“Fazla tevazu gururdan ileri gelirmiş”...

Yani gereksiz tevazu da bir nevi gururlanmak sayılıyor.

Buradan yola çıkarak biraz kendimizden bahsedelim istedik.

Bilenler bir daha hatırlar, bilmeyenler de “bilir” umuduyla…

Dün doğum günümüzdü.

Gizlemeye, saklamaya gerek yok; doğuştan gelen bazı hasletlerimiz var, onları hatırladık.

Şüphesiz gayret etmek, çaba sarf etmek gerekir ama “bazı şeyler zorlamayla olmuyor, sonradan elde edilmiyor...”

Belki de maya ile alakalı. Tabii dua ve temel de çok önemli.

Ayaklarını bastığın yer sağlam olmalı, yoksa kayar gidersin, anlamazsın da.

Bizim temel, sağlam zemine atılmış anlaşılan.

Atanlardan bir kez daha Allah razı olsun, gidenlere rahmet olsun.

İlk sözün “Yahudi kongresi” olunca ömür boyu konuşma şeklin de başka oluyor, sözün de bir başka etkili…

O günlerde “Yahudi kongresi”nin ne demek olduğunu bilen pek fazla insan da yokmuş doğrusu. Bizden öğrenmiş çoğu, zamanla…

Kimse de aynı kelimeleri yan yana kullanmamış bir daha…

Yahudi kongresi, Siyonizm, Haim Nahum, cihat, ümmet, faiz belası, ifsat hareketleri, Ayasofya, milli ve manevi değerler, Yeni Bir Dünya ve Yeniden Büyük Türkiye, D-8, Mescid-i Aksa, Kudüs… Bizim kelime haznemizi oluşturmuş…

“AraKAN ağlıyor” diyebilen de bir tek biz olduk.

Doğu Türkistan’ın sesi olan da…

Sizin 17/25 Aralık’tan sonra söylemesini öğrendiğiniz “dinler arası diyalog” fitnesinin tam karşısında duran da hep biz olduk.

Siz; 15 Temmuz’da bomba sesiyle uyandınız, biz zaten uyanıktık…

Siz; faiz indirilirken sevindiniz, biz faizin her türlüsüne karşı çıktık…

Irak işgal edilirken siz Irak’a ırak, Amerika’ya yakın oldunuz, biz tek başımıza karşıda durduk...

Bir tek gazete, hatta yazar dahi yoktu yanımızda.

Siz; Amerika ile kol kola girmiş haldeyken biz Iraklı kardeşlerimizle acı çektik.

Siz; elinizde kazma kürek Suriye’yi yıkıp emperyalistlere bakir bir alan sunarken, biz Suriyeli kardeşlerimizin elinden tuttuk.

Siz; Libya’yı işgale giden gemilere binmişken, biz Kaddafi’nin ve Libya’nın yanındaydık.

Siz; Esma şehit olduktan sonra elini tutarken biz Esma’lar toprağa düşmesin diye elinden tuttuk.

Daha “Kürecik’e temel atılırken” başladık karşı çıkmaya…

Var mı bir tane manşetiniz, hadi onu geçtik haberiniz, Kürecik’e karşı çıkan...

Kıbrıs’ı fetheden Hocamız’ın emanetine dört elle sarıldık, bir gün olsun bırakmadık.

Annan’la plan yapan sizdiniz ama karşınızda duran da biz.

Siz; Avrupa Birliği’nin kapısında beklerken biz Yeni Bir Dünya kurmakla meşguldük.

Gazze’deki mücahitler ile ilk ayağa kalkan da biz olduk, onlar ayakta iken ayakta bekleyen de biz.

Biz; Mavi Marmara’nın yolcusu olduk, siz Hayfa Limanı’na bilet aldınız.

7 Ekim günü bir dakika olsun tereddüt etmeden “ HAMAS kendine ait olanı almak için ayağa kalktı” manşeti ile çıktık okuyucumuzun karşısına…

Siz ise çok geriden geldiniz, duruma göre pozisyon aldınız.

Siz; “HAMAS’ın saldırısı” derken, biz “HAMAS’ın operasyonu” dedik…

Arasında çok büyük fark vardı, anlamadınız.

Bütün bunları yaparken sırtımızı dayadığımız ne bir iktidar ne bir sermaye babası vardı…

Dün sabah ilk işimiz Erbakan Hocamız’ı ziyaret etmek oldu.

“Her haberimizde, her manşetimizde yanımızda hissettiğimiz” Hocamız’ın yanına gittik.

Geride bıraktığı şuuru da aldık yanımıza…

Siz ordasınız değil mi?

Biliyoruz, ordasınız…

Biz ise ilk günkü yerimizde…

Affınıza sığınarak, bugün biraz tevazuyu elden bıraktık…

QOSHE - “Tevazu” Az Öte Git Hele! - Ömer Adil
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Tevazu” Az Öte Git Hele!

10 1
13.01.2024

“Fazla tevazu gururdan ileri gelirmiş”...

Yani gereksiz tevazu da bir nevi gururlanmak sayılıyor.

Buradan yola çıkarak biraz kendimizden bahsedelim istedik.

Bilenler bir daha hatırlar, bilmeyenler de “bilir” umuduyla…

Dün doğum günümüzdü.

Gizlemeye, saklamaya gerek yok; doğuştan gelen bazı hasletlerimiz var, onları hatırladık.

Şüphesiz gayret etmek, çaba sarf etmek gerekir ama “bazı şeyler zorlamayla olmuyor, sonradan elde edilmiyor...”

Belki de maya ile alakalı. Tabii dua ve temel de çok önemli.

Ayaklarını bastığın yer sağlam olmalı, yoksa kayar gidersin, anlamazsın da.

Bizim temel, sağlam zemine atılmış anlaşılan.

Atanlardan bir kez daha Allah razı olsun, gidenlere rahmet olsun.

İlk sözün “Yahudi kongresi” olunca ömür boyu konuşma şeklin de başka oluyor, sözün de bir başka etkili…

O günlerde “Yahudi kongresi”nin ne demek olduğunu bilen pek fazla insan da yokmuş doğrusu. Bizden öğrenmiş çoğu, zamanla…

Kimse de aynı kelimeleri yan yana kullanmamış bir daha…

Yahudi kongresi, Siyonizm, Haim Nahum, cihat, ümmet, faiz belası, ifsat hareketleri, Ayasofya, milli ve manevi değerler, Yeni Bir Dünya ve Yeniden Büyük Türkiye, D-8, Mescid-i Aksa, Kudüs… Bizim kelime........

© Milli Gazete


Get it on Google Play