baskısıyla kapatılması bu ihtimale yönelik bir operasyondur. ABD ve müttefiklerinin İslam ülkelerine demokrasi getirme ve halkların geleceğini kendi iradeleriyle belirleme hakkını verme vaatleri bir aldatmacadan başka bir şey değildir. ABD ve müttefikleri yeryüzünde taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmasalar dahi yürüttükleri bu kirli savaşı kaybedeceklerdir. Çünkü onlar Müslümanlarla değil İslam ile savaşmaktadırlar. Onlara göre Siyonizm’in tek düşmanı İslam’dır. Yolları çıkmaz yoldur. Onlar için tek kurtuluş, savaştıkları İslam’a teslim olmalarıdır. Gazze’de, bütün bu devasa imkânlara rağmen İzzeddin el-Kassam Tugayları karşısında ilerleme sağlayamıyorlar. Yakıyorlar ve yıkıyorlar ama savaşamıyorlar ve kaybediyorlar. Ey Biden, ey Netanyahu, ey Siyonistler ve işbirlikçileri, sizler İslam ile Allah ile savaşıyorsunuz. Bunun için bir avuç Allah eri karşısında aciz kalıyorsunuz. Sizin bu savaşı kazanma şansınız yoktur. Geliniz sizler de Milli Görüş’e ya teslim olun, ya da Milli Görüş’ün kuracağı Yeni Bir Saadet Dünyası içinde yerinizi alın ve sizler de dünya saadetine kavuşun. Selam hidayete tabi olanlara…

QOSHE - ABD, Siyonizm’in Haman’ı ve Karun’u - İsmail Hakkı Akkiraz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ABD, Siyonizm’in Haman’ı ve Karun’u

14 0
06.12.2023

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Biz Müslümanlar ABD ve İsrail etrafında gelişen olayları, hak-batıl mücadelesi üzerinden ele almadığımız sürece, haktan yana taraf olmamız mümkün olmaz. Genelde İslam coğrafyasında, özelde Filistin’de yaşanan kirli savaş ve katliamı, hak-batıl gerçeği dışında değerlendirmek bir Müslüman için vahim bir hatadır. Hz. Adem’den Hz. İbrahim’e kadar geçen dönemde hak-batıl mücadelesinde batılı, farklı gruplar temsil etmişken, Hz. İbrahim’den günümüze batılı, Hz. Yakup’un nesli İsrailoğullarının inkârcıları temsil etmektedir. Hz. Yusuf zamanında Mısır’a yerleşen İsrailoğulları, Hz. Musa’nın Firavun’a karşı yürüttüğü mücadele ile birlikte, bu zulümden kurtulmuşlar ve Filistin topraklarına yerleşmişlerdir. Allah İsrailoğullarından çeşitli sözler almıştır. Bu sözlerin tamamı İslam’a teslimiyetle ilgilidir. Onlar, Allah’a, babaları Yakup’a İslam’a teslimiyet sözü vermişlerdir. Ancak çok azı dışında İsrailoğulları inkârcılığa sapmışlar, kendilerine zulmeden firavunların yolunu takip ederek, zalim firavunların bütün faturasını Müslümanlara keserek soykırım yapıyorlar. Bunların bu yola niçin saptıklarını Kur’an bize çok açık bir şekilde anlatmaktadır. Günümüzün büyük firavunu ABD’dir. Haman’ı NATO, Karun’u ise küresel finans merkezleri ve AB’dir. Bunların hepsi Siyonizm’in emrinde ve hizmetindedir. Siyonizm ise batılın kod adıdır. Firavunun ilah edindiği güçtür. Yüzleştiğimiz bütün olaylar, hak-batıl mücadelesinin yansımasıdır. Nisa 76: “İman edenler, Allah yolunda, İslam düzeni için savaşırlar. Kulluk sözleşmesindeki Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, tağutun faizci düzeni, hileli rejimi için savaşırlar. O halde siz, şeytanın, şeytan karakterli azgın zalim güçlerin liderlerine, koruyucularına karşı savaşın. Şeytanın, şeytan karakterli ahlâksız azgınların, şer güçlerin yaptığı kirli savaş........

© Milli Gazete


Get it on Google Play