Biz Türkiye milleti olarak başımızdaki adama çok bağlıyızdır, karakterimiz böyle. Eğer başımızdaki adam kuvvetliyse dünyaya hâkim oluyoruz. Fatih Sultan Mehmet Han olduk, Kanuni Sultan Süleyman Han olduk dünyaya hükmettik. Başımızdaki adam bozuk olduğu zaman da gerilemişiz. Millet olarak böyle bir karakterimiz var. İslam’ın yayıldığı dönemde Türkler arasında ferden Müslüman olanlar var. Ancak Türklerin hakanı Müslüman olunca milletçe Türkler de Müslüman olmuş. Türkler samimi bir şekilde Müslüman olmuşlar iman edince. Ehlisünnet itikadı, Hanefi mezhebi üzere ve Resulullah Efendimiz’in (S.A.V.) sünnetlerini farz gibi kabul etmiş bu millet. Allah’ın (C.C.) dinine olan bağlılığımız, Resulullah Efendimiz’in (S.A.V.) sünnetine sarılmış olmamız hasebiyle bizim milletimiz de ayrıcalıklara sahip olmuş. Allah (C.C.) bu samimiyetten dolayı milletimizi kayırmış. Tarihte Türklerin yaptıklarını inceleyince bu gerçek göze çarpıyor.

ANADOLU’DA NAMAZIN SÜNNETLERİNİN KILINMADIĞI CAMİ YOK


Ben kiliseye gittim, ayine katıldım, havraya da gittim. Ne yapıyorlar diye baktım. Elhamdülillah, oralara gidip, onların yaptıklarını görünce imanım daha da kuvvetlendi. Yahudilerin, Hristiyanların hallerini görünce Müslümanlığın, İslam’ın bambaşka bir şey olduğunu yeniden gördüm ve anladım. Bu anlattıklarımın ırkçılıkla bir ilgisi yok, ben ırkçı birisi hiç olmadım. Amma atalarımıza layık olmak istiyorsak onların yaptıklarını bilmemiz lazım. Şimdi camide tesbihat yapılıyor. Doğusundan batısına kadar Türkiye’deki camilerde namazdan sonra tesbihat yapılmıyor diyebilecek bir kişi var mı içimizde? Yok. Neden peki? Çünkü bu millet, bu topraklar Resulullah Efendimiz’in (S.A.V.) sünnetlerine sımsıkı sarılmış, sünneti farz bilmiştir. Namazın tüm sünnetleri Edirne’de de camide kılınıyor, Van’da da camide kılınıyor. Anadolu’da namazın sünnetlerinin kılınmadığı cami yok. Ancak Kâbe’de bile namazdan sonra tesbihat yapılmıyor. Kâbe’de farz namazdan önce ve sonra sünnet olan namazlar kılınmıyor.


MÜSLÜMAN, DİĞER MÜSLÜMAN KARDEŞİNİN İYİLİĞİNİ İSTEYECEK


Araplar sünnetler konusunda zayıf kalıyor. Hatta Kâbe’nin avlusunda namazı kıldıktan sonra tesbihatı yaparken görevli geldi, beni uyardı. Elimdeki tesbihi işaret edip, ‘hacı bidat bidat’ dedi. Yahu tesbih çekmenin nesi bidatmiş. Resulullah Efendimiz’in (S.A.V.) sahih hadis-i şeriflerinde birçok yerde geçiyor, tesbih çekmek bidat değil. Kim namazdan sonra 33 defa ‘Estağfurullah’ derse soldaki melek namazın eksiklerini yazmaz. Bunu ben demiyorum. Bu Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) sözü ve sünneti. Namazdan sonra okunacaklar, yapılacak tesbihatlar ilgili Resulullah Efendimiz’in (S.A.V.) birçok sünneti var. Elhamdülillah, bizim topraklarımızda tesbihat ve sünnet namazlar gibi sünnetlerin yeri kuvvetli. Hatta cemaatten bazıları sünnetten ve tesbihattan kaytarırsa diğerleri onu uyarır. Bu da güzel bir ahlaktır. Müslüman diğer Müslüman kardeşinin iyiliğini isteyecek ve onun da sevaptan mahrum kalmaması içinden elinden geleni yapacak.


ATALARIMIZIN SÜNNETE VERDİĞİ ÖNEM


Namazdan sonra tesbihat ve sünnet bir insanın kaç dakikasını alabilir ki? Maksimum 15 dakika. Gün içinde 15 dakikalarımızı neler için harcamıyoruz ki? Bu sünnetleri yerine getirmek farz değil tabii ama çok büyük müjdeler var. Resulullah Efendimiz’in (S.A.V.) özel bir hassasiyeti var bu konularda. Biz de Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz’in (S.A.V.) ümmeti olmaya layık hareket etmeliyiz. Onun bize miras bıraktığı sünnet müjdelerine gereken önemi verip, yerine getirmemiz lazım. Bizim atalarımız İslam’ın yayılmasında öncülük etmiş, türlü zaferler kazanıp, Resulullah Efendimiz’in (S.A.V.) övgüsüne mazhar olmuşsa bu, atalarımızın sünnete verdiği önemle ilgilidir. Farzı kusursuz şekilde yerine getirip, sünnete de sıkı sıkı sarılırsak Yüce Allah (C.C.) bizi de onlar gibi muzaffer kılar.

QOSHE - Sünneti farz gibi kabul etmek lazım - Prof. Dr. Cevat Akşit
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sünneti farz gibi kabul etmek lazım

25 1
09.02.2024

Biz Türkiye milleti olarak başımızdaki adama çok bağlıyızdır, karakterimiz böyle. Eğer başımızdaki adam kuvvetliyse dünyaya hâkim oluyoruz. Fatih Sultan Mehmet Han olduk, Kanuni Sultan Süleyman Han olduk dünyaya hükmettik. Başımızdaki adam bozuk olduğu zaman da gerilemişiz. Millet olarak böyle bir karakterimiz var. İslam’ın yayıldığı dönemde Türkler arasında ferden Müslüman olanlar var. Ancak Türklerin hakanı Müslüman olunca milletçe Türkler de Müslüman olmuş. Türkler samimi bir şekilde Müslüman olmuşlar iman edince. Ehlisünnet itikadı, Hanefi mezhebi üzere ve Resulullah Efendimiz’in (S.A.V.) sünnetlerini farz gibi kabul etmiş bu millet. Allah’ın (C.C.) dinine olan bağlılığımız, Resulullah Efendimiz’in (S.A.V.) sünnetine sarılmış olmamız hasebiyle bizim milletimiz de ayrıcalıklara sahip olmuş. Allah (C.C.) bu samimiyetten dolayı milletimizi kayırmış. Tarihte Türklerin yaptıklarını inceleyince bu gerçek göze çarpıyor.

ANADOLU’DA NAMAZIN SÜNNETLERİNİN KILINMADIĞI CAMİ YOK


Ben kiliseye gittim, ayine katıldım, havraya da gittim. Ne yapıyorlar diye baktım. Elhamdülillah, oralara gidip, onların yaptıklarını görünce imanım daha da kuvvetlendi. Yahudilerin, Hristiyanların hallerini görünce Müslümanlığın, İslam’ın bambaşka bir şey olduğunu yeniden gördüm ve........

© Milli Gazete


Get it on Google Play