Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

İmtihan; kazanmakla kaybetmeyi aynı anda hatırlatan önemli bir kavramdır. İçinde hem ümit hem de korku vardır. İnsan irade sahibi bir varlıktır, iradesiyle seçtiği her şeyden sorumludur. Bu sorumluluk için; akıl ve buluğ, yani ergenlik gereklidir. Akıl baliğ olan insan; imtihan kâğıdını, amel defterini doldurmaya başlar ve ölünceye kadar aralıksız kalem oynatır. Bu imtihanın günün birinde ölümle sona ereceğini bilmeyen yoktur. Bu imtihanda önemli olan çok yazmak değil, doğru yazmaktır. İmtihan dünyasında en önde olmak, elbiselerin en güzelini giymek, kalemlerin en iyisini kullanmak kazanmaya zerre kadar tesir etmez. Bunların hepsi caiz, ama hiçbiri vacip değildir. Bu imtihanda vacip olan, şart olan, sorulara İslam’ca cevap vermektir. Bu imtihanın ders kitabı, Kur’an’dır. Öğretmeni ise peygamberimizdir. Bu imtihanda kazanmak da kaybetmek de imtihan süresince belli olmuyor. İstikameti İslam’ca olmayan lider ve toplulukların cazibesine kapılmak bizi felakete götürür. Bu imtihan esnasında kimseye müdahale edilmez. İmtihan defterine dileyen AKP yazar, dileyen CHP yazar. Dileyen de SAADET yazar. Bu imtihanın çeşitli çeldiricileri vardır. Bunlara dikkat etmek gerekir. Avrupa Birliğini, bir medeniyet olarak gaye edinmek, faizci kapitalist düzeni benimseyip yürütmek, zalimlere meyledip, ABD ve İsrail’i stratejik müttefik edinip, batıl gayelerine yardım ve yataklık etmek, dünya imtihanının en büyük çeldiricileridir ve bize bu imtihanı kaybettirir. İslamsız bu imtihanı kazanmak mümkün olmaz. Bu imtihanda doğruda, hakta ve güzelde yardımlaşmak serbesttir. Başkalarına yanlış seçim yaptırmak yasaktır. İlk bakışta bu imtihanı herkesin kazanacağı zannediliyor. Gel gör ki, insanların çoğu, yanlış yola sapıyor. Bunun sebebini, batılı hak, hakkı da batıl gösteren iki aldatıcıda aramak lazım; nefis ve şeytan. İnsanın yaptığı her seçim bir........

© Milli Gazete