Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Oruç, Kur’an, cihat, yardımlaşma, fakirleri gözetme ve infak ayı Ramazan… Yıl miladi 2024, hicri 1445… Bu yıl Ramazan ayına, Siyonist İsrail terör örgütünün Gazze’de Müslüman Filistinli kardeşlerimize karşı yürüttüğü soykırımın gölgesinde girdik. Bu soykırıma dünyanın sessiz kalması yanında, İslam ülkelerinin yöneticilerinin ve halklarının da sessiz kalması çok acıdır. Mescid-i Aksa mahzun, ilk kıblemiz terörist İsrail’in işgali altında, Müslümanlara orada rahat bir namaz kılma fırsatı dahi tanımıyorlar. Bu zulmü ve soykırımı durduracak imkâna sahip İslam ülkeleri liderleri, İsrail’den neden çekiniyorlar? Osmanlı’nın mirasçısı Türkiye’yi yöneten iktidarın, özellikle Sayın Erdoğan’ın Gazze ve Filistin konusunda takındığı tavır, bizlerin vicdanlarını derinden yaralıyor. Biz inanıyoruz ki Sayın Erdoğan’ın elinde bu savaşı ve soykırımı bir saatin içinde durduracak imkân ve kudret vardır. Buna rağmen, bu konuda ciddi bir adım atılmıyor. Özellikle kuzey Gazze’de, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar açlıktan ölüyor. Çünkü kuzey Gazze’ye insanı yardımlar ulaşmıyor. Türkiye’nin, Mısır’ın, Suudi Arabistan’ın, Müslümanlıktan ve insanlıktan gelen ödevleri gereği, Gazze’de yaşanan soykırımı durdurmaları farzı ayın bir görevdir. Bu üç ülkeyi, bu görevi yapmaya çağırıyoruz. Kınamalar, cılız boykot girişimleri, Siyonist İsrail’i durdurmaya yetmiyor. İsrail’i durduracak tek şey müeyyidedir. Gazze’de yaşayan ve direnen Müslüman kardeşlerimiz, görevlerini hakkıyla yerine getiriyorlar. Allah, onlardan razı olsun. Gerçekte onlar, bir bütün olarak İslam topraklarını savunuyorlar. ABD ve AB ülkeleri yekvücut olarak İsrail’e, maddi ve manevi her türlü desteği veriyorlar. Bu konuda sınır da tanımıyorlar. Onlar İsrail ile birlikte Allah’ın gazabına koşuyorlar. Türkiye’yi, Mısır’ı, Suudi Arabistan’ı ve bütün İslam ülkelerini yönetenler bu sessiz tavırlarıyla nereye koşuyorlar? Allah hükmünü icra edecektir, ama mazlumun yanında, zalimin karşısında olması gerekenler, bu zulmü durduracak bir adım atmadıkları sürece, Allah’ın gazabından kurtulamayacaklarını bilmelidirler. Bu Ramazan ayı, bu durumun tefekkür edildiği bir ay olur inşallah…

RAMAZAN

Ramazan ayı, on bir ayın sultanı, Kur’an, oruç ve cihat ayıdır. Ramazan; yazın sonunda, güz mevsiminin başlangıcında yağan, yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur demektir. Bu yağmur, yeryüzünü kirlerinden temizlediği gibi, Ramazan ayı da müminleri inkârdan, şirkten, münafıklıktan, faiz, kumar, içki, zina, yalan, talan ve israf gibi günah kirlerinden temizler. Ramazan; güneşin şiddetiyle taşların yanıp kızmasıdır. Kızgın taşlar üzerinde yürüyen kimsenin ayakları yanar. Ramazan da müminlerin günahlarını yakar, yok eder. Ramazan; kılıcın namlusunu veya ok demirini inceltip keskinleştirmek için örsün üzerine koyup dövmektir. Mümin de bu ayda kendisini cihada hazırlar. Bu ayın zikredilen özellikleri şunlardır: 1. Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen tek ay, Ramazan’dır. 2. Kur’an-ı Kerim, bu ayda indirilmiştir. Bakara 185: “Ramazan ayı, bütün insanların iyiliği, kurtuluşu için bir hidayet rehberi olan, Allah’tan gelen, Allah’ın peygamberiyle öğrettiği, hakkı batıldan, imanı küfürden, helali haramdan ayıran apaçık delilleri, adil düzeni içeren Kur'an’ın indirildiği aydır…” Bu ay cihat ayıdır. 3. Kur’an-ı Kerim’de, “bin aydan daha hayırlı” olduğu belirtilen Kadir Gecesi bu ay içerisindedir. 4. İslam’ın üzerine bina edildiği beş temelden biri olan oruç ibadeti bu ayda farz kılınmıştır. 5. Fıtır sadakası ve teravih namazı bu aya mahsus bir ibadettir. Peygamberimiz: “Kim inanarak ve sevabını umarak Allah rızası için teravih namazı kılarsa geçmiş günahları bağışlanır” buyurmuştur. 6. İtikâfa girmek: Ramazan ayının son on gününde itikâfa girmek sünnettir. 7. Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim’i okumak, inanç ve ahlâk esaslarını, ahkâmını öğrenip hayata tatbik etmek, hayır ve hasenatta, Allah yolunda infakta bulunmak önemi ödevlerdendir. Ramazan ayı fakirleri gözetme, yardımlaşma ve dayanışma ayıdır.

RAMAZAN OKULU

Ramazan ayı, müminler için bir talim ve terbiye ayıdır. Bu ay; hakkı üstün tutmak, nefisleri terbiye etmek, öleceğimiz günü düşünerek bahanesiz ve fakatsız İslam’ı yaşamak, ibadetler ve hayırlar için özel ve verimli bir aydır. Kur’an’ın indirilmeye başlandığı bu aydaki bu hatırayı ebedileştiren İslam; müminlerin Kur’an’ın sunduğu hayat düzenini yaşayabilmeleri için, muhtaç olduğu bedeni ve ruhi eğitimi bu feyizli aya tahsis etmiştir. Ramazan ayını incelediğimizde, onun dünyamızın uygulamalı eğitim yaptıran çok güçlü bir mektebi olduğunu görürüz. Bu yüce mektebin cihat, namaz, oruç, fitre ve zekât, Kur’an okuyup fıkhetmek, zikir yapmak gibi müfredatını uygulayan, geçmiş on bir ayın muhasebesini yapan ve gelecek on bir aya bedenen ve ruhen hazırlanan ve böylece İslam’ın hayat düzenini yaşama coşkusuyla dolan müminler, Cenab-ı Allah’tan rahmet ve rıza diploması alırlar. Ramazan okulunda arz edilen bu olumlu neticeyi alabilmek için Ramazan eğitiminin tek hedefi, insanının yaratılış gayesi olan Allah’a kulluk konusunda şuurlu bir mümin olmasını sağlamaktır. Kulluk; Yüce Rabbimizin namaz, oruç, zekât, hac, Hakk’a davet, müminlerle beraberlik, adalet ve cihat gibi her bir emrini uygulamaktır. Peygamberimizin öğütlediği af, merhamet, tevazu, sevgi ve saygı gibi ahlâkî güzellikleri yaşamaktır. Faiz, zina, içki, kumar, bencillik, zulüm, riya ve yalan gibi ilahi yasaklardan sakınmaktır. Ramazan bir eğitim ayı olduğu için, çeşitli kusurları ve faydasız alışkanlıkları olan müminler, bu mübarek ayı nefisle cihat mevsimi bilmelidirler. Bu ayda her bir mümin, İslam'ca düşünen ve yaşayan bir kimse olabilmek için yoğun bir çaba göstermelidir. Bu Ramazan ayının müminlere, Gazze’de yaşanan zulmü durduracak bir hidayet, feraset ve dirayet kazandırmasını dileriz. Selam hidayete tabi olanlara…

QOSHE - Ramazan ve Gazze - İsmail Hakkı Akkiraz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ramazan ve Gazze

9 1
13.03.2024

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Oruç, Kur’an, cihat, yardımlaşma, fakirleri gözetme ve infak ayı Ramazan… Yıl miladi 2024, hicri 1445… Bu yıl Ramazan ayına, Siyonist İsrail terör örgütünün Gazze’de Müslüman Filistinli kardeşlerimize karşı yürüttüğü soykırımın gölgesinde girdik. Bu soykırıma dünyanın sessiz kalması yanında, İslam ülkelerinin yöneticilerinin ve halklarının da sessiz kalması çok acıdır. Mescid-i Aksa mahzun, ilk kıblemiz terörist İsrail’in işgali altında, Müslümanlara orada rahat bir namaz kılma fırsatı dahi tanımıyorlar. Bu zulmü ve soykırımı durduracak imkâna sahip İslam ülkeleri liderleri, İsrail’den neden çekiniyorlar? Osmanlı’nın mirasçısı Türkiye’yi yöneten iktidarın, özellikle Sayın Erdoğan’ın Gazze ve Filistin konusunda takındığı tavır, bizlerin vicdanlarını derinden yaralıyor. Biz inanıyoruz ki Sayın Erdoğan’ın elinde bu savaşı ve soykırımı bir saatin içinde durduracak imkân ve kudret vardır. Buna rağmen, bu konuda ciddi bir adım atılmıyor. Özellikle kuzey Gazze’de, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar açlıktan ölüyor. Çünkü kuzey Gazze’ye insanı yardımlar ulaşmıyor. Türkiye’nin, Mısır’ın, Suudi Arabistan’ın, Müslümanlıktan ve insanlıktan gelen ödevleri gereği, Gazze’de yaşanan soykırımı durdurmaları farzı ayın bir görevdir. Bu üç ülkeyi, bu görevi yapmaya çağırıyoruz. Kınamalar, cılız boykot girişimleri, Siyonist İsrail’i durdurmaya yetmiyor. İsrail’i durduracak tek şey müeyyidedir. Gazze’de yaşayan ve direnen Müslüman kardeşlerimiz, görevlerini hakkıyla yerine getiriyorlar. Allah, onlardan razı olsun. Gerçekte onlar, bir bütün olarak İslam topraklarını savunuyorlar. ABD ve AB ülkeleri yekvücut olarak İsrail’e, maddi ve manevi her türlü desteği veriyorlar. Bu konuda sınır da tanımıyorlar. Onlar İsrail ile birlikte Allah’ın gazabına koşuyorlar. Türkiye’yi, Mısır’ı, Suudi Arabistan’ı ve........

© Milli Gazete


Get it on Google Play