Önceki yazıların da okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

“Seçim günü” yaklaştıkça “Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” yani “yerel seçim yazıları” yazmaya başlamıştık ki; “Erbakan Hocamızı Anama Haftası” da başladı…

Aslında bu köşede yazılan “Millî Görüş ve Adil Düzen” içerikli bütün yazılarımız aynı zamanda “Necmettin Erbakan, Süleyman Karagülle, Arif Ersoy ve diğer merhum hocalarımızı anma yazılarıdır” çünkü bütün bu çalışmaları onlarla birlikte yaptık…

-Bu yazılar bir de Şubat ayında yani ‘28 Şubat’ darbesini anma döneminde yazılıyor…

-Erbakan Hoca’ya karşı yapılan darbe, müdahale ve ihanetler o kadar çoktur ki…

-28 Şubat bunlardan sadece biri; diğerlerini de bu vesileyle hatırlamalı…

-İç ihanetler ise henüz 1970’lerde başladı ve hep devam etti…

Erbakan Hocam ile 1970’lerin başından itibaren hem yurt içinde hem de yurt dışında ilmî ve amelî alanlarda resmen çalışmaya başladığım için nice ihanetlere bizzat şahidim…

Korkut Özal henüz 1970’lerin ortalarında ve özellikle MSP Büyük Kongresi’nde ihanete alenen teşebbüs etmişti ki; bunu 1973-1977 yılları arasında yapılan seçimlerde MSP'den Erzurum milletvekili seçildiği ve ayrıca 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar da iki kez Tarım Bakanlığı ve bir kez de İçişleri Bakanlığı görevinde bulunduğu halde yapmıştı…

Korkut Özal dahil onlarca haini yazmaya başlasam bu yazı değil, nice yazılar yetmez!

-Erbakan Hoca işte bu nice “iç ihanetlerle” de ömrü boyunca mücadele etmişti…

-Bunların tamamına yakınının değişik şekillerde bizzat şahidi olmuşumdur…

-Erbakan Hoca’nın dış güçler ve özellikle Siyonizm ile mücadelesi bilinir…

-Ama onun bir de “iç ihanetler” sebebiyle yaşadıkları da bilinmeli…

“28 Şubat Darbesi” vesilesiyle “Millî Görüş Hareketi” ve “Adil Düzen” ilmî ve amelî çalışmalarının ‘iç ve dış düşmanları’ ile ‘iç ve dış ihanetlerinin’ bir yandan bilinmesi, diğer yandan tekerrür etmemesi için daima teyakkuzda olunması gerektiğini hatırlatıyorum...

Bugünlük yapacağım uyarı ve hatırlatmalar da bu kadar!

***

“Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” konumuza kaldığımız yerden devam…

“Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” açısından yazılan önceki yazılarımızda, mevcut belediye karar alma sisteminin “katılımcı ve istişareye dayalı” bir oluşumun harekete geçirilmesi ile halkın isteklerinin belediye meclislerine taşınabileceğini ifade etmiştik.

Çünkü mevcut “çoğunluğa dayalı belediye karar alma sistemi” yandaşlar ile belli bir azınlığın hak ve menfaatlerini korumak için işletilmekte iken, “Adil Düzen” temel prensipleri doğrultusunda hareket etmek isteyenler tarafından yöre halkının tamamının isteklerine ve ihtiyaçlarına çözüm üreticisi ve bunları uygulayıcısı olarak da işletilebilir. Yeter ki bu doğrultuda halis bir niyet ve irade oluşuversin. Dolayısıyla “karar alma sistemi çoğulcu ve katılımcı” bir anlayışın yer aldığı -gerekli yasal düzenlemeler öncesinde de- halkın tamamının maddi ve manevi ihtiyaçlarına çareler üretebilmek amacı ile kullanılabilir.

Bundan önceki yazılarımızda, uygulamada “katılımcı ve istişareye dayalı bir sistemin” ne şekilde yürütülebileceğini anlattık. Katılımcı sistemin geliştirilmesi ile yönetim ile halkın tamamı arasındaki iletişimin ve sinyal hattının “Halk Meclisleri” yolu ile tam olarak kurulabileceğini ifade ettik. “Katılımcı Sistem” sayesinde belirlenen sorunlar için gerekli çözüm ve projelerin de istişari sistemin uygulanması yani siyasi partilerin temsilcileri ile belirlenen uzmanlar ve akademisyenler yolu ile işletilebileceğini yazdık.

“Halk Meclisleri” yolu ile oluşturulan “Katılım Sistemi” sayesinde bünyenin sinir sistemindeki iletişim hatlarındaki tıkanıkların giderilebileceğini anlattık. Uzmanlar ile yapılan “İstişare Sistemi” ile de elde edilen çözümlerin bütün halka ulaşabilmesinin mümkün olacağını söyledik. Böyle bir sistemin sağlıklı olarak işlerliğini temin etmek ile bünyedeki dolaşım sistemindeki kanın temizlenmesinin mümkün olabileceğini, böylece temiz kanın hücreleri besleyeceğini ve sağlıklı hale getireceğini anlattık... (Devamı var)

QOSHE - Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği – 11 - Reşat Nuri Erol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği – 11

11 0
27.02.2024

Önceki yazıların da okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

“Seçim günü” yaklaştıkça “Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” yani “yerel seçim yazıları” yazmaya başlamıştık ki; “Erbakan Hocamızı Anama Haftası” da başladı…

Aslında bu köşede yazılan “Millî Görüş ve Adil Düzen” içerikli bütün yazılarımız aynı zamanda “Necmettin Erbakan, Süleyman Karagülle, Arif Ersoy ve diğer merhum hocalarımızı anma yazılarıdır” çünkü bütün bu çalışmaları onlarla birlikte yaptık…

-Bu yazılar bir de Şubat ayında yani ‘28 Şubat’ darbesini anma döneminde yazılıyor…

-Erbakan Hoca’ya karşı yapılan darbe, müdahale ve ihanetler o kadar çoktur ki…

-28 Şubat bunlardan sadece biri; diğerlerini de bu vesileyle hatırlamalı…

-İç ihanetler ise henüz 1970’lerde başladı ve hep devam etti…

Erbakan Hocam ile 1970’lerin başından itibaren hem yurt içinde hem de yurt dışında ilmî ve amelî alanlarda resmen çalışmaya başladığım için nice ihanetlere bizzat şahidim…

Korkut Özal henüz 1970’lerin ortalarında ve özellikle MSP Büyük Kongresi’nde ihanete alenen teşebbüs etmişti ki; bunu 1973-1977 yılları arasında yapılan seçimlerde MSP'den Erzurum milletvekili seçildiği ve ayrıca 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar da iki kez Tarım Bakanlığı ve bir kez de İçişleri Bakanlığı görevinde bulunduğu halde yapmıştı…........

© Milli Gazete


Get it on Google Play