Önceki yazıların da okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

Bu köşede yazılan “Millî Görüş ve Adil Düzen” içerikli bütün yazılarımız aynı zamanda “Necmettin Erbakan, Süleyman Karagülle, Arif Ersoy ve diğer merhum hocalarımızı anma yazılarıdır” çünkü bütün bu çalışmaları onlarla birlikte yaptık…

Prof. Dr. Muhammed Tayyib Okiç (1902-1977) hemşerim 9 Mart 1977’de Ankara’da vefat etti; vefatının 47’nci yıldönümündeyiz. ‘Hocaların Hocası Tayyib Okiç, Türkiye’nin yakın tarihinde, ilim ve maarif hayatımızın gizli kahramanlarından biridir, Bosna’dan Anadolu’ya uzanmış bir ilim köprüsüdür... Bosna Hersek Reisülulema Vekili Mehmed Tevfik Efendi’nin oğlu Okiç Hoca, küçük yaşlardan itibaren tam bir “âlim namzedi” şeklinde yetiştirildi. İslâmî ilimler eğitiminin yanı sıra Latince ve hukuk tahsillerini de tamamlamış, Zagreb ve Paris’te bilgisini ve tecrübesini derinleştirmiştir. Tunus’taki meşhur Zeytûne Üniversitesi’nde Arap dili ve edebiyatı eğitimini de ikmal ettikten sonra Saraybosna’da talebe yetiştirmeye başlamış... İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye’de Ankara, Konya ve Erzurum’daki Yüksek İslâm Enstitülerinde (İlahiyat Fakültelerinde) hocalık yapmış, çok öğrenciyi ilmî ve akademik hayata kazandırmıştır. Ankara İlahiyat açıldığında İslâmî ilimler okutacak yerli hoca bulunamamış, Tayyib Okiç Hoca’nın tefsir ve hadis kürsülerini hem kurmak hem de akademisyen yetiştirmek üzere davet edilmesine karar verilmiştir...

***

“Bir ‘İslam Dünyası’ var mıdır?” başlıklı yazı dikkatimi çekti, Yasin Aktay bugünkü (9.3.2024) köşesinde yazmış, özünü okuyalım: “Bugünkü Müslümanların 2 milyarlık nüfuslarıyla bir dünya oluşturdukları halde bir siyasal bedenlerinin olmayışı en önemli gerçek. Bunu söylemek 100 yıl önce Müslümanların durumlarının mükemmel olduğunu söylemek anlamına gelmez. 100 yıl önce de onun öncesinde de Müslümanlar dünyada bir siyasal birlik olma konusunda hiç sorunsuz bir ortam içinde yaşamıyorlardı. Bugün 2 milyar İslam dünyasının en önemli zafiyetinin bu birliği tesis edecek bir siyasal iradeden yoksunluk olduğunu söylüyoruz. Bu birlik olsaydı bugün Gazze’de Siyonist katil İsrail’in Müslümanları bu kadar vahşice katletmesine hiçbir İslam ülkesi seyirci kalmazdı elbet.”

Böyle diyen yazarın son cümlesi de şöyle: “İslam dünyasının bugünkü acizliğinin bir birlik ve inisiyatif olduğunu kimse göz ardı edemez.”

Başbakan Erbakan Hoca’nın kurduğu D-8 ve kurmayı planladığı D-20 ile D-160 planı; bir de 25 Eylül 1969’da kurulan İİT (İslam İşbirliği Teşkilatı) var ama…

***

Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” konumuza kaldığımız yerden devam…

‘Belediye Kooperatif Ortaklığının Temel İlkeleri’ konusu ile devam edelim...

1163 Kooperatif Yasası Madde 9’da “Kamu ve özel hukuk tüzel kişileri amaçları bakımından ilgilendikleri kooperatiflerin kuruluşlarına yardımcı olabilir, önderlik edebilir ve ortak olabilirler.” denilmekte, belediyelere kooperatif kurma ve kooperatiflere ortak olma imkânı getirilmektedir. Belediyeler kooperatif kurmak için gerekli adımları atmalıdırlar. Mesela, danışmanlık hizmeti vermesi gereken Akevler Hizmet ve Dayanışma Kooperatif Temsilcisi ve Belediye Başkanı -siyasi parti başkanlarından aldıkları oy yüzdesine göre- “Kurucu Üye” istemeli. Kooperatif belediye ortaklığının yürütülmesinde örnek bir açılım yapacak bu girişim ile “Kooperatif Kurucu Meclisi” oluşturulmalıdır. Bunlar ‘Kooperatif Sözleşmesi’ hazırlamalıdırlar. Sözleşmede yönetim ve denetleme kurulunun kooperatif üyesi olmak kaydıyla, siyasi partilerin teminatı ile onların oy yüzdesine göre belirlediği temsilcilerinden oluşması gerektiği belirtilmelidir. Genel Kurul sözleşme esaslarına göre kısaca ‘yönetim ve denetim’ kurulundaki her kooperatif üyesinin siyasi partilerin teminatını ile kurullarda yer alması sağlamalıdır. Bu sözleşme belediyenin yetkili kurullarından geçtikten sonra kooperatif kurulmuş olmalıdır.

(Devamı var)

QOSHE - Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 21 - Reşat Nuri Erol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 21

15 0
10.03.2024

Önceki yazıların da okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

Bu köşede yazılan “Millî Görüş ve Adil Düzen” içerikli bütün yazılarımız aynı zamanda “Necmettin Erbakan, Süleyman Karagülle, Arif Ersoy ve diğer merhum hocalarımızı anma yazılarıdır” çünkü bütün bu çalışmaları onlarla birlikte yaptık…

Prof. Dr. Muhammed Tayyib Okiç (1902-1977) hemşerim 9 Mart 1977’de Ankara’da vefat etti; vefatının 47’nci yıldönümündeyiz. ‘Hocaların Hocası Tayyib Okiç, Türkiye’nin yakın tarihinde, ilim ve maarif hayatımızın gizli kahramanlarından biridir, Bosna’dan Anadolu’ya uzanmış bir ilim köprüsüdür... Bosna Hersek Reisülulema Vekili Mehmed Tevfik Efendi’nin oğlu Okiç Hoca, küçük yaşlardan itibaren tam bir “âlim namzedi” şeklinde yetiştirildi. İslâmî ilimler eğitiminin yanı sıra Latince ve hukuk tahsillerini de tamamlamış, Zagreb ve Paris’te bilgisini ve tecrübesini derinleştirmiştir. Tunus’taki meşhur Zeytûne Üniversitesi’nde Arap dili ve edebiyatı eğitimini de ikmal ettikten sonra Saraybosna’da talebe yetiştirmeye başlamış... İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye’de Ankara, Konya ve Erzurum’daki Yüksek İslâm Enstitülerinde (İlahiyat Fakültelerinde) hocalık yapmış, çok öğrenciyi ilmî ve akademik hayata kazandırmıştır. Ankara İlahiyat açıldığında........

© Milli Gazete


Get it on Google Play