Büyük bir imtina ile TIR’lara, oradan da gemilere yüklediğin o dikenli teller var ya; işte o teller, dünyanın en büyük hapishanesi Gazze’yi hücrelere ayırıyor.

Mescid-i Aksa’ya Müslümanların bin bir zahmetle ibadet etmek için gitme çabasını engelliyor o teller.

Ve tabii ki Filistinli mazlumların ayağına dolanıyor.

Belki de sen, o tellerden kazandığın dolarların zekâtını mübarek Ramazan günü veriyorsundur.

Belki bu kadar da hassassındır.

Ama o dikenli teller, gün gelir senin boynuna dolanır.

Ben olsam beklerim bu sonu!

Gazze’deki yalın ayak gezen yavrularımızın ayağını parçalayan teller, gün gelir senin yüreğini parçalar.

O zaman dön ve geriye bak!

Epeyi bir geride, dikenli tel yüklü TIR’lar göreceksin.

O TIR’larda senin de vebalin yüklü.

Artık TIR’ların taşıdığı veballeri sen omuzlayacaksın.

Dikenli tellerinden daha acı verici, daha ağır bir yüke hazır ol!

Belki de kazandığın dolarların da vebali eklenecek yüküne.

Bunlar aklımızın erdiğince tespitlerimiz.

Şüphesiz, ne olur, orasını Allah bilir.

Bizim de elimizden bu geliyor.

Bizim omzumuza ne yükler binecek biraz da onun tefekkürünü edelim şu mübarek günlerde.

Şahit ol Ya Rab!

Siyonist katillerin boğazından geçen lokma, senin gırtlağında kalacak!

Özenle bezenle hazırladığın o gıda kolileri var ya…

O kolilerle beslenen Siyonist çete üyeleri var ya!

O lokmalar, onların gırtlağından geçti ya!

Onlara kan oldu…

Onlar da mazlum Filistinli kardeşlerimizin kanını oluk oluk akıttı ya!

O lokmalar, o Siyonistlere can oldu ya.

O Siyonistler de mazlum Filistinlilerin canına kast etti ya!

Sen de hazır ol!

O lokmalar, senin gırtlağında dizilecek.

Senin gönderdiğin gıdaları Siyonist katiller rahat tüketsinler diye koli koli su yollayan yanındaki esnaf var ya!

O sular gün gelecek, kafasından aşağıya kaynar su olarak dökülecek.

Başka türlüsü mümkün değil.

Nokta

“Bu kadar yol yaptım” dedikten sonra Gazze’ye yol bulamamak acı bir son!

Gazze, senin umurunda değil!

Belki de farkında değilsin. Ya da her şeyi bilerek ve isteyerek yapıyorsun.

Ama inan senin derdin, tasan Gazze değil.

Ya da bir yere kadar Gazze de olabilir.

Ama asla ilk tasan, ilk önceliğin Gazze değil.

Sıralamanı kendin yap istersen.

Senin için zülfüyâr nedir mesela?

Siyasi aidiyetin mi?

Ticari çıkarın mı?

Keyfe kederin mi?

Bilmiyorum ama bildiğim tek şey, Gazze ilk önceliğin değil.

Mesela; siyasi aidiyetin ile Gazze’yi zihninde bir kez çarpıştır bakalım.

Dene bir kez!

Hangi yanın ağır basacak!?

Hangisini kollama ihtiyacı duyacaksın?

Cevabını kendin bul.

Sonra diğer seçenekleri de sırala artık.

Biri ya da birkaçı Gazze’den daha ağır basıyordur büyük ihtimalle.

Birçoğunu insanlar da dışarıdan rahatça gözlemleyebiliyor.

Gizleyemiyorsun yani.

Gazze senin umurunda değil.

En fazla bir noktaya kadar umurunda.

İyi olan “sizin” ekonomi mi, “bizim” ekonomi mi?…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Isparta 15 Temmuz Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka seslendi. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada “Genel ekonomik göstergelerimiz gayet iyi” dedi.

Tabi ülkemizde bizim gördüğümüz iki ekonomi var, biri “sizin ekonomi” diğeri de “bizim ekonomi.”

Cumhurbaşkanı hangisini kast etti orası bilinmez tabi!

Böylesi bir gündemde sabırları zorlayarak farklı başlık açalım istedik.

Bazen kendimizi de eleştirsek futbolu takip etmekten vazgeçemiyoruz.

Yani yeşil sahalara da yan gözle de olsa bakmaktan geri kalmıyoruz.

Son yıllarda ülkemizde istifa mekanizması rafa kaldırılmış durumda.

Bu yeni halden Futbol Federasyonu Başkanı da nasibine düşeni almış durumda.

Son birkaç ay içerisinde hem de birkaç kez dünya âleme rezil olduk.

“Artık bu kadar da olmaz” dediğimiz ne varsa hemen hepsi futbol sahasının tam ortasına düşüyor ama sorumlularından tık yok.

Anlaşılan “af” talebi onaylanmamış.

Yani dememiz o ki; neremiz doğru ki?

QOSHE - Filistinli sabinin ayağına dolanan dikenli tel, senin boynuna dolanacak! - Ömer Adil
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Filistinli sabinin ayağına dolanan dikenli tel, senin boynuna dolanacak!

6 0
21.03.2024

Büyük bir imtina ile TIR’lara, oradan da gemilere yüklediğin o dikenli teller var ya; işte o teller, dünyanın en büyük hapishanesi Gazze’yi hücrelere ayırıyor.

Mescid-i Aksa’ya Müslümanların bin bir zahmetle ibadet etmek için gitme çabasını engelliyor o teller.

Ve tabii ki Filistinli mazlumların ayağına dolanıyor.

Belki de sen, o tellerden kazandığın dolarların zekâtını mübarek Ramazan günü veriyorsundur.

Belki bu kadar da hassassındır.

Ama o dikenli teller, gün gelir senin boynuna dolanır.

Ben olsam beklerim bu sonu!

Gazze’deki yalın ayak gezen yavrularımızın ayağını parçalayan teller, gün gelir senin yüreğini parçalar.

O zaman dön ve geriye bak!

Epeyi bir geride, dikenli tel yüklü TIR’lar göreceksin.

O TIR’larda senin de vebalin yüklü.

Artık TIR’ların taşıdığı veballeri sen omuzlayacaksın.

Dikenli tellerinden daha acı verici, daha ağır bir yüke hazır ol!

Belki de kazandığın dolarların da vebali eklenecek yüküne.

Bunlar aklımızın erdiğince tespitlerimiz.

Şüphesiz, ne olur, orasını Allah bilir.

Bizim de elimizden bu geliyor.

Bizim omzumuza ne yükler binecek biraz da onun tefekkürünü edelim şu mübarek günlerde.

Şahit ol Ya Rab!

Siyonist katillerin boğazından geçen lokma, senin gırtlağında kalacak!

Özenle bezenle hazırladığın o gıda kolileri var ya…........

© Milli Gazete


Get it on Google Play