Önceki yazıların da okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

Bu köşede yazılan “Millî Görüş ve Adil Düzen” içerikli bütün yazılarımız aynı zamanda “Necmettin Erbakan, Süleyman Karagülle, Arif Ersoy ve diğer merhum hocalarımızı anma yazılarıdır” çünkü bütün bu çalışmaları onlarla birlikte yaptık…

“Kur’an Ayı Ramazan” ayındayız ya; bir Kur’an ayeti ile başlayalım…

“Ey iman edenler! Allah için şâhitlik yaparak adâleti gerçekleştirenler olunuz. Bir kavme olan öfkeniz asla sizi adâleti gözetmemeye sürüklemesin; âdil olunuz. Bu, takvaya en uygun olandır. Allah’tan sakının çünkü Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır (Habir’dir).” (Nisa Sûresi 135)

Süleyman Karagülle üstadımızın 2000 yılındaki hatırlatmaları ile devam edelim…

***

ALLAH’IN KİTABI KUR’AN’I ÖĞRENİP UYGULAMAMIZ GEREKİR

Bu dünya ve kâinatta yaşıyoruz, bunların sahibi Allah’tır. O Allah bize iş veriyor ve ücretimizi ödüyor; O’nun işini yaptığımıza göre O’nun fabrika talimat ve yönetmeliklerine uymamız gerekir. Allah bizim başımıza yönetici koymamış, kendi başımıza kendimizi buyruk etmiş; bunun yerine dört yol gösterici koymuştur:

1) Kur’an’ı kıyamete kadar sorunlarımızı çözecek bir kitap olarak elimize vermiştir; onu anlamak için de bütün imkânlara bizi mirasçı yapmış.

2) Hazreti Peygamber, Kur’an’ı ilk defa uygulamış ve bir örnek uygulamayı göstermiştir; bu örnek uygulama da bütün hadislerde elimizde mevcuttur, örnek kişi vardır.

3) Bizden önce gelen nesil birinci Kur’an Medeniyetini kurmuştur ve bize bütün teferruatıyla bu medeniyeti ulaştırmıştır; örnek topluluk ve örnek bir uygulama vardır.

4) Müsbet ilimdeki gelişmeler ve mevcut imkânlar sayesinde birinci Kur’an Medeniyetinden daha üstün bir medeniyet kuracak seviyeye gelmiş bulunuyoruz. Kur’an’ı asrımızın müsbet ilimleri ile daha ileri bir seviyede anlayarak uygulamaya geçmemiz gerekir. “Haftalık Kur’an Seminerlerimiz” bunun için yapılmaktadır.

(Not: 1999 yılından beri söz konusu olan bu Haftalık Kur’an Seminerlerimiz devam ediyor, bu hafta 1244’üncü haftalık “Kur’an ve İlim” seminerimiz yapılacaktır, inşallah...)

Bugün de “arif” olanlara “tarif” olarak aktaracaklarım bu kadar!

Bu girizgâhtan sonra ana başlıktaki konumuz ile devam edelim…

***

Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği

“Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” konumuza kaldığımız yerden devam…

“Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” ilkelerine riayet edilerek -buraya kadar bundan önce yazdıklarımızda belirttiğimiz maddeler doğrultusunda- belediyeler görevlerini “Belediye-Kooperatif-Halk İşletmeleri Ortaklığı” ile yürütmüş olmalıdır.

Belediyenin doğrudan işler yapmasındaki mevzuatta yer almayan bürokratik engellerin ya da “Halk İşletmesi” haline gelmemiş özel sektörün yüklenici olması durumunda muhtemel rant akışının önüne geçebilmenin en verimli yolu budur.

Belediyenin hem engeller karşısında iş yapamayacak duruma gelmemesi hem de özel sektöre rant akışını sağlayan bir pozisyonda bulunmaması için “Belediye-Kooperatif-Halk İşletmesi Ortaklıkları” bir an bile gecikmeden derhal kurulmalıdır.

Belediye halka bilgi vererek halkın karar almada etkin kılınmasında yardımcı olmalıdır; bunu yaparken de bu iletişim sisteminin oluşturulmasında halk arasında kesinlikle herhangi bir ayırım söz konusu olmamalı, bütün siyasi partilerin mahalle ve sokak temsilciliği düzeyinde katkılarının gerçekleşmesi mutlaka sağlanmalıdır.

Belediyeler hizmet götürdükleri halkı Adil Düzen ilkeleri içinde birliğe götürmelidirler ve bunu da siyasi partilerin desteği ile yapmalıdırlar.

(Devamı var)

QOSHE - Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği – 27   - Reşat Nuri Erol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği – 27  

13 0
16.03.2024

Önceki yazıların da okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

Bu köşede yazılan “Millî Görüş ve Adil Düzen” içerikli bütün yazılarımız aynı zamanda “Necmettin Erbakan, Süleyman Karagülle, Arif Ersoy ve diğer merhum hocalarımızı anma yazılarıdır” çünkü bütün bu çalışmaları onlarla birlikte yaptık…

“Kur’an Ayı Ramazan” ayındayız ya; bir Kur’an ayeti ile başlayalım…

“Ey iman edenler! Allah için şâhitlik yaparak adâleti gerçekleştirenler olunuz. Bir kavme olan öfkeniz asla sizi adâleti gözetmemeye sürüklemesin; âdil olunuz. Bu, takvaya en uygun olandır. Allah’tan sakının çünkü Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır (Habir’dir).” (Nisa Sûresi 135)

Süleyman Karagülle üstadımızın 2000 yılındaki hatırlatmaları ile devam edelim…

***

ALLAH’IN KİTABI KUR’AN’I ÖĞRENİP UYGULAMAMIZ GEREKİR

Bu dünya ve kâinatta yaşıyoruz, bunların sahibi Allah’tır. O Allah bize iş veriyor ve ücretimizi ödüyor; O’nun işini yaptığımıza göre O’nun fabrika talimat ve yönetmeliklerine uymamız gerekir. Allah bizim başımıza yönetici koymamış, kendi başımıza kendimizi buyruk etmiş; bunun yerine dört yol gösterici koymuştur:

1) Kur’an’ı kıyamete........

© Milli Gazete


Get it on Google Play