Önceki yazımızın tamamı “emekliler” ile ilgiliydi ve “emekliler” başta olmak üzere halen “çalışan tüm emek sahiplerinin hakları” tam olarak verilmediği, onlar da parasızlıktan “piyasada alışveriş yapamadığı”, esnaf ve üretim yerlerinde “ekonomi çöktüğü” için de -hep hatırlattığım üzere- bütün bunlar “sosyoekonomik tufanlara” sebebiyet vermektedir…

“Millî Görüş Belediyeciliği ve ruh meselesi” başlıklı Millî Gazete’deki Selime Sümeyye Abatay’ın dünkü (26.3.2024) haberi ile devam edelim, yarım yüzyıllık Millî Görüş çalışanı Lütfi Yalman arkadaşımızın anlattıklarını derin ibretler alarak okuyalım…

ÇOK TARTIŞILAN RUH MESELESİ… HANGİ RUH?

Millî Görüş belediyecilik alanında yapmış olduğu hizmetlerle anılırken hep 1989 ve 1994 ruhundan bahsedilir. Fakat biliyoruz ki Millî Görüş için en önemli ruhu Bağımsızlar Hareketi’nin başladığı 1969 ruhuydu. Bir Konyalı ve 1969 senesinde hareketin nasıl başladığını gören bir isim olarak ‘1969 ruhu nedir, Konya’da nasıl filizlenmiştir?’ sorularını sorduk Lütfi Yalman başkanımıza. Millî Görüş’ün iki önemli ruhu olduğunu söyledi. İlginçtir bu ruhlar arasında 1994’ü saymadı. İşte çok tartışılan ruh meselesinin cevabı: “İki ruhtan bahsediliyor ya... O iki ruhtan birincisi; 1969’da başlayan ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ ruhu, ikincisi; 1989’da Konya’da başlayan; ‘Millî Görüş Belediyeciliği ruhu’dur. 1994 ruhu değil. Aslında 1994’ten sonra o ruhta bozulmalar başladı. 1969 seçimlerinde Konya ve havalesinde adeta manevi bir hava oluşmuştu. İmam hatip talebeleri, Yüksek İslam talebeleri, hocalar, âlimler, tarikat erbabı, Anadolu sermayesini temsil eden esnaf ve sanayiciler herkes ‘bir gazaya çıkmış inancıyla’ koşturuyordu...

İkincisi; 1989’da Konya’da başlayan; ‘Millî Görüş Belediyeciliği ruhu’. Gerçekten ‘Halka hizmet Hakk’a hizmettir ve ibadettir’ anlayışının Türkiye’de ilk defa Konya belediyelerince uygulandığını görüyoruz. Belediyecilik anlayışında geçmişe göre farklılıklar vardı. Ben belediye başkan yardımcısıydım Konya’da. Halka açık bir belediyecilik anlayışı edindik. Halk günleri koyduk. Belediyenin bütün kapıları halka açılmıştı. Halk rahatlıkla belediye başkanlarıyla görüşüyor, dertlerini anlatabiliyordu. Konya belediye başkanları cenazelerde, toplantılarda, halkla hep iç içe idi. Mahallenin fakirlerini muhtarlar tespit eder, kayda alırlar ve bunlara yardım sürekli olarak aktarılırdı. Hizmetler parti ayrımı gözetilmeksizin yapılıyordu. Farklı partilerden belediye meclis üyeleri olduğu halde, hemen hemen bütün kararlar ittifakla alınıyordu.”

(Bu ruh meselesinin devamı var; bugünlük aktaracaklarım bu kadar!)

BELEDİYE-KOOPERATİF ORTAKLIĞININ TEMEL İLKELERİ

Belediye-Kooperatif-İşletme Ortaklığı temel ilkelerini anlatmaya devam edelim…

“Millî Görüş Adil Düzen Kooperatif-Belediye-İşletme Ortaklığı” iş birliği ile ulaştırma konularında “Dağıtım Ortaklığı” oluşturulmalıdır. Kooperatif-Belediye Ortaklığı ile belde, ilçe, il içinde ucuz haberleşme yapılabilmesi için ‘özel telefon şebekesi’ ve ‘özel kargo tesisi’ oluşturulmaya çalışılmalıdır. Belde, ilçe ve ilin ‘genel planlaması’ yapılmalı, ‘tip projeler’ oluşturulmalı, halkın karşılıksız yararlanması için ‘plan ve projeli imar’ sağlanmalıdır. Arsalar inşaat yapacaklara temlik edilmelidir.

Kooperatif-Belediye-İşletme Ortaklığı iş birliği ile mahallelerde klinikler teşkil edilmeli ve doktorlar periyodik olarak hem ortaklık çalışanlarına hem de halka sağlık taraması yapmalıdır. Mahalle ve hizmet ortağı olunan çalışanların tamamının sağlık sorunları sosyal dayanışma içinde çözülmeye çalışılmalıdır.

Fabrikaların, yapıların, araçların ve asansörlerin bakımlarını yapacak “Belediye-Kooperatif İşletme Ortaklığı” oluşturulmalıdır. Bakım hizmeti de Genel Hizmet kapsamında olan bir hizmet olduğu için parça sahibine ait olmak üzere bakımı “kooperatif” tarafından yapılmalıdır. Su, elektrik ve kanalizasyon tesislerinin bakımı da kooperatif sorumluluğu kapsamında, yani Genel Hizmet kapsamında hizmetler olarak “Belediye-Kooperatif Ortaklığı” ile yürütülmelidir. (Devamı var)

QOSHE - Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6 - Reşat Nuri Erol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6

4 0
28.03.2024

Önceki yazımızın tamamı “emekliler” ile ilgiliydi ve “emekliler” başta olmak üzere halen “çalışan tüm emek sahiplerinin hakları” tam olarak verilmediği, onlar da parasızlıktan “piyasada alışveriş yapamadığı”, esnaf ve üretim yerlerinde “ekonomi çöktüğü” için de -hep hatırlattığım üzere- bütün bunlar “sosyoekonomik tufanlara” sebebiyet vermektedir…

“Millî Görüş Belediyeciliği ve ruh meselesi” başlıklı Millî Gazete’deki Selime Sümeyye Abatay’ın dünkü (26.3.2024) haberi ile devam edelim, yarım yüzyıllık Millî Görüş çalışanı Lütfi Yalman arkadaşımızın anlattıklarını derin ibretler alarak okuyalım…

ÇOK TARTIŞILAN RUH MESELESİ… HANGİ RUH?

Millî Görüş belediyecilik alanında yapmış olduğu hizmetlerle anılırken hep 1989 ve 1994 ruhundan bahsedilir. Fakat biliyoruz ki Millî Görüş için en önemli ruhu Bağımsızlar Hareketi’nin başladığı 1969 ruhuydu. Bir Konyalı ve 1969 senesinde hareketin nasıl başladığını gören bir isim olarak ‘1969 ruhu nedir, Konya’da nasıl filizlenmiştir?’ sorularını sorduk Lütfi Yalman başkanımıza. Millî Görüş’ün iki önemli ruhu olduğunu söyledi. İlginçtir bu ruhlar arasında 1994’ü saymadı. İşte çok tartışılan ruh meselesinin cevabı: “İki ruhtan bahsediliyor ya... O iki ruhtan birincisi; 1969’da başlayan ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ ruhu, ikincisi; 1989’da Konya’da başlayan;........

© Milli Gazete


Get it on Google Play