Önceki yazıların da okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

Bu köşede yazılan “Millî Görüş ve Adil Düzen” içerikli bütün yazılarımız aynı zamanda “Necmettin Erbakan, Süleyman Karagülle, Arif Ersoy ve diğer merhum hocalarımızı anma yazılarıdır” çünkü bütün bu çalışmaları onlarla birlikte yaptık…

Yapılan bu ilmî ve amelî çalışmalar başta olmak üzere -artık yarım yüzyılı da aşan- bu birikim ve tecrübe, bu teorik çalışmalar ve pratik uygulanmalar mutlaka değerlendirilmeli…

İlgililer ve yetkililer, bugüne kadar bu birikim ve tecrübeye karşı sürdürdükleri “summun-bukmun-umyun” uygulamalarına bir an bile gecikmeden son vermelidirler…

Bu BİRİNCİ UYARI!

Millî Gazete’de bugün (8.3.2024) yayımlanan bir bilgi ile başlayalım…

“Şubat ayında Hazine büyük açık verdi! Aslan payı faiz lobisine gitti!”

Haber başlığı böyle; maalesef ülke gelirlerinin önemli kısmı faizcilere gidiyor…

Haberin çok kısa detayları şöyle: “Hazine ve Maliye Bakanlığı, Şubat ayı bütçe gerçekleşme rakamlarını açıkladı. Yapılan açıklamada bütçenin şubat ayında 198 milyar 341 milyon lira açık verdiği kaydedildi. Faize ise 54 milyar ödeme yapıldı!

Faiz lobisine var, emeklilere ve asgari ücret dahil emek sahiplerine yok!

OCAK AYINDA DA FAİZE 107,2 MİLYAR LİRA ÖDENMİŞTİ!

“Ocak ayında da Hazine 206,8 milyar lira açık vermişti. Ocakta gelirler 621,7 milyar lira olurken faiz dışı giderler 721,3 milyar lira, faiz ödemeleri ise 107,2 milyara lira olmuştu!

-Bu yıl sadece faiz lobisine bir trilyon liradan fazla ödeme yapılacak!

-Soralım: Başbakan Erbakan 54. Hükümeti’ni taklit etmek çok mu zor?

-“Havuz Sitemi” ve “Denk Bütçe” uygulaması neden yapılmıyor?

-Ve diğer benzer uygulamaları neden yapmıyorsunuz?

*Son 22 senede 2,7 trilyon dolar vergi toplandı, 600 milyar dolar faiz ödendi! 500 milyar dolar ilave borç yapıldı! 100 milyar dolar özelleştirmeden devlet millet malı satıldı! “Emekliler için 1,4 trilyon lirayı (dolar değil lira) bulamayız” diyorlar!!!

*İflasların, piyasadaki durumun, bunların daha ötesi olan ve hep hatırlattığımız ‘Sosyal Tufan’ seviyesindeki sosyoekonomik sorunların bir diğer ana sebebi de, 16 milyon emekliler ile çalışan emek sahiplerinin satın alma gücünün olmamasıdır…

Bu da İKİNCİ UYARI!

Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” konumuza kaldığımız yerden devam…

Dayanışma ve Genel Hizmet Kooperatifleri Ortaklığı şunları yapmalıdır.

-Personel demirbaş kayıtları ile zimmet ve envanter muhasebesini tutmalıdır.

-İlmî, ahlâkî, meslekî ve korunma eğitimlerini vermeli, bütün bu hizmetlerin her türlü dayanışmasını, müşavirliğini ve güvencesini en uygun şekilde sağlamalıdır.

-Tebliğ, arşiv, ortak ambar ve ortak kasa hizmetlerini vermelidir.

-Basın-yayın imkânlarından yararlandırmalı, ulaşım ve haberleşme sağlamalı.

-Planlama, sağlık, bakım ve güvenlik hizmetlerini en verimli şekilde vermelidir.

-Sözleşmeler, kontrol, soruşturma ve hakemlik hizmetlerini vermelidir.

-İşletme ortakları arasında gerekli koordinasyonu sağlamalıdır.

Belediyeler yukarıda belirttiğimiz hizmetlerin yürütülmesini sağlayacak belediye-kooperatif-işletme ortaklığını oluşturmalı ve görevlerini bu şekilde yerine getirmelidir. Kooperatif Temsilcisi ve Belediye Başkanı birlikte siyasi parti başkanlarından aldıkları oy yüzdesine göre “Kurucu Üye” istemelidirler.

Böylece “Kooperatif Kurucu Meclisi” oluşturulmalıdır.

Bunlar “Kooperatif Sözleşmesi” hazırlamalıdırlar. Bu sözleşme belediyenin yetkili kurullarından geçtikten sonra “Kooperatif” kurulmuş olmalıdır.

Kurulan bu kooperatiflerden dayanışma ve hizmet kooperatifleri işletmelere Genel Hizmet Ortağı olarak hizmet veren kooperatifler olmalıdır… (Devamı var)

QOSHE - Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 20 - Reşat Nuri Erol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 20

9 0
09.03.2024

Önceki yazıların da okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

Bu köşede yazılan “Millî Görüş ve Adil Düzen” içerikli bütün yazılarımız aynı zamanda “Necmettin Erbakan, Süleyman Karagülle, Arif Ersoy ve diğer merhum hocalarımızı anma yazılarıdır” çünkü bütün bu çalışmaları onlarla birlikte yaptık…

Yapılan bu ilmî ve amelî çalışmalar başta olmak üzere -artık yarım yüzyılı da aşan- bu birikim ve tecrübe, bu teorik çalışmalar ve pratik uygulanmalar mutlaka değerlendirilmeli…

İlgililer ve yetkililer, bugüne kadar bu birikim ve tecrübeye karşı sürdürdükleri “summun-bukmun-umyun” uygulamalarına bir an bile gecikmeden son vermelidirler…

Bu BİRİNCİ UYARI!

Millî Gazete’de bugün (8.3.2024) yayımlanan bir bilgi ile başlayalım…

“Şubat ayında Hazine büyük açık verdi! Aslan payı faiz lobisine gitti!”

Haber başlığı böyle; maalesef ülke gelirlerinin önemli kısmı faizcilere gidiyor…

Haberin çok kısa detayları şöyle: “Hazine ve Maliye Bakanlığı, Şubat ayı bütçe gerçekleşme rakamlarını açıkladı. Yapılan açıklamada bütçenin şubat ayında 198 milyar 341 milyon lira açık verdiği kaydedildi. Faize ise 54 milyar ödeme yapıldı!

Faiz lobisine var, emeklilere ve asgari ücret dahil........

© Milli Gazete


Get it on Google Play