“Seçim” konulu yazılarımı 3 Şubat 2024 günü yazmaya başladım, en başta “Seçim; ‘Emekliler Partisi’ en büyük parti gibi!” başlıklı 4 yazı yazdım, devamında da şimdiye kadar 40 “yerel seçimler” yazısı yazmış oldum; bugünkü de “emekliler” ağırlıklı bir yazı olacak…

Bu son “seçim” günlerinde de “emekliler” ile ilgili yazı ve habersiz gün geçmiyor ama emekliler ile ilgili sadra şifa hiçbir olumlu gelişme yok ve bu gidişle olacağı da yok…

Bu “faizci zalim kapitalist düzende” zaten bundan başkası olmaz ve olamaz…

Emekliler ile ilgili 24 Mart tarihli Millî Gazete haberindeki bilgilerle devam edelim…

Milyonlarca emekli açlık ve yoksulluk sınırının altında maaş alıyor. Emekliler ve uzmanlar, bu sorunun temel kaynağının 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı yasa olduğuna işaret ediyor. Emekliler, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılmasını istiyor.

“EMEKLİ AYLIKLARI SİSTEMLİ OLARAK DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR”

Ekonomist Prof. Dr. Aziz Çelik diyor ki: “Emekli aylıkları 2008’den bu yana sistemli olarak, 2008 yılında gerçekleştirilen bir yasa değişikliği ile düşürülmüştür. Yani bir tesadüfle karşı karşıya değiliz. 2008 yılında yapılan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndaki düzenlemeler sonucunda emekli aylıkları sistemli bir biçimde düşmüştür. Bugün yaşadığımız sorunun temelinde 2008 yılında yapılan 5510 sayılı yasa yatmaktadır. Bu yasayla emekli olduktan sonra bağlanacak emekli aylıklarının düşmesi sağlanmıştır.” Çelik, “2008 öncesinde güncelleme katsayısında enflasyon+büyüme oranının yüzde 100’ü dikkate alınıyordu. 2008’de yapılan değişiklikle büyümenin sadece yüzde 30’u dikkate alınmaya başlandı. Yani yüzde 70’i dikkate alınmaz duruma geldi!” diye konuştu. Aylık bağlama oranın da düşürüldüğünü dikkat çeken Çelik, “Aylık bağlama oranları 1999 öncesinde yüzde 75’in üzerine çıkabiliyordu. Daha sonra bu yüzde 65’e düşürüldü. 2008’de de yüzde 50’ye düşürüldü. Yani güncellenmiş kazancınızın yüzde 50’si size aylık olarak bağlanacaktır. Dolayısıyla bir güncellenmiş kazancınız düşürülüyor bir yandan, öbür taraftan da aylık bağlama oranı düşürülüyor” ifadelerine yer verdi. Emekli aylıklarının alt sınırının yüzde 70’lerden yüzde 35-40’lara düşürüldüğünü kaydeden Çelik, “Türkiye’de emekli aylıkları bir kez bağlandıktan sonra sadece enflasyon dikkate alınarak artırılır. Yani tüketici fiyatları endeksi dikkate alınır. Büyümeden herhangi bir pay verilmez. Yani emeklinin aylık hesapları hesaplanırken büyümenin sadece yüzde 30’u dikkate alınıyor. Ancak aylık hesaplandıktan sonra büyümeden sıfır pay veriliyor. Emekli aylığı sefalet aylığı haline geliyor.

Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel de “Eğer 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı kanun çıkarılmasaydı bugün en düşük SSK emekli maaşı 25 bin TL olacaktı. Bu rakam her yılın Ocak ve Temmuz'unda enflasyon kadar artırıldığında bugün gelecek rakam yaklaşık 25 bin TL’dir ama şu an taban aylık 10 bin lira!”

Emekli-Sen Genel Sekreteri Fikri Kalender Türkiye’de 16 milyonun üzerinde emeklinin olduğunu belirterek, “Yaklaşık 11 milyon emekli ve hak sahibi 10 bin TL’nin altında maaş almaktadır. 2008’den sonra çıkartılan yasa gereği de ‘kök aylık ücreti’ uydurdular. Ona baktığımızda da şu an en düşük emekli aylığı 6 bin-7 bin 300 lira arasında değişiyor. 10 bin TL’ye de Hazine’den tamamlanıyor” dedi. 2008’de çıkartılan 5510 sayılı yasayla öncelikle güncelleme kat sayısını düşürdüler, daha sonra aylık bağlama oranlarını düşürdüler. Dolayısıyla emekli aylıkları sürekli sistemli bir şekilde aşağıya doğru düşmeye başladı. Bugün geldiğimiz noktada da asgari ücretin neredeyse 3’te 1’ne yaklaştı. Biz Emekli-Sen olarak şunu talep ediyoruz; öncellikle güncelleme kat sayısının, aylık bağlama oranlarının, emekli aylıklarının yeniden hesaplanma oranlarının 2008 öncesi seviyeye çekilmesini istiyoruz. Bugün kök aylık denilen o ucube aylık bağlama oranının da en düşüğünün asgari ücret olmasını talep ediyoruz. 2008’den bu tarafa doğru eğer bugün güncelleme kat sayısı düşmemiş olsaydı, aylık bağlama oranları düşmemiş olsaydı, şu anda bir emekli en düşük 26 bin 500 lira para alacaktı.”

Bu “faizci zalim kapitalist düzende” emeklilere ve herkese zulüm devam ediyor…

(‘Belediye-Kooperatif-İşletme Ortaklığı Temel İlkeleri’ ile devamı var.)

QOSHE - Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği – 5 - Reşat Nuri Erol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği – 5

6 1
26.03.2024

“Seçim” konulu yazılarımı 3 Şubat 2024 günü yazmaya başladım, en başta “Seçim; ‘Emekliler Partisi’ en büyük parti gibi!” başlıklı 4 yazı yazdım, devamında da şimdiye kadar 40 “yerel seçimler” yazısı yazmış oldum; bugünkü de “emekliler” ağırlıklı bir yazı olacak…

Bu son “seçim” günlerinde de “emekliler” ile ilgili yazı ve habersiz gün geçmiyor ama emekliler ile ilgili sadra şifa hiçbir olumlu gelişme yok ve bu gidişle olacağı da yok…

Bu “faizci zalim kapitalist düzende” zaten bundan başkası olmaz ve olamaz…

Emekliler ile ilgili 24 Mart tarihli Millî Gazete haberindeki bilgilerle devam edelim…

Milyonlarca emekli açlık ve yoksulluk sınırının altında maaş alıyor. Emekliler ve uzmanlar, bu sorunun temel kaynağının 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı yasa olduğuna işaret ediyor. Emekliler, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılmasını istiyor.

“EMEKLİ AYLIKLARI SİSTEMLİ OLARAK DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR”

Ekonomist Prof. Dr. Aziz Çelik diyor ki: “Emekli aylıkları 2008’den bu yana sistemli olarak, 2008 yılında gerçekleştirilen bir yasa değişikliği ile düşürülmüştür. Yani bir tesadüfle karşı karşıya değiliz. 2008 yılında yapılan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndaki düzenlemeler sonucunda emekli aylıkları sistemli bir biçimde düşmüştür. Bugün yaşadığımız sorunun temelinde 2008 yılında yapılan 5510 sayılı yasa yatmaktadır. Bu yasayla emekli olduktan........

© Milli Gazete


Get it on Google Play