Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Ilımlı ABD İslam’ı; özünden saptırılmış bu İslam, günümüzde İslam dünyasını ve bütün insanlık âlemini tehdit etmektedir. Allah insanlardan değil, benden korkun diyor. Bugünün adı Müslüman toplulukları ve yöneticileri ABD ve İsrail’den Allah’tan korkar gibi korkuyorlar. ABD’nin himayesindeki ırkçı Siyonizm’in silahlı gücü İsrail terörizmi, Gazze’de akla, hayale sığmayan katliamlar yapıyorken, bu zulmü engellemesi gereken Müslüman topluluklar ve ülke yöneticileri film gibi katliamı seyretmekten öteye bir şey yapmıyorlar. Altmışa yakın İslam ülkesi yöneticilerinin hiçbirisi, hesap gününde Allah’a bunun hesabını veremezler. Bugün Gazze’de Siyonist İsrail’e karşı, şanlı bir cihadın örnekliğini veren Kassam Tugayları başta olmak üzere bütün direniş grupları ve sayıları az şuurlu Müslüman topluluklar, ümmetin izzet ve şerefi için “ya zafer ya da şehadet” şuuruyla arazide destanlar yazıyorlar. “Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır” esası gereği, zafer İslam’ın ve emredildiği gibi hakkını vererek, zulme direnenlerin olacaktır, ama ABD, AB ve İsrail’le birlikte, bu zulme katkı sağlayan veya sessiz kalan adı Müslüman topluluklar ve iktidarları zelil bir şekilde yenilenlerin safında yerini alacaktır. İçinde, bir düzen olarak İslam’ın olmadığı bir Müslümanlık ile ancak İsrail’e köle olunuyor. Türkiye, Osmanlı’nın mirasçısı güçlü bir ülkedir. Başta Sayın Erdoğan olmak üzere bu ülkede siyaset yapan bütün kadrolar ve liderleri, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü zulmü dakikalar içinde durduracak güce sahip bir Türkiye’yi, zulüm karşısında dirençsiz hale getiriyor. Bu vebalin altından ne iktidar ve ne de muhalefet liderlerinin hiçbirisi kalkamaz. Erbakan Hocamızın ifadesiyle “Biz hangi tarihin evlatlarıyız?” diye kendimize sormanın ve aklımızı başımıza almanın zamanı çoktan geçmiştir. İslam’a teslim olmuş Müslümanlar isek, başka çare yoktur.

TÜRKİYE’YE DÜŞEN GÖREV

Türkiye’ye düşen görev, öncelikle Gazze’de akan kanı durdurmaktır. Bunun için, yapılması gereken ilk şey, iktidar ve muhalefet liderleri, bu konu için bir araya gelmeli ve güçlü bir birlik görüntüsü vermelidir. Gazze; Türkiye, İran, Suriye, Mısır ve bütün İslam ülkeleri için bir güvenlik meselesidir. Vaat Edilmiş Topraklar üzerinde büyük İsrail’i kurmak isteyen ABD, AB ve İsrail, Türkiye’nin, İran’ın, Mısır’ın, Suriye’nin ve bütün İslam ülkelerinin baş düşmanıdır. Bu düşmanlığı engellemenin tek etkili yolu, D-8 ülkelerini harekete geçirmektir. D-60 ülkelerine etkinlik kazandırmaktır. Bu yapıları harekete geçirecek tek ülke Türkiye, yani Sayın Erdoğan’dır. Gazze’de yaşanan zulmün devam etmesi de bitirilmesi de Sayın Erdoğan’ın elindedir. Bu zamana kadar olanlar olmuştur. Bundan sonra, bedeli ne olursa olsun, Sayın Erdoğan’ın atacağı olumlu adımlar, bu kanı durduracak etkiyi yapacaktır. Sayın Erdoğan, artık bu sorumluluğu almak zorundadır. Sayın Erdoğan, bilir ki “Allah’ın rızası da” bu istikamettedir. Artık İslam ülkeleri liderleri, Erbakan Hocamızın tabiriyle; “İsrail tiyatrosunda ılımlı İslam piyesi oynamak” alışkanlığını terk etmelidirler. Bun tiyatronun Müslümanlara ve insanlığa zarar verdiği de ortadadır.

TEK ÇARE

Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya kurmak ve Gazze’yi ve bütün insanlık âlemini, Siyonizm’in zulmünden kurtarmak için tek çare; din ve düzen olarak İslam’da ve şuurlu Müslümanlıkta karar kılmaktır. Buna Millî Görüş denmektedir. Millî Görüş’ü, sloganlaştırarak içini boşalmanın da kimseye bir faydası olmaz. Günümüz Müslüman’ı; Allah’ı razı edecek bir mücadele vermek istiyorsa, hakkı üstün tutup, adaleti ve hakikati telkin edip yaymanın yanı sıra kendisini ve arzularını da kontrol altına alıp, ciddi bir nefis terbiyesine yönelmesi gerekir. Yoksa kendini aldatır da, helak olanlardan olur. Şuurlu bir Müslüman, kendisi için değil kardeşi ve bütün insanlık için çalışır. O zaman, verilen mücadele faydalı ve kalıcı olur. Başkalarına karşı söz ustalığı yapıp, zihinlere faydalı faydasız bir sürü malumat yığını aktarmak yerine, onların şuurlu bir Müslüman olması sağlanır. Mücadele, öldürmek için değil yaşatmak için yapılır. Güya başkalarını diriltmek için sadık kardeşlerini ölüme terk edenlerin şuurunda sıkıntı vardır. Hak-batıl mücadelesi kıyamete kadar devam edecektir. Hak; İslam’dır. Batıl ise Siyonizm’dir. Biz ne denli hakkı üstün tutarsak tutalım, Siyonizm de zulmünü ve sömürüsünü devam ettirmenin mücadelesini verecektir. İslam, bütün insanlık için mecburi istikamettir. Bizim mücadelemiz; bu mecburi istikamet için olduğunda sonuç verir. Bugün insanlık her şeyini İslam’a borçludur. Bu öz kaybolduğunda insanlık, her şeyini kaybeder. Bunun şuuruyla hareket etmek, mücadelenin şiarıdır. İslam’da istila, baskı ve zulüm yoktur, fetih vardır. Bu fethi gerçekleştirmek için mücadele eden fert ve topluma Müslüman denir. Fethi gerçekleştirmek için, bir ordu disiplini ile cihat eden bir kadroya, teşkilata, ümmete ihtiyaç vardır. Siyonizm cehaletinin ürettiği karanlığı Kur’an’la aydınlatmak için cihat, kıyamete kadar devam edecektir. Ve Millî Görüşçüler; devletler, milletler arası dengede ‘vasat ümmet’ olmanın hakkını vererek, bu mücadeleyi sonsuza kadar devam ettirecektir. Görev budur. Çünkü bizler, İslam milletinin evlatlarıyız.

DÜNYANIN DURUMU

Dünyada bugün; Siyonist zulmün, haksızlıkların, sömürünün, savaşın ve kargaşanın hâkim olduğunu görmekteyiz. İnsanların büyük çoğunluğunun zulümle yönetildiğine, bir avuç azınlığın dışında tüm insanların sömürüldüğüne ve ezildiğine tanık olmaktayız. Böylesine bir zulüm çarkının işlediği bir çağda Millî Görüşçüler olarak, hakkı dünyanın en ücra köşesine kadar götürmek, zulmü ortadan kaldırmak ve dünyayı adaletle doldurmak inancımızın gereği değil midir? Bu görev sadece; şuurlu İslam, dirayetli bir liderlik, liyakatli bir kadroyla eda edilebilir. Selam hidayete tabi olanlara…

QOSHE - Ilımlı ABD İslam’ı ile nereye… - İsmail Hakkı Akkiraz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ilımlı ABD İslam’ı ile nereye…

6 1
17.04.2024

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Ilımlı ABD İslam’ı; özünden saptırılmış bu İslam, günümüzde İslam dünyasını ve bütün insanlık âlemini tehdit etmektedir. Allah insanlardan değil, benden korkun diyor. Bugünün adı Müslüman toplulukları ve yöneticileri ABD ve İsrail’den Allah’tan korkar gibi korkuyorlar. ABD’nin himayesindeki ırkçı Siyonizm’in silahlı gücü İsrail terörizmi, Gazze’de akla, hayale sığmayan katliamlar yapıyorken, bu zulmü engellemesi gereken Müslüman topluluklar ve ülke yöneticileri film gibi katliamı seyretmekten öteye bir şey yapmıyorlar. Altmışa yakın İslam ülkesi yöneticilerinin hiçbirisi, hesap gününde Allah’a bunun hesabını veremezler. Bugün Gazze’de Siyonist İsrail’e karşı, şanlı bir cihadın örnekliğini veren Kassam Tugayları başta olmak üzere bütün direniş grupları ve sayıları az şuurlu Müslüman topluluklar, ümmetin izzet ve şerefi için “ya zafer ya da şehadet” şuuruyla arazide destanlar yazıyorlar. “Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır” esası gereği, zafer İslam’ın ve emredildiği gibi hakkını vererek, zulme direnenlerin olacaktır, ama ABD, AB ve İsrail’le birlikte, bu zulme katkı sağlayan veya sessiz kalan adı Müslüman topluluklar ve iktidarları zelil bir şekilde yenilenlerin safında yerini alacaktır. İçinde, bir düzen olarak İslam’ın olmadığı bir Müslümanlık ile ancak İsrail’e köle olunuyor. Türkiye, Osmanlı’nın mirasçısı güçlü bir ülkedir. Başta Sayın Erdoğan olmak üzere bu ülkede siyaset yapan bütün kadrolar ve liderleri, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü zulmü dakikalar içinde durduracak güce sahip bir Türkiye’yi, zulüm karşısında dirençsiz hale getiriyor. Bu vebalin altından ne iktidar ve ne de muhalefet liderlerinin hiçbirisi kalkamaz. Erbakan Hocamızın ifadesiyle “Biz hangi tarihin evlatlarıyız?” diye kendimize sormanın ve aklımızı başımıza almanın zamanı çoktan geçmiştir. İslam’a teslim olmuş Müslümanlar isek, başka........

© Milli Gazete


Get it on Google Play