Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

İsrail; Siyonist inkârcı Yahudilerin kurduğu, zalim Batı ve ABD’nin koruyup kolladığı bir terör ve fesat devletidir. Bunun böyle olduğu Gazze’de ve bütün Filistin ve topraklarında alçakça yürüttüğü savaşta bir kez daha görülmüştür. Kur’an bize bu fesatçı Yahudi karakteri açık bir şekilde tanıtıyor. Rabbimiz buyuruyor. Maide 13: “Kesin sözlerini, taahhütlerini bozan bir kısım tutum ve davranışları sebebiyle onları lânetledik, kafalarını kalınlaştırdık ve kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri, ifadeleri, asli manalarından uzaklaştırarak tahrif ediyorlar, değiştiriyorlar, gayesine aykırı teviller yapıyorlar. Kendilerine öğretilen, tebliğ edilen Tevrat’ın hükümlerinin önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onları taahhütlerini bozarak, daima hainlik ederlerken görürsün…” Allah’ın fesatçı Yahudilere gazap edip lanetlemesi, Kur’an’da birçok ayette sebepleriyle birlikte zikredilmiştir. Aynı zamanda benzer ifadeler, münafıklar başta olmak üzere, bütün işbirlikçi zalimler için de kullanılmıştır. Rabbimiz buyuruyor. Fetih 6: “Allah hakkında, ortalık bulandıran, fesada sebep olan düşünce ve inançlar taşıyan, Müslüman görünerek İslam’a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münafık erkeklerle, münafık kadınları, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde tasarruflarında Allah’a ortak koşan müşrik erkeklerle, müşrik kadınları cezalandırmak için, bu fethi sana ihsan etti. Müslümanların başlarına geçsin diye bekledikleri felaket çemberi, onların başlarına geçsin. Allah’ın gazabına ve lanetine mucip olmuşlardır. Allah onlara cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir cezalandırma ve nihai bir dönüş yeridir.” Onların bu lanete ve gazaba uğramaları, Allah’a verdikleri İslam sözünü bozup fesada koşmaları, yeryüzünde fitne ve bozgunculuğun kadrosu olmalarındandır. Günümüzde İsrail ve destekçileri, dünyayı ateşe vermekten, kendileri dışında hiçbir kimseye hayat hakkı tanımayan kin ve nefretleriyle yakıp yıkmaktan geri durmuyorlar. Bu hastalıklı ruh halini bütün Müslümanların ve insanlığın bilip tanıması önemli bir görevdir. Bütün insanlık için dünya hayatı bir imtihan ise bu imtihanın en önemli unsuru, şeytan ordusu fesatçı Yahudiler ve işbirlikçileridir. Şeytan, fesatçı Yahudiler, işbirlikçi ABD ve Batı, Allah’ın tarafında olan İslam güçlerine, sıkıntıdan başka bir zarar vermeleri de söz konusu değildir. Bu fesatçılar; ne yaparlarsa yapsınlar, bu hastalıklı zihniyet, helak olmaktan kurtulamayacaktır.

TAHRİFÇİ İSRAİL

İsrail’in işi gücü tahrif etmek, yalanı pazarlamak, iftira ve sihirden beslenmektir. İsrailoğullarının tahrifçi olduğunu bizzat Tevrat’ın kendisi itiraf ederek, Yeremya peygamberin dilinden şöyle söyler: “Allah’ımızın sözlerini değiştirdiniz.” Tevrat’ın tahrif edildiğini anlamak için, Tevrat satırları arasında yapılacak kısa bir okuma, bu kitabın tahrifine dair birçok örneği gözler önüne serecektir. Tevrat’ta Allah’a oğul isnat edilir. Allah’ın, yiyip bitiren bir ateş olduğu ifade edilir. Allah’a yorgunluk isnat edilir. Allah’ın, Hz. Yakup’la güreşip ona yenildiği gibi komik hikâyeler aktarılır. İftira edilen sadece Allah değildir. Onun peygamberleri de türlü iftiralara uğrar Tevrat’ta: Hz. Adem, Allah’ın dilinden ilâhlaşmış biri gibi tanıtılarak hem Allah’a hem Adem’e iftira edilir. Hz. Nuh’a içki içiren kızlarının onunla zina ettikleri ve öz kızlarının bu peygamberden hamile kaldığı söylenir. Yine aynı peygambere yapılan bir başka çirkin isnat da torunu Kenan tarafından sarhoşken tecavüze uğradığıdır. Hz. İbrahim de Tevrat’taki iftiralardan payını alır. Bu yüce peygamber, hanımı Sara’yı kendi elleriyle Firavun’a peşkeş çeken, Hz. Yakup da; Allah’a başkaldıran ve onu azarlayan biri olarak gösterilir. Hz. Harun, Tevrat’a göre altın buzağı putunu yapıp buna tapılmasını emreden biridir. Hz. Davut, Uriya adlı bir komutanının hanımıyla zina eden, ondan gayrimeşru çocuk sahibi olan ve onunla evlenmek için kocası Uriya’ya komplo kurarak öldürten bir zorba olarak takdim edilir. Hz. Süleyman, hanımlarından putperest olanların oyununa gelerek puta tapan biri olarak gösterilir. İsrail’in en başarılı olduğu şey, algı yani yalan üretmektir. Üretilen bu yalanlara herkesin inanmasını sağlar. Bu gün olduğu gibi…

MUSA’NIN ASASI

Hz. Musa’nın asası Allah’ın izniyle, sihirbazların ürettiği sihri, nasıl etkisiz hale getirdiyse, Kur’an da İsrail’in ürettiği bütün algıları boşa çıkartmaktadır. İsrailoğullarının peygamberlere önce çamur atıp sonra onu kutsal kitaplarına geçirmelerini Kur'an şiddetle kınar. Tevrat’ta yer alan peygamberlerden birçoğu Kur’an’da da yer alır. Ancak Kur'an, kendisinde adı geçen hiçbir peygamber hakkında onların peygamberlik şeref ve haysiyetiyle bağdaşmayacak bir beyana yer vermez. Üstelik Tevrat’ta iftiraya uğrayan kimi isimleri de aklar. Bunlardan biri Tevrat’ta puta tapmakla itham edilen Hz. Harun'dur. Kur'an, olayın doğrusunu vererek, Hz. Harun’un putçu Yahudilere engel olmaya kalktığını, lâkin buna güç yetiremediğini aktarır. Tevrat’ta iftira edilip de Kur’an’ın akladığı İsrailoğulları peygamberlerinden biri de Süleyman peygamberdir. Tahrif edilmiş Tevrat’ta, Hz. Süleyman, küfre düşen ve putperest olan biri olarak takdim edilir. Kur’an ise, Yahudilerin bu iftirasını, “Onlar, şeytanların uydurdukları sözlere uydular” diye reddederek, Hz. Süleyman’ı, “Süleyman kâfir olmadı, lâkin onu tekfir eden şeytanlar kâfir oldu" ifadesiyle aklar. İsrailoğulları bu iftira ve tahrifi niçin yapıyorlardı? Bunun siyasi sebebi şudur: İsrailoğulları âlimleri, uzun süren sürgün ve işgal yılları sırasında her türlü tecavüz ve ahlâksızlığın revaç bulduğu Yahudi toplumunu kendilerine bağlayabilmek için böyle yalanlar uyduruyorlardı. Güya böylelikle zulme ve tecavüze uğramış toplumu teskin ederek milli bir görev icra ettiklerine inanıyorlardı. Ekonomik sebebi ise şudur: İsrailoğulları âlimleri asli görevleri olan tebliğ ve ıslah vazifesini bırakıp işi tefeciliğe dökmüşlerdi. Rantiyecilik bu kâhin ve hahamların mesleği olmuştu. Çıkarlarını korumak için Tevrat’ı değiştirdiler. Selam hidayete tabi olanlara…

QOSHE - Zelil ve Mel’un İsrail - İsmail Hakkı Akkiraz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Zelil ve Mel’un İsrail

7 10
10.01.2024

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

İsrail; Siyonist inkârcı Yahudilerin kurduğu, zalim Batı ve ABD’nin koruyup kolladığı bir terör ve fesat devletidir. Bunun böyle olduğu Gazze’de ve bütün Filistin ve topraklarında alçakça yürüttüğü savaşta bir kez daha görülmüştür. Kur’an bize bu fesatçı Yahudi karakteri açık bir şekilde tanıtıyor. Rabbimiz buyuruyor. Maide 13: “Kesin sözlerini, taahhütlerini bozan bir kısım tutum ve davranışları sebebiyle onları lânetledik, kafalarını kalınlaştırdık ve kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri, ifadeleri, asli manalarından uzaklaştırarak tahrif ediyorlar, değiştiriyorlar, gayesine aykırı teviller yapıyorlar. Kendilerine öğretilen, tebliğ edilen Tevrat’ın hükümlerinin önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onları taahhütlerini bozarak, daima hainlik ederlerken görürsün…” Allah’ın fesatçı Yahudilere gazap edip lanetlemesi, Kur’an’da birçok ayette sebepleriyle birlikte zikredilmiştir. Aynı zamanda benzer ifadeler, münafıklar başta olmak üzere, bütün işbirlikçi zalimler için de kullanılmıştır. Rabbimiz buyuruyor. Fetih 6: “Allah hakkında, ortalık bulandıran, fesada sebep olan düşünce ve inançlar taşıyan, Müslüman görünerek İslam’a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münafık erkeklerle, münafık kadınları, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde tasarruflarında Allah’a ortak koşan müşrik erkeklerle, müşrik kadınları cezalandırmak için, bu fethi sana ihsan etti. Müslümanların başlarına geçsin diye bekledikleri felaket çemberi, onların başlarına geçsin. Allah’ın gazabına ve lanetine mucip olmuşlardır. Allah onlara cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir cezalandırma ve nihai bir dönüş yeridir.” Onların bu lanete ve gazaba uğramaları, Allah’a verdikleri İslam sözünü bozup fesada koşmaları, yeryüzünde fitne ve bozgunculuğun kadrosu olmalarındandır. Günümüzde İsrail ve destekçileri, dünyayı ateşe vermekten, kendileri dışında hiçbir kimseye........

© Milli Gazete


Get it on Google Play