Biz yıllardan beri hayatımızın ilmî ve amelî, dinî ve iktisadî, iktisadî ve sosyal, idarî ve siyasî 4 alanında da ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde sorunları var…

Biz, bunların ‘çare ve çözümleri’ de var diyoruz…

Bu çözümler Erbakan Hoca’mızın anlatımıyla ‘Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ olarak biliniyor…

Son zamanlarda bazı akademisyenlerin ve yandaş yazarların bile ‘sosyal çürüme’ içerikli söylemleri ve yazıları, hatta yazı dizileri bile var… Ancak onlarınki sadece ‘teşhis’ olarak var… Dolayısıyla ‘tedavi’ yani ‘çare ve çözüm reçeteleri’ yok!

Ama biz buna da şükür diyelim ve onların bir an önce ‘tedavi’ yani ‘Adil Düzen çare ve çözümlerini’ de hatırlamalarını dileyelim… Bu vesileyle şunu da hem hatırlayalım hem hatırlatalım… Sözünü ettiğimiz ‘sosyal tufan’ veya ‘sosyal çürüme’ söz konusu olduğunda bu durum sadece ülkemizde değil bütün dünyada var olan bir sorundur…

Bundan dolayı dikkat edilirse bizim yarım yüzyıllık çalışmalarımızda “Adil Dünya Düzeni” ile birlikte “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası” çalışmamız var…

Yani biz bütün beşeriyetin yani topyekûn insanlığın sorunları ile de ilgileniyor ve dünya çapında çare ve çözümler de üretmeye devam ediyoruz…

***

“Anayasa” demişken bu konudaki gelişmeleri tekrar hatırlayalım…

İktidar partisi ve onun küçük ortağı MHP, Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu görüşünü yeniden gündeme getirmeye başlamışlardı; gündem devam ediyor...

Hatırlanacağı üzere, 14-28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimi’nden önce, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin “anayasa değişikliğine” değil “yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu” söylemişti...

Tayyip Erdoğan’ın bu açıklamasından sonra MHP’nin de anayasa çalışması yürüttüğü ve AK Parti’yle ortak çalışmalar yapacağı haberleri kamuoyuna yansımıştı; bu hafta başında Devlet Bahçeli bu konudaki görüşlerini tekrar dile getirdi…

31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerden sonra ise TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş “yeni anayasa” konusunu yeniden gündeme taşıdı. Kurtulmuş, Nisan ayının başında TBMM’deki iftar yemeğindeki konuşmasında bu konuda şunları söyledi: “Şimdi tekrar, aynen 1921 Anayasası'nda olduğu gibi Türkiye'nin katılımcı, güçlü bir anayasa yapma imkânı bu Meclis'te vardır. Yeter ki iyi niyetle, samimi olarak bu meselenin takipçisi olalım.” Önümüzdeki günlerde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmeye başlayacak ve ziyareti sırasında “yeni anayasa çalışması” ile ilgili usul ve esaslar belirlenerek yeni bir süreç başlatılması için zemin yoklaması çalışmaları yapacak...

***

SONUÇ olarak diyoruz ki…

Bizim 1970’li yılların başından itibaren İzmir’de başlayan ve halen haftalık olarak devam eden “Millî Görüş Açısından Anayasa Seminerleri” çalışmalarımız var…

Dolayısıyla 1990’lı yıllardan itibaren İstanbul’da yaptığımız diğer günlük ve haftalık çalışmalarımızla birlikte bir de “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası Seminerlerimiz” var ve son birkaç aydan beri bu çalışmalarımız haftalık olarak devam ediyor…

Salı günü hukuk doçenti Süleyman Akdemir hocamız ile Üsküdar’daki İslam Medeniyeti Vakfı binamızda 25’inci “Anayasa Seminerlerimizi” yapmış olduk…

Birkaç ay önce Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Yeni Bir Anayasa” yapılması gerektiği konusunu gündem konusu yapınca Süleyman Akdemir hocamızla “Haftalık Anayasa Seminerleri” yapmaya karar verdik ve şimdiye kadar 25 seminer yaptık…

Bu vesileyle istisnasız herkese ve özellikle ilgililere hatırlatıyor ve diyoruz ki: Ülkemiz için “Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen”, bütün beşeriyet için “Adil Dünya Düzeni” ile “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası” çalışmaları ilgili ve yetkililerin ilgisini bekliyor…

QOSHE - “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası” çalışması - Reşat Nuri Erol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası” çalışması

14 1
18.04.2024

Biz yıllardan beri hayatımızın ilmî ve amelî, dinî ve iktisadî, iktisadî ve sosyal, idarî ve siyasî 4 alanında da ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde sorunları var…

Biz, bunların ‘çare ve çözümleri’ de var diyoruz…

Bu çözümler Erbakan Hoca’mızın anlatımıyla ‘Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ olarak biliniyor…

Son zamanlarda bazı akademisyenlerin ve yandaş yazarların bile ‘sosyal çürüme’ içerikli söylemleri ve yazıları, hatta yazı dizileri bile var… Ancak onlarınki sadece ‘teşhis’ olarak var… Dolayısıyla ‘tedavi’ yani ‘çare ve çözüm reçeteleri’ yok!

Ama biz buna da şükür diyelim ve onların bir an önce ‘tedavi’ yani ‘Adil Düzen çare ve çözümlerini’ de hatırlamalarını dileyelim… Bu vesileyle şunu da hem hatırlayalım hem hatırlatalım… Sözünü ettiğimiz ‘sosyal tufan’ veya ‘sosyal çürüme’ söz konusu olduğunda bu durum sadece ülkemizde değil bütün dünyada var olan bir sorundur…

Bundan dolayı dikkat edilirse bizim yarım yüzyıllık çalışmalarımızda “Adil Dünya Düzeni” ile birlikte “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası” çalışmamız var…

Yani biz bütün beşeriyetin yani topyekûn insanlığın sorunları ile de ilgileniyor ve dünya çapında çare ve çözümler de üretmeye devam........

© Milli Gazete


Get it on Google Play