Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Kur’an’da bildirildiğine göre; inkârcı Yahudiler peygamberlerle alay ederek, “Kalplerimiz perdelidir” dediler. Hayır; küfür ve isyanları sebebiyle Allah onlara lanet etmiştir. O yüzden çok az inanırlar. Yahudilerden öyleleri var ki, vahyedilmiş sözlerin anlamını çarpıtırlar, sözleri asıl maksatlarından koparıp, “İşittik ama karşı geliyoruz” ve “Dinleyin ama kulak asmayın” ve “Bizi güt, bizi gözet a çoban” derler ve böylece dilleriyle oyun oynarlar ve gerçek inancın yanlış olduğunu anlatmaya çalışırlar. Hâlbuki onlar sadece, “İşittik ve itaat ediyoruz” ve “Bizi dinle, bizi gözet” deselerdi, bu onların gerçekten yararına ve daha dürüstçe bir davranış olurdu. Fakat gerçekleri örtbas ettikleri için, Allah onları lanetledi. Bu yüzden pek azı hariç iman etmezler. İnkârcı Yahudiler; “Allah’ın eli çok sıkıdır” dediler. Söyledikleri sebebiyle, onların elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar. Aksine, Allah’ın elleri açıktır ve dilediği gibi sarf eder. Yemin olsun Rabbinden sana indirilen, Kur’an, onlardan çoğunun azgınlığını, küfrünü ve inkârını artırıyor. Biz onların aralarına, kıyamete kadar sürecek kin ve nefret tohumları saçtık. Ne zaman savaş ateşi yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar, yeryüzünde, ülkede bozgunculuk, anarşi çıkarmak için koşuştururlar. Allah ise, bozguncuları sevmez. İnsanlar içerisinde iman edenlere en azılı düşman olarak Yahudileri ve ilahlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşanları, putperestleri göreceksin. Yahudiler; “Üzeyir, Allah’ın oğludur” dediler. Hıristiyanlar da; “Mesih, Allah’ın oğludur” dediler. Bu onların ağızlarında geveledikleri sözlerdir. Bu sözlerle kendilerinden önce kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden, küfre sapmış olanların sözleri arasında benzerlik de kuruyorlar. Allah onları kahretsin, nasıl haktan batıla dönüyorlar. İsrailoğullarından küfre sapanlar, Zebur’da Davut’un, İncil’de Meryem’in oğlu İsa’nın diliyle lanetlenmişlerdir. Bu onların, isyankâr olmaları ve devamlı haddi tecavüz etmeleri, aşırı gitmeleri sebebiyledir. Bu bilgiler, Kur’an’ın verdiği bilgilerdir. Kur’an, bu bilgileri bize iş olsun diye vermiyor. Yahudi karakterini bize tanıtıyor ki, ona göre tedbirli olalım.

TARİHÇE

İsrail, İslam ümmetinin ve insanlık âleminin kalbine saplanmış zehirli bir hançerdir. 5700 yıllık bir hikâyeleri vardır. İslam’a bağlı kaldıklarında Allah’ın ikramına nail olmuşlar, İslam’dan ayrılıp fırsatçılık yaptıklarında ise lanetlenmişler ve ilahi gazaba uğramışlardır. İşte İsrail, fesatçı, inkârcı Yahudilerin kurduğu son terör devletidir ve fesatçılıkta sınır tanımıyorlar. Bugünkü İsrail’in temelleri, 1897’de İsviçre'nin Basel şehrinde toplanan Birinci Siyonizm Kongresi'nde atıldı. Bu kongrede; a-Sultan Abdülhamit’in tahttan indirilmesi, b-Osmanlı Devleti’nin yıkılması, c-İslam’ın bir düzen olarak ortadan kaldırılması kararları alındı ve titizlikle uygulandı. Bütün bunlar, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulması için yapıldı. 1897’den önce, çok az sayıda Siyonist göçmen bölgeye gelmeye başlamıştı. 1903’e kadar, bunların sayısı 25 bine ulaştı. 1904 ila 1914 arasında 40 bin kişilik bir göçmen grubu bölgeye yerleşti. 1917 yılında Filistin toprakları İngilizlerin eline geçti. 25 Nisan 1920’de alınan Milletler Cemiyeti kararıyla, İngiltere’ye, bölgenin manda idaresi için yetki verildi. İngiltere mandası altındaki Filistin’e Siyonist proje kapsamında yüz binlerce Yahudi göç etti. Bu göçler, Siyonistlerle Müslümanlar arasında çatışmalara varan bir huzursuzluğa dönüştü. Kanlı çatışmalar yaşandı. 1947 yılına gelindiğinde Siyonizm-İslam sorununu çözme sorumluluğunu Birleşmiş Milletler üstlendi. Ve 1948 yılında İsrail terör devleti kuruldu. Filistinli Müslümanlar, 15 Mayıs'ı “El-Nakba” yani "Felaket" günü diye isimlendirmişlerdir. O günden bu güne, Siyonist İsrail militanları, yüz binlerce Filistinli Müslüman’ı vahşice katletti. 1964 yılında “Filistin Kurtuluş Örgütü” (FKÖ) kuruldu. FKÖ; İsrail’e karşı direnişini El-Fetih’le yürütüyordu.1967 yılında yapılan 6 Gün Savaşları, 1973 Yom Kippur Savaşı derken bu günlere gelindi. Bu tarihi süreç bilinmelidir ki, Siyonizm-İslam savaşını okumak mümkün olsun.

İNTİFADA

İsrail soykırım ve vahşeti, Filistinli Müslümanlara bölgede yaşama hakkı tanımıyordu.

Sabra ve Şatilla kamplarında yüzlerce Filistinli öldürdü. 1987-1993 yılları arasında

İsrail işgaline karşı intifada, Gazze Şeridi’nde başladı, kısa sürede Batı Şeria'ya yayıldı.

Bu intifada İsrail’in korkulu rüyası oldu. İsrail büyük askeri gücüne rağmen 1987'de başlayan intifadayı durduramıyordu. İsrail, yapılan hiçbir antlaşmaya uymuyor, katliamları son bulmuyordu. El-Aksa Camii'nin altına, güya arkeolojik amaçlarla bir tünel kazılması için izin verildi. İsrail’de iktidarlar değişiyor, ancak Filistinlilere karşı uygulanan soykırımcı katliamlar artarak devam ediyordu. Filistin’de 2000 yılında ikinci intifada başladı.

Çünkü Kudüs'ün durumu, mülteciler, yerleşimler ve sınırlar gibi nihai statü pazarlıkları sonuçsuz kalmıştı. Ariel Şaron, Mescid-i Aksa’nın bulunduğu alanı ziyaret etti. Filistinliler bu ziyareti protesto için gösterilere başladı. Ve gösteriler şimdi El-Aksa intifadası diye anılan ayaklanmaya dönüştü. Ariel Şaron’un başbakanlığı döneminde İsrail daha acımasız hale geldi.

Bütün bu olaylar karşısında HAMAS şuurlu bir İslam gücü olarak her geçen gün etkinliğini artırdı ve İsrail 2005 yılında Gazze’den çekilmek zorunda kaldı. Bu tarihten 2023 yılına kadar birçok olaylar oldu. İsrail, Siyonist inadından geri adım atmadı. Filistinlilere reva gördüğü tek şey, ya öleceksiniz, ya da kölem olacaksınız dayatması idi. 7 Ekim 2023 sabahı HAMAS, İsrail’e karşı, öncekilerden farklı yeni bir kurtuluş intifadası başlattı. İsrail’in, ABD’nin, AB’nin ve İngiltere’nin karizmasını çizdi. Kendilerini yenilmez güç olarak görenler, inanmış bir avuç İslam gücü karşısında Allah’ın yardımıyla zillete düştüler. Selam hidayete tabi olanlara…

QOSHE - İnkârcı Yahudiler ve Hamas - İsmail Hakkı Akkiraz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İnkârcı Yahudiler ve Hamas

11 0
29.11.2023

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Kur’an’da bildirildiğine göre; inkârcı Yahudiler peygamberlerle alay ederek, “Kalplerimiz perdelidir” dediler. Hayır; küfür ve isyanları sebebiyle Allah onlara lanet etmiştir. O yüzden çok az inanırlar. Yahudilerden öyleleri var ki, vahyedilmiş sözlerin anlamını çarpıtırlar, sözleri asıl maksatlarından koparıp, “İşittik ama karşı geliyoruz” ve “Dinleyin ama kulak asmayın” ve “Bizi güt, bizi gözet a çoban” derler ve böylece dilleriyle oyun oynarlar ve gerçek inancın yanlış olduğunu anlatmaya çalışırlar. Hâlbuki onlar sadece, “İşittik ve itaat ediyoruz” ve “Bizi dinle, bizi gözet” deselerdi, bu onların gerçekten yararına ve daha dürüstçe bir davranış olurdu. Fakat gerçekleri örtbas ettikleri için, Allah onları lanetledi. Bu yüzden pek azı hariç iman etmezler. İnkârcı Yahudiler; “Allah’ın eli çok sıkıdır” dediler. Söyledikleri sebebiyle, onların elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar. Aksine, Allah’ın elleri açıktır ve dilediği gibi sarf eder. Yemin olsun Rabbinden sana indirilen, Kur’an, onlardan çoğunun azgınlığını, küfrünü ve inkârını artırıyor. Biz onların aralarına, kıyamete kadar sürecek kin ve nefret tohumları saçtık. Ne zaman savaş ateşi yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar, yeryüzünde, ülkede bozgunculuk, anarşi çıkarmak için koşuştururlar. Allah ise, bozguncuları sevmez. İnsanlar içerisinde iman edenlere en azılı düşman olarak Yahudileri ve ilahlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşanları, putperestleri göreceksin. Yahudiler; “Üzeyir, Allah’ın oğludur” dediler. Hıristiyanlar da; “Mesih, Allah’ın oğludur” dediler. Bu onların ağızlarında geveledikleri sözlerdir. Bu sözlerle kendilerinden önce kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden, küfre sapmış olanların sözleri arasında benzerlik de kuruyorlar. Allah onları kahretsin, nasıl haktan batıla dönüyorlar. İsrailoğullarından küfre........

© Milli Gazete


Get it on Google Play