Gitmek isteyen için Gazze’ye yol çok.

Diyarbakır’dan kalkıp Gazze'ye kendini imkânlarıyla giden kahraman cerrahi uzmanı Doktor Taner Kamacı, bombardımanın ve vahşetin gölgesinde, Filistinli çocukların umudu oluyor. Onların kanayan yarasını dindiriyor, acılarına şifa oluyor.

Uzun uzun anlatmaya gerek yok.

Bir örnek her şeyi açıklıyor.

Meşrebine göre; isteyen İsrail’e yardım götürüyor, isteyen Gazze’ye yardıma gidiyor.

Bu dünya, imtihan dünyası.

Kimimiz bahane üretiyoruz, kimimiz de çözüm.

Önümüzde her daim iki yol olmuştur.

Seçim bize ait.

Sonuçlarına katlanmak da.

Bırakın Müslüman olmayı, insan olanların dahi vicdanının ayağa kalktığını görünce ve yanı başımızda, ülkemizdeki aymazlığı ve hatta kansızlığı da görünce başkaca bir tanımlama bulamıyoruz.

Evet, bunlara Allah nasip etmiyor olabilir.

Olan bitene başkaca bir anlam veremiyoruz.

Hatırlarsınız, geçtiğimiz günlerde “ben hocayım” diyen biri “Türkiye’den Siyonist çete yuvası İsrail’e neden yardım gemileri gitmeli”yi halka yutturmaya çalışmıştı.

Sonra da geri adım atmaya çalışmıştı.

Halktan yutanlar olmuş olabilir ama Hakk’ın huzurunda duvara toslayacaktır muhakkak.

Zira tövbe ettiğine bizler şahit olmadık. Kibirli tavırlarla ortalıkta dolaşmaya devam ediyor.

Bunların derdi belli. Gazze değil, o da belli.

Bu türler bitmiyor maalesef.

Bir taraftan Gazze’de yaşananların acısı ve utancıyla girecek delik ararken, diğer taraftan da bu kansızlıklara şahit oluyoruz.

Önceki akşam, bir televizyon kanalında konuşan iktidarın eski vekili de, “Türkiye’nin İsrail ile ticaretini kesmesini Amerika, Avrupa, İran ve şer güçler istiyor” dedi.

Evet, aynen böyle dedi!

Vicdanı olsa, en azından zerrece vicdanı, bu saydığı ülkeler değil de kendi vicdanı dahi bu kanlı ticarete karşı çıkardı.

Maalesef, bu kafayı bedende taşıyanlar hiç de az değil.

Önceki akşam bir gazetecinin paylaşımı düştü önümüze.

O da geçtiğimiz günlerde Gazze’deki zulme tahammül edemediği için kendini ateşe veren ABD'li Aaron Bushnell'e hakaretler yağdırmıştı.

- Bu geri zekâlı mendebur gavur.

- Bizimkiler bu aptal kâfiri kahraman ilan eder.

- Bizzat şeytanın kimyasal müdahalesiyle imal edilmiş bu.

- Yaptığı şey, İsrail’e hizmet etmek.

Sıraladığı hakaret cümlelerinin bazıları bunlar.

Aynı isim, bu kez de “en azından Siyonis katil sürüsü ile ülkemizin ticareti kessin” diye çaba sarf edenlere olmadık hakaretler sıralamış olmadık yaftalamalar yapmış.

Tüm benliğimizle utandık, yer yarılsa da içine girsek dedik. Ama ne mümkün.

Şifa Hastanesi’ndeki hasta kardeşlerimizin namusuna tasallut olan Siyonist katil sürüsüne bundan âlâ destek olur mu?

Bu insanlar, nasıl olur da böylesi bir savrulmanın içine düşerler?

Tek bir yorumumuz kalıyor; “Artık öyle bir yoldan çıkmışlar ki, Allah bunlara bazı şeyleri nasip etmiyor da olabilir.”

Buğzetmek dahi nasip olmuyor olabilir.

Yaptıklarının dahi farkında değiller.

Düşünün!..

30 bini epeyce aşkın kardeşimizi katledenleri değil de “en azından bu katillerle irtibatımızı azaltalım” diyenleri eleştiriyorlar.

Behey cahiller!

Ülkemizde 30 bin vatandaşımızı katledene terörist diyoruz ve İmralı Adası’nda cezasını çekiyorken...

Yani “katillerle ticareti kesin” demenin kime ne zararı var?

Size göre yanlışsa da bırakın insanlar bu kadar tepki göstersin bari.

Bu kadarcık da yanlış yapsın.

Haa olur da “bizim parti üç beş oy az alır, bizim de akar kurur” diye endişe ediyorsanız endişe etmenizi gerektirecek daha büyük dertleriniz var.

Epey azık biriktiriyorsunuz.

Hayır cennete değil, maalesef cehenneme!

Devr-i iktidarınızın başında Ebu Gureyb, sonunda Şifa Hastanesi vahşeti yaşandı…

QOSHE - Meşrebine göre; isteyen İsrail’e yardım götürüyor, isteyen Gazze’ye yardıma gidiyor - Ömer Adil
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Meşrebine göre; isteyen İsrail’e yardım götürüyor, isteyen Gazze’ye yardıma gidiyor

10 1
26.03.2024

Gitmek isteyen için Gazze’ye yol çok.

Diyarbakır’dan kalkıp Gazze'ye kendini imkânlarıyla giden kahraman cerrahi uzmanı Doktor Taner Kamacı, bombardımanın ve vahşetin gölgesinde, Filistinli çocukların umudu oluyor. Onların kanayan yarasını dindiriyor, acılarına şifa oluyor.

Uzun uzun anlatmaya gerek yok.

Bir örnek her şeyi açıklıyor.

Meşrebine göre; isteyen İsrail’e yardım götürüyor, isteyen Gazze’ye yardıma gidiyor.

Bu dünya, imtihan dünyası.

Kimimiz bahane üretiyoruz, kimimiz de çözüm.

Önümüzde her daim iki yol olmuştur.

Seçim bize ait.

Sonuçlarına katlanmak da.

Bırakın Müslüman olmayı, insan olanların dahi vicdanının ayağa kalktığını görünce ve yanı başımızda, ülkemizdeki aymazlığı ve hatta kansızlığı da görünce başkaca bir tanımlama bulamıyoruz.

Evet, bunlara Allah nasip etmiyor olabilir.

Olan bitene başkaca bir anlam veremiyoruz.

Hatırlarsınız, geçtiğimiz günlerde “ben hocayım” diyen biri “Türkiye’den Siyonist çete yuvası İsrail’e neden yardım gemileri gitmeli”yi halka yutturmaya çalışmıştı.

Sonra da geri adım atmaya çalışmıştı.

Halktan yutanlar olmuş olabilir ama Hakk’ın huzurunda duvara toslayacaktır muhakkak.

Zira tövbe ettiğine bizler şahit........

© Milli Gazete


Get it on Google Play