Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Yaşadığımız bu asırda dünyayı yöneteneler; Nemrut ve Firavun zihniyetine mensup zalimler ve insanlıktan nasiplenmemiş vahşilerdir. Bunlar vahşilikte, acımasız canavarlardan da daha şerli mahlûklardır. ABD’nin ve İsrail’in Gazze’de yürüttüğü vahşeti başka türlü tanımlamak mümkün değildir. Bu vahşete sessiz kalan, durdurmak için hiçbir adım atmayan toplum ve devletler ise Yahudileşmiş köleler hükmündedir. İzzeddin Kassam Tugayları; -Allah onlardan razı olsun, onları görünen, görünmeyen ordularıyla muzaffer kılsın- ki onlar, bir turnusol kâğıdı gibi, herkesin foyasını ortaya çıkardı. Nemrut; iktidarı döneminde, düzenine uymadığı, zahiri kudreti karşısında boyun eğip ilahlığına ve köleliğine itiraz ettiği için Hz. İbrahim’i ateşinde yakmak istedi. Ancak Allah’ın emrinde olan ateş, Allah’ın sadık kulu İbrahim’i yakmadı. İbrahim’i bitirmek için yakılan ateş, Nemrut’un sonunu getirdi. Firavun; tıpkı Nemrut gibi, zulüm ve vahşette dünyaya nam saldı. Bir kehanet gereği, kadınları ve çocukları öldürmeye başladı. Mülkün sahibi olan Allah, beklenen çocuk Musa’yı, sarayına taşıdı ve orada büyüttü. Firavun; İsrail Oğullarını köle gibi kullanıyor, onlara göz açtırmıyordu. Hz. Musa ve kardeşi Harun, Firavun’un bu zulmüne direndi. Mücadelenin sonunda Allah, güçlü ordulara sahip Firavun ve ordusunu suda boğarak yok etti. Bunu bilen İsrail; Musa’nın değil Firavun’un yolundan yürüyor. Bakara 102: “Ve Yahudiler; şeytanların Süleyman’ın yönetimi aleyhinde uydurmuş oldukları şeylerin peşine düştüler. Oysa Süleyman küfre düşmedi. Ama insanlara sihri ve Babil’deki Harut ve Marut adını taşıyan iki meleğe indirilen şeyleri öğreten şeytanlar küfre düştüler. Bu iki melek, ‘Biz ancak bir imtihan vesilesiyiz, sakın küfre düşme’ demeden kimseye bir şey öğretmiyorlardı. Onlar, o iki melekten bir adamla karısının arasını açmada yararlanacakları şeyleri öğreniyorlardı. Allah’ın izni olmadan kimseye bir zarar dokunduramazlardı. Onlar aslında kendilerine zarar verecek ve bir yarar sağlamayacak şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun ki, sihri satın alanların ahiretten, ebedi yurttan nasiplerinin olmayacağını da biliyorlardı. Nefislerini, karşılığında sattıkları şey ne kötüdür. Keşke bunu anlayabilselerdi.” Bu ayet; inkârcı Yahudilerin tarihinin, genellikle fitneler ve vahşet tarihi olduğunu ifade eder. Yahudiler, fitne ve vahşetlerle dolu bu tarihi, Nemrut ve Firavun’dan miras almışlardır. Bu vahşet ve fitneler tarihinin temelinde ise sihir ve inkârcı kâhinlerin kehanetleri bulunur. ABD ve İsrail; sihrin ve kehanetlerin ürettiği iki canavardır.

KABBALA

Politik Siyonizm, kabbalist esaslara itibar eder. Bunun için küresel rejim ve kapitalist düzen, tamamıyla kabbalist fikirlere ve ilme dayanır. Kabbala; Tevrat inmeden çok daha önceleri Yahudi ruhban sınıfının geliştirdiği bir öğretidir. Kabbala, büyü ve Şeytani güçlerle bağlantı sanatıdır. “Negatif güçlerin öğretisi” olarak tanımlanan Kabbalizm, temelde Şeytan’ın dininin tüm özelliklerini içerir. “Gelenek” veya “ağızdan kulağa” anlamına gelen Kabbala, “sır” esasına dayalıdır. Bu sırların tamamı, Jerusalem Lodge; Kudüs Locası’nın üç Kabbalisti tarafından ezberde tutulur. Kabbalistlerden biri öldüğünde İsrail’in 70’ler Meclisi, Sanhedrin’den seçilen bir aday aynı bilgileri devralır. Kabbala kitaplarının metinleri sembollerle doludur. Her devirde, bunların manasını bilen üç Yahudi bulunur. Bunlardan ölenin yerine, bir alt kademeden en iyisi seçilir, diğer ikisi tarafından sırlara vâkıf edilir. Sanhedrin üyelerinin tümü büyü bilmek zorundadır. Faal, kara büyü ve şeytanlarla ilişki kurma ile ilgili bilgileri kapsayan Kabbala, Siyonist öğretinin temelini oluşturur. Bu nedenle Kabbala’nın teorik ve pratik uygulamaları ile ilgili bilgiler, 33 kademeye ayrılmıştır. Kabbala’nın vermeye çalıştığı eğitimin özü ise metafizik güçlerle irtibat kurarak Evrenin Ulu Mimarı, yani Şeytan’ın sırrının tüm manalarını içeren bilgiye ulaşmaktır. Kabbala büyücülüğün anlamını kavrar. Kabbala sayesinde kara büyü dünya çapında itibar görmüştür. Kabbala, bilinçaltının kapılarını açan ve ruhu saran manevi değerlerin dışarı çıkmasını sağlayan anahtardır. Siyonizm, onu insanın yaşamı anlaması için gerekli görür. Pratikte Kabbala, kötülüklerle ilgilenmenin yolu ve semboller yoluyla psikolojik dünya üzerinde güç kazanmanın tehlikeli bir sanatı ve büyüye dayalı bir formudur. ABD ve İsrail, bu Kabbala öğretileri ile dünyayı ateşe vermekten çekinmiyorlar. Kara büyü ile bir dünya krallığı kurmaya çalışıyorlar.

KUR’AN UYARIYOR

Yahudi karakteri; İslam toplumunu ve insanlığı doğrudan ilgilendirdiği için, Kur’an bu konuyu yüzlerce ayet ile ele almıştır. Kur’an’da hiçbir kavimden, İsrail Oğullarından söz edildiği kadar geniş söz edilmiyor. Kur’an, Yahudi karakterini yaklaşık, 712 ayet ile bize anlatmaya çalışıyor. Bu konu, bize tekraren boşuna anlatılmıyor. Bunun sebebi Yahudileşme tehlikesine dikkat çekmek, İslam toplumunu ve insanlığı Siyonizm vahşetinden ve zulmünden korumaktır. Her müminin her gün onlarca kez “gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna iletme” duasını tekrarlıyor olması, İsrail, ABD ve müttefiklerinin benimsediği Siyonizm’in, insanlığı tehdit eden mikrop olmasındandır. ABD, bütün dünyanın talep ettiği Gazze barışını tek başına veto etmesi, içinde bulunduğumuz dünyanın Yahudileştiğinin en net göstergesidir. Nemrut da, Firavun da böyle yapıyordu. “Benim iznim olmadan Musa’ya iman edemezsiniz” diyen Firavun’la, “Benim iznim olmadan İsrail soykırımını durduramazsınız” diyen ABD’nin tavrı arasında hiçbir fark yoktur. ABD’nin bu tavrını sadece kınamakla geçiştiren ülkeler, bu suça ortaktırlar. Gerçek şudur. ABD, İsrail ve müttefikleri, bütün maddi üstünlüklerine rağmen yürüttükleri bu kirli savaşı kaybediyorlar ve kaybedeceklerdir. ABD, İsrail ve müttefikleri istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır. Allah’ın inayetiyle zafer bir avuç İslam gücü Kassam Tugayları ve cihat erlerinin olacaktır. Selam hidayete tabi olanlara…

QOSHE - Nemrut-Firavun Tıynetli ABD ve İsrail - İsmail Hakkı Akkiraz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Nemrut-Firavun Tıynetli ABD ve İsrail

5 3
13.12.2023

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Yaşadığımız bu asırda dünyayı yöneteneler; Nemrut ve Firavun zihniyetine mensup zalimler ve insanlıktan nasiplenmemiş vahşilerdir. Bunlar vahşilikte, acımasız canavarlardan da daha şerli mahlûklardır. ABD’nin ve İsrail’in Gazze’de yürüttüğü vahşeti başka türlü tanımlamak mümkün değildir. Bu vahşete sessiz kalan, durdurmak için hiçbir adım atmayan toplum ve devletler ise Yahudileşmiş köleler hükmündedir. İzzeddin Kassam Tugayları; -Allah onlardan razı olsun, onları görünen, görünmeyen ordularıyla muzaffer kılsın- ki onlar, bir turnusol kâğıdı gibi, herkesin foyasını ortaya çıkardı. Nemrut; iktidarı döneminde, düzenine uymadığı, zahiri kudreti karşısında boyun eğip ilahlığına ve köleliğine itiraz ettiği için Hz. İbrahim’i ateşinde yakmak istedi. Ancak Allah’ın emrinde olan ateş, Allah’ın sadık kulu İbrahim’i yakmadı. İbrahim’i bitirmek için yakılan ateş, Nemrut’un sonunu getirdi. Firavun; tıpkı Nemrut gibi, zulüm ve vahşette dünyaya nam saldı. Bir kehanet gereği, kadınları ve çocukları öldürmeye başladı. Mülkün sahibi olan Allah, beklenen çocuk Musa’yı, sarayına taşıdı ve orada büyüttü. Firavun; İsrail Oğullarını köle gibi kullanıyor, onlara göz açtırmıyordu. Hz. Musa ve kardeşi Harun, Firavun’un bu zulmüne direndi. Mücadelenin sonunda Allah, güçlü ordulara sahip Firavun ve ordusunu suda boğarak yok etti. Bunu bilen İsrail; Musa’nın değil Firavun’un yolundan yürüyor. Bakara 102: “Ve Yahudiler; şeytanların Süleyman’ın yönetimi aleyhinde uydurmuş oldukları şeylerin peşine düştüler. Oysa Süleyman küfre düşmedi. Ama insanlara sihri ve Babil’deki Harut ve Marut adını taşıyan iki meleğe indirilen şeyleri öğreten şeytanlar küfre düştüler. Bu iki melek, ‘Biz ancak bir imtihan vesilesiyiz, sakın küfre düşme’ demeden kimseye bir şey öğretmiyorlardı. Onlar, o iki melekten bir adamla karısının arasını açmada yararlanacakları şeyleri öğreniyorlardı.........

© Milli Gazete


Get it on Google Play