Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Günümüzde küresel fitne odaklarını anlayabilmek için Hz. Adem’den günümüze, fitneye, küfür, şirk ve nifak hareketlerine öncülük eden önemli karakterleri bilmek gerekir. Zaten Kur’an; hak-batıl mücadelesinin seyri içerisinde bize baş fitnecilerin kimler olduğunu özellikleriyle birlikte haber verir. Kur’an’ın haber verdiği baş ve anaç fitneci İblis, yani şeytandır. İblis’in ilk ayarttığı, kan döktürdüğü tetikçi katil Kabil’dir. Hak dini yozlaştırıp, işbirlikçi fasık ve facir yöneticilerin talepleri doğrultusunda hakka batılı karıştıran din tüccarı Belam; aynı yolda yürüyen cübbeli, cübbesiz bütün hocaların, ilim ve fikir insanlarının hocası konumundadır. Zorbalıkta sınır tanımaz Nemrut, kendini ilah ilan eden Firavun, fitne ve fesat yolunda yürüyen inkârcı Siyonistlerin, haçlı Hıristiyanların ve işbirlikçi liderlerin önder edindikleri, örnek aldıkları fitnecilerdir. Tevhide inananları, yaptığı altın buzağı üzerinden batıl yollara çağıran Samiri, nifakta sınır tanımayan münafıklar için önemli bir önderdir. Allah’a verdiği sözü bozmada hak ve hakikate sırt çevirmede, kibir, kin ve nefretle, İslam düşmanlığında inkârcı Yahudiler, bir numaradır. İnkârcı Siyonistlerin ve müşrik Hıristiyan batının gizli işbirlikçisi münafıklar, fitne ve bozgunculukta sınır tanımaz başka bir gruptur. Mekkeli müşriklerin içinde tevhit inancı ve İslam düşmanlığının simgesi Ebu Cehil gibiler, fitne konusunda öncüler durumundadır. Bütün bu isimler, fitne ve bozgunculukta kötü bir çığır açtıkları için, takipçilerinin günahlarının bir mislini de amel defterlerine yazdıracak kadar nefislerine zulmeden kimliklerdir. Bunlar, tarihi kişilik olmaları yanında, her devirde ve ülkede görülebilecek rol modeller olarak da değerlendirilmelidir. Allah’ın fert ve topluma teklif ettiği İslam’ın yerine Siyonizm’in ürettiği faizci kapitalizmi teklif eden zalimleri unutmamak gerekecektir. Kur’an’ı hayat kitabı olarak görüp mesajına kulak veren hiçbir kimse bu fitnecilerin ağına düşmez.

EMPERYALİZM

Emperyalizm; hakkı olmayanı gasp eden küresel sömürü düzeninin kod adıdır ve bu asrın en büyük fitnesidir. Üstün ırk inanışını esas alan emperyalizm, Yahudi olmayan hiçbir varlığı insan olarak kabul etmez. Emperyalizme göre Yahudi olmayan bütün insanlar, gerçekte hayvandırlar. Yahudi olmayan insan, her yönüyle sömürülmeye, ezilmeye, köleleştirilmeye layık kimseler olarak kabul edilir. Yahudi olmayanın elindeki malı almak, direneni öldürmek Siyonist Yahudi için büyük bir şeref vesilesidir. Hukuk sömürüsü, kültürel sömürü, ekonomik sömürü, ahlak sömürüsü, yeraltı ve yerüstü zenginliklerin sömürüsü, eğitim adına, özgürlük adına, modernlik adına yapılan sömürü, savaşla, katliamlarla yapılan sömürü, bütün bunlar emperyalizmin zevkle yaptığı şeylerdir. Yahudi olmayan fert ve toplumların ezilip sömürülmesi için zayıf bırakılmaları gerekir. Fert ve toplumu, zayıf düşürebilmenin en etkili yolu, fikir kirlenmesi yoluyla onları İslam’dan uzaklaştırmaktır. Irkçı emperyalizm, bu oyunu ustaca oynamış ve bütün İslam coğrafyasını İslamsızlaştırmış ve kendisine köle yapmıştır. Bütün bunlar; “Vaat Edilmiş Topraklar” üzerinde Büyük İsrail’in kurulması ve Siyonizm’in dünya hâkimiyeti için yapılmaktadır. ABD; İngiliz asıllı 13 Yahudi koloni tarafından 4 Temmuz 1776 tarihinde imzalanan bağımsızlık bildirisi ile vücut bulmuş bir Yahudi devletidir. Bu devletin görevi, Siyonizm’in hedefleri gerçekleştirmektir. Bu büyük fitne oyununun Avrupa ayağı İngiltere’dir. AB gibi yapılar Siyonizm’in yan kuruluşları hükmündedir. ABD, AB ve İngiltere’nin birlikte ürettikleri fitnenin görünür çocuğu ise İsrail’dir. Müslümanlar; günümüzde bu küresel fitne odaklarını bilip tanımadan, Orta Doğu’da tutuşturulan bu fitne ateşini söndürmeleri mümkün olmaz. İsrail; ABD, AB ve İngiltere ile beraber İsrail’dir. İsrail’in Gazze’de, Filistin topraklarında, Lübnan’da, Suriye’de, İran’da, Yemen’de gerçekleştirdiği terör ve soykırım eylemleri, ABD, AB ve İngiltere’nin teşvik ve desteği ile yapılmaktadır. İsrail’e verilen bu destekle Siyonist güçler kural tanımaz bir şekilde katliam ve terör eylemlerine devam etmektedir. Bunların kalplerinde Yahudi olmayana, sevgi, şefkat, merhamet olmaz. Kin, nefret bunların ahlâkı olmuştur.

İMAN VE CİHAT

Bu küresel fitne odaklarını etkisiz hale getirmenin tek yolu; bu fitne odakları tarafından, düşman unsur olarak kodlanmış Müslümanların “iman ve cihat” şuuruyla, bunların karşısına etkili bir İslam gücü olarak çıkmasıdır. İblis’i razı ederek şeytan etkisiz hale getirilemez. Müslümanlar; tek bir ümmet olmadan da etkili güç olmazlar. Ümmet olmak, kalabalık bir topluluk olmak da değildir. Ümmet olmak, bir araya gelen bedenlerin, gönül ve kardeşlik bağlarıyla kenetlenmesidir. Tek vücut olmalarıdır. Soyuttan somuta evirilmektir. Birbirlerinin derdiyle ilgilenmeyen, yanındaki kardeşinin açlığını hissetmeyen, basit hatalarından dolayı ötekileştiren kimselerden oluşan kalabalıklar, ümmet olmuş olmaz. Ümmet; birbirlerini ciddiye almayanlar topluluğu da değildir. Ümmet; Allah yolunda saf bağlayarak, bünyanünmersus bir teşkilat olabilmektir. Kardeşiz deyip, gereğini yapmaktan kaçınan bir topluluk, zafer derdiyle yanıp tutuşmaz. Küresel fitne odakları karşısında bir varlık da gösteremezler. Küresel fitne odaklarının gücü, bizim güçsüzlüğümüz kadardır. Bizler, birbirimize zulmettikçe, Allah küresel fitnecilerin zulmünü, üzerimizden kaldırmaz. Biz, gerçekten İslam olmadan, bu zilletten kurtulmak hayal olur. Bu yazıyı Rabbimizin şu ayetiyle tamamlamış olalım. Araf 155: “Ve Musa, kendisine vade verdiğimiz yere götürmek üzere kavminden yetmiş kişi seçti. Derken bulundukları yerde şiddetli bir deprem başlayınca ya Rabbi dedi, dileseydin onları da daha önce helak ederdin, beni de. İçimizdeki akılsızların işledikleri suç yüzünden bizi de mi helak edeceksin? Bu, ancak senin bir sınamandan başka bir şey değil. Onunla dilediğini doğru yoldan çıkarırsın, dilediğini doğru yola sevk edersin. Sensin yardımcımız ve sahibimiz, ört bizim suçlarımızı ve acı bize, sensin suçları örtenlerin en hayırlısı.” Selam hidayete tabi olanlara…

QOSHE - Küresel Fitne Odakları - İsmail Hakkı Akkiraz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Küresel Fitne Odakları

10 27
20.01.2024

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Günümüzde küresel fitne odaklarını anlayabilmek için Hz. Adem’den günümüze, fitneye, küfür, şirk ve nifak hareketlerine öncülük eden önemli karakterleri bilmek gerekir. Zaten Kur’an; hak-batıl mücadelesinin seyri içerisinde bize baş fitnecilerin kimler olduğunu özellikleriyle birlikte haber verir. Kur’an’ın haber verdiği baş ve anaç fitneci İblis, yani şeytandır. İblis’in ilk ayarttığı, kan döktürdüğü tetikçi katil Kabil’dir. Hak dini yozlaştırıp, işbirlikçi fasık ve facir yöneticilerin talepleri doğrultusunda hakka batılı karıştıran din tüccarı Belam; aynı yolda yürüyen cübbeli, cübbesiz bütün hocaların, ilim ve fikir insanlarının hocası konumundadır. Zorbalıkta sınır tanımaz Nemrut, kendini ilah ilan eden Firavun, fitne ve fesat yolunda yürüyen inkârcı Siyonistlerin, haçlı Hıristiyanların ve işbirlikçi liderlerin önder edindikleri, örnek aldıkları fitnecilerdir. Tevhide inananları, yaptığı altın buzağı üzerinden batıl yollara çağıran Samiri, nifakta sınır tanımayan münafıklar için önemli bir önderdir. Allah’a verdiği sözü bozmada hak ve hakikate sırt çevirmede, kibir, kin ve nefretle, İslam düşmanlığında inkârcı Yahudiler, bir numaradır. İnkârcı Siyonistlerin ve müşrik Hıristiyan batının gizli işbirlikçisi münafıklar, fitne ve bozgunculukta sınır tanımaz başka bir gruptur. Mekkeli müşriklerin içinde tevhit inancı ve İslam düşmanlığının simgesi Ebu Cehil gibiler, fitne konusunda öncüler durumundadır. Bütün bu isimler, fitne ve bozgunculukta kötü bir çığır açtıkları için, takipçilerinin günahlarının bir mislini de amel defterlerine yazdıracak kadar nefislerine zulmeden kimliklerdir. Bunlar, tarihi kişilik olmaları yanında, her devirde ve ülkede görülebilecek rol modeller olarak da değerlendirilmelidir. Allah’ın fert ve topluma teklif ettiği İslam’ın yerine Siyonizm’in ürettiği faizci kapitalizmi teklif eden zalimleri unutmamak gerekecektir. Kur’an’ı hayat kitabı olarak görüp mesajına kulak veren hiçbir kimse bu fitnecilerin........

© Milli Gazete


Get it on Google Play