Bir kimse elfazı küfürden birini söylese ve ben bununla istikbali değil de geçmişteki küfür halimi kastettim derse zahirine bakılarak bu kişi hakkında küfür ile hükmedilir. Buradan da anlıyoruz ki bir kimse hangi maksatla olursa olsun küfür sayılan lafları konuşursa ona göre muamele görür. Bir kimse bir küfür sözleri söyler ve bunun küfür olduğunu bilmezse ne olur hususunda ihtilaf vardır. Ancak bir Müslüman’ın sözünü iyiye yormak gerektiği için bu bakış açısından değerlendirmek gerekir. Kadı Ebu Bekir’in Şifa eserinde şu sözler vardır: “Allah’a küfretmek onu bilmemektir. İman ise Allah’ı bilmektir. Allah’a küfreden cahildir.”

Bir kimse kendi isteğiyle elfazı küfürden birini söyler de bu sözün küfür olduğuna inanmadığını ya da bilmediğini söylerse bütün alimlerin ortak kanaatine göre küfrü eden kişi kafirdir. Bilmemek bir özür olarak kabul edilmemektedir. Bir kimse konuşurken dili sürçer de küfür ederse küfür etmiş sayılmaz. Ancak bu mahkeme karşısında inandırıcı bir şey niteliğinde değildir. İmanın mahiyetini ve ehlisünnet yolunu öğretmek çok önemli bir meseledir. Bir kimse, “Ben Allah’ın emrettiğini kabul ederim, yasak ettiğinden de kaçınırım” derse, diliyle ikrar ettiğini kalbiyle de tastik ederse imanı sahihtir, mümindir.

Bir Müslüman’ın, “Benim imanım sahih midir?” diye sorması hatalı bir şeydir. İmandan şüphe olmaz. Bundan maksat şüpheyi izale etmek ise sorun yok. Ancak bir insan imanından şüphe eder de, “İnşallah müminim derse” ve sonra bir tevilde bulunmazsa kafirdir. Ancak bu söz, son nefesi imanla verir miyiz, veremez miyiz korkusu ile söylendiyse sorun yok demektir. Bir kimse küfrü gizler veya küfrü kastederse kafir demektir. Bir kimse zorlama olmadığı halde küfrü icap ettiren bir söz söyler, kalbi de iman ile mütmain olsa bile yine de kafirdir. Çünkü bize göre bir kimsenin kafir olup olmadığı ancak söylediği sözüyle anlaşılır. Ancak kalbe geldikten sonra o kimse küfre azmederse kafir olur.

Küfrü inkar tövbedir. Bir kimsenin nefsinin küfrüne rıza göstermesi küfürdür. Ancak başka bir kimsenin küfrüne rıza göstermek hususunda ihtilaf vardır. Bu hususta Ebu Suud Efendi’nin hükmü şöyledir: “Eğer küfrün caiz ve güzel olduğunu kabul ederse kafirdir. Fakat şerir ve zalim bir kimsenin kafir olarak ölmesini ve Allah’ın o zalimden intikam almasını istediği için küfre rıza gösteren kafir değildir.” Bu görüşe göre zalim bir kimseden Allah’ın (C.C.) intikam almasını istemek için onun küfür üzere ölmesini istemekte bir mahsur yoktur. Bir kimse bir başkasına şaka niyetiyle dahi olsa elfazı küfürden bir şey telkin ederse kafirdir. Bir kimse bir başkasını çağırdığında, çağrılan kimse çağırana, “Lebbeyk” diye karşılık verirse sıkıntılıdır. Eğer söylediği sözün manasını biliyosa o zaman küfre girer.

QOSHE - Nefsin küfrüne rıza gösterilmez! - Prof. Dr. Cevat Akşit
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Nefsin küfrüne rıza gösterilmez!

24 0
16.02.2024

Bir kimse elfazı küfürden birini söylese ve ben bununla istikbali değil de geçmişteki küfür halimi kastettim derse zahirine bakılarak bu kişi hakkında küfür ile hükmedilir. Buradan da anlıyoruz ki bir kimse hangi maksatla olursa olsun küfür sayılan lafları konuşursa ona göre muamele görür. Bir kimse bir küfür sözleri söyler ve bunun küfür olduğunu bilmezse ne olur hususunda ihtilaf vardır. Ancak bir Müslüman’ın sözünü iyiye yormak gerektiği için bu bakış açısından değerlendirmek gerekir. Kadı Ebu Bekir’in Şifa eserinde şu sözler vardır: “Allah’a küfretmek onu bilmemektir. İman ise Allah’ı bilmektir. Allah’a küfreden cahildir.”

Bir kimse kendi isteğiyle elfazı küfürden birini söyler de bu sözün küfür olduğuna inanmadığını ya da bilmediğini söylerse bütün alimlerin ortak kanaatine göre küfrü eden kişi kafirdir. Bilmemek bir özür olarak kabul edilmemektedir. Bir kimse konuşurken dili sürçer de küfür........

© Milli Gazete


Get it on Google Play