Türkiye bu değil, olmamalı…

Ülkemizde ıstakoz yiyenler vardır şüphesiz ama sayıları oldukça sınırlıdır. Yani halkın gerçekleriyle epey uzak. Zaten iktidarın Bursa Milletvekili Şebnem Bursalı da epey uzakta yemiş ıstakozunu.

Kalkmış ta İtalyalara kadar gidip Monaco Yat Kulübüne girmiş.

Yetmemiş, bir de yediği ıstakozun resmini paylaşmış.

Bilenlerin dediğine göre bu kulübe herkesler de giremezmiş.

Bu kültürlerden uzak olduğumuz için eksik bilgi verirsek de kusurumuza bakılmasın.

Hatta Fatih Altaylı’nın söylemesine göre bu meret şarapsız yenmezmiş.

Bir başka bilgi sahibinin verdiği detaya göre de Şebnem Bursalı’nın Monaco’da yediği ıstakozun 250 gramı 60 avroymuş, yani Çeşme ve Bodrum’dan daha ucuzmuş.

Kusura bakmayın, sizleri de biraz magazin bombardımanına tuttuk ama maalesef ülke gerçekleri her ne kadar bu olmasa da son bir haftadır “ülkede gündem” buydu.

Tepki, büyük haliyle.

Hatta partisinden de sesler yükseldi.

Ortak kanaat “seçimi sizin gibiler yüzünden kaybettik” şeklinde.

Ancak Şebnem Bursalı’nın kim olduğunu ve hangi gruba iltisaklı olduğunu hemen hepimiz biliyoruz. Partiye ise kimin aracılığı ile girdiğini de…

Bugün Bursalı’yı gönderirsiniz, yarın muadili gelir.

Beslendiğiniz kaynakta sorun var!

Biraz önce Şebnem Bursalı’nın ıstakozlu tatiline tepki gösteren AK Partililerden bahsetmiştik. Bizim gördüğümüz en sert tepki Mücahit Birinci’den geldi. İlginç olan ise Birinci’nin adı da daha birkaç yıl öncesinde benzer skandallara karışmıştı. Şebnem Bursalı’ya bu tepkiyi gösteren Mücahit Birinci, 2021 yılında Louis Vuitton marka atkı, DITA marka gözlük kullandığı için, benzer şekilde eleştirilmişti. Atkının değeri 2021 yılında 330 avro, gözlüğünün değeri 9 bin 500 liraymış. Bugünkü fiyatlarına da bakmak gerek.

Peki, Mücahit Birinci, kendisine gösterilen tepkilere karşı o günlerde nasıl cevap vermiş?

21 Kasım 2021 tarihli tweet’inde şöyle yazmış: “Aslında sıkıntı şu: Biz kimiz de o atkıyı takabiliyoruz di mi? Mütedeyyinler, maneviyata sahip insanlar kim ki? Dünyanın meşru nimetlerinden tek (sadece) azınlık ama egemen düşüncenin kurşun askerleri faydalanır. Bu azgın azınlığa göre biz, ‘Bizimkiler’ dizisindeki kapıcılarız.”

Eleştirilerin ardından Şebnem Bursalı da benzer bir cevap paylaştı. Bursalı’nın ne yazdığını buraya taşımayacağız çünkü Birinci ile neredeyse aynı şeyleri yazmış.

İçinde bulunduğunuz camianın başını sürekli belaya sokmak bir marifet değildir. Bazen çalının arkasını dolanmasını da bilmek gerekir.

Tüm bunlar olurken bayramda fırsat bulup İstanbul’un tarihi yerlerini gezmek için yola koyulduk.

İlk hedefimiz Ayasofya oldu.

İbadete açıldığı gün niyet etmiştik. O gün gazeteciler için ayrılan kontenjan sınırlı olduğu için gidememiştik ama bu bayram nasip oldu.

Ayasofya Camii’nin diğer camilerimizden farklı bir manevi atmosferi var.

Teneffüs edince rahatlıkla anlaşılıyor.

İktidarın eksiğini, hatasını terazinin bir kefesine koyarken Ayasofya’nın ibadete açılmasını da diğer kefeye koyabiliriz.

Geçtiğimiz günlerde akşam evde otururken WhatsApp’tan bir mesaj geldi. Baktım, kısa bir video. Gönderen de bir kardeşimiz. Akit TV’de Genel Yayın Yönetmenimiz Mustafa Kurdaş’ın da katılımcısı olduğu bir siyasi programda bizden bahsedilmiş. Kardeşimiz de ekrandan kısa bir video şeklinde kayıt yaparak bize göndermiş. Sabah video tarama ajansları tarafından da ulaştırılan videoda Akit Gazetesi’nin çiçeği burnunda Genel Yayın Yönetmeni Murat Alan konuşuyor ve diyor ki; “Birçok gazeteyi okuyorum, Millî Gazete’den de Ömer Adil’i takip ediyorum. Muhalefet ile alakalı eleştiri yapılması gerektiği yerde eleştirisini de yapıyor. Tebrik ediyorum” şeklinde bir değerlendirmede bulunmuş.

Elbette gıyabımızda sitayişle bahsedilmesi hoş bir durum.

Eleştirilse de eyvallah.

Aslında bizim genel olarak sorunumuz tasnif edilmiş olmak.

Daha sonra da tasnif edildiğimiz gruba göre de konum alma gayretine giriyoruz.

Elbette hiçbirimiz tarafsız değiliz. Öyle olduğunu iddia edenlere de biz asla inanmayız, siz de inanmayın deriz.

Biz de asla tarafsız olduğumuzu söylemiyoruz.

Taş gibi de tarafımız var.

Ancak adil olduğumuz konusunda son derece iddialıyız.

Yaptığımız iş her ne olursa olsun nihayetinde inancımız ilk terazimiz olmalı.

Aksi durumda çok büyük kaybederiz. Hem de çok büyük.

Kimse de kaybımızı telafi edemez.

QOSHE - Sorun ıstakoz yemek mi, resmini paylaşmak mı? - Ömer Adil
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sorun ıstakoz yemek mi, resmini paylaşmak mı?

5 9
16.04.2024

Türkiye bu değil, olmamalı…

Ülkemizde ıstakoz yiyenler vardır şüphesiz ama sayıları oldukça sınırlıdır. Yani halkın gerçekleriyle epey uzak. Zaten iktidarın Bursa Milletvekili Şebnem Bursalı da epey uzakta yemiş ıstakozunu.

Kalkmış ta İtalyalara kadar gidip Monaco Yat Kulübüne girmiş.

Yetmemiş, bir de yediği ıstakozun resmini paylaşmış.

Bilenlerin dediğine göre bu kulübe herkesler de giremezmiş.

Bu kültürlerden uzak olduğumuz için eksik bilgi verirsek de kusurumuza bakılmasın.

Hatta Fatih Altaylı’nın söylemesine göre bu meret şarapsız yenmezmiş.

Bir başka bilgi sahibinin verdiği detaya göre de Şebnem Bursalı’nın Monaco’da yediği ıstakozun 250 gramı 60 avroymuş, yani Çeşme ve Bodrum’dan daha ucuzmuş.

Kusura bakmayın, sizleri de biraz magazin bombardımanına tuttuk ama maalesef ülke gerçekleri her ne kadar bu olmasa da son bir haftadır “ülkede gündem” buydu.

Tepki, büyük haliyle.

Hatta partisinden de sesler yükseldi.

Ortak kanaat “seçimi sizin gibiler yüzünden kaybettik” şeklinde.

Ancak Şebnem Bursalı’nın kim olduğunu ve hangi gruba iltisaklı olduğunu hemen hepimiz biliyoruz. Partiye ise kimin aracılığı ile girdiğini de…

Bugün Bursalı’yı gönderirsiniz, yarın muadili gelir.

Beslendiğiniz kaynakta sorun var!

Biraz önce Şebnem Bursalı’nın ıstakozlu tatiline tepki gösteren AK Partililerden bahsetmiştik. Bizim gördüğümüz en sert tepki Mücahit Birinci’den geldi. İlginç olan ise Birinci’nin........

© Milli Gazete


Get it on Google Play