Bismillâhirrahmânirrahîm;

OLAĞANÜSTÜ olaylar yaşıyoruz. Bu akşam Mîraç Gecesi’ni ihya edeceğiz. Allah Rasülü’nün (S.A.V.) Kur’an’ın kendisine indirilmesinden sonraki en büyük mucizesi Miraç’tır. Aynı zamanda geçtiğimiz sene yaşadığımız 11 il ve 10 milyondan fazla insanı, sanki mahşer provası yaşatan depremin yıl dönümündeyiz! 4 aydır süren ve tarihte ender rastlanan Gazze’deki en vahşi katliam ve soykırım da hâlâ sürmektedir.

Mîraç, Allah’ın sınırsız kudretinin bir eseri olarak, Rasülünü (S.A.V.) “gecenin bir vaktinde”, Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürmesi; oradan da melekût âlemine yükseltmesi ve onunla konuşup görüşmesi olayıdır. Dünyada yaşanan bölümüne İsrâ; semavâta yükselmesine de Mîraç denir.

Mîraç mucizesi akılla anlaşılamaz. Mucize olduğu için Allah’ın sınırsız kudretine inanarak anlaşılabilir. Allah için zorluk yoktur. Bir şeye “ol” der; o da “oluverir.” İmanla anlaşılabilen mucize, peygamberlerde tecelli etmesine rağmen, gerçekte Allah’ın sonsuz gücünün eseridir. Bu gece bütün sıkıntılarımız için “Rabbimize sığınmayı” öğreneceğiz.

En pratik yol: Felâk ve Nâs surelerinin ortak adı, “koruyucu iki sure” anlamında “muavvizateyn”dir. İnsanı etkileyen şer, vesvese ve nazardan korunmak için bu iki sureyi anlamıyla öğrenip okumayı prensip haline getirelim!

Mîraç mucizesi bize yükselmeyi, görevlerimizin vakitlerimizden fazla olduğunu bilerek zamanında yapma anlayışını ve ufkumuzun sonsuzluğu kuşatması gerektiğini öğretmelidir. “İleri görüşlü” olmak budur.

MÎRAÇ ARMAĞANI NAMAZ

RABBİMİZİN, Rasülü (S.A.V.) aracılığıyla kullarına gönderdiği Mîraç hediyelerinden biri de “namaz”dır. Namaz, kulun Rabbine en yakın olduğu ibadettir. Rasülümüz (S.A.V.) “Namaz mü’minin mîracıdır” buyurur. Mîraç Gecesi’nde farz kılınması namaz ibadetinin önem ve büyüklüğünü gösterir.

Bu sene, Mîraç Gecesi’nin 6 Şubat depreminin yıl dönümüne rastlamasını bir “tesadüf” değil; “tevafuk - hikmetli beraberlik” olarak düşünüyorum. Tarihte, bu kadar geniş bir araziyi etkileyen deprem sayısı nadirdir. Suriye’deki bölümü de düşünülürse 700 km. civarındaki geniş bir coğrafyayı etkisi altına aldı.

7,7 şiddetindeki 6 Şubat depremi kıyamet kopmuş gibi yüksek sarsıntı oluşturmuştu. 8. katta oturan bazı kişiler kendini 3. katta buldu. Koskoca siteler kibrit kutusu gibi sallandı ve yıkıldı. İnsanlar günlerce enkaz altından kendini kurtaracak insanlar bekledi. Ne olur, annemi, babamı, evlâdımı kurtarın, feryatları göklere yükseldi. Enkazlar aylarca kaldırılamadı.

Adıyaman Gölbaşı’nda oturan Gökhan Mete, 17 saatlik uğraş sonucu enkazdan çıkarılabildi. Öylesine trajik olaylar yaşadı ki, 57 akrabasını toprağa verdi. Depremin acıları unutulacak gibi değil. Depremde kul olarak acizliğimizi yaşayarak gördük. “Allah’a sığınmak”tan başka bir çaremiz olmadığını fark ettik. “Garanti” sözü verilerek satılan binaların karton kadar zayıf olduğu görüldü.

Mîraç Gecesi’nde depremin dehşetini, kaybettiğimiz 50 binden fazla insanımızı hatırlayarak tövbe edelim; Allah’a sığınalım; kulluk görevlerimizi dikkatle yapmaya söz verelim.

MESCİD-İ AKSA ŞUURU

KADİM şehir Kudüs, Mîraç kentidir. Allah Rasülü (S.A.V.) Mîraç yolculuğuna Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan başlamış, Allah katına yükselmiştir. Kudüs ve Mescid-i Aksa 76 yıldır işgal ve tehdit altındadır. Mü’minler, Mîraç Gecesi’nde kutsal yerler ve buraları savunanlar için neler yapabileceğini tefekkür etmelidir.

Selâhattin Eyyûbî, Kudüs işgal altındayken uykuyu kendine haram bilmişti. Gülmeyi unutmuştu. Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı işgalden kurtarmak için planlar yaptı. Asker ve halkına 3 yıl ilim öğretti. Kudüs sevdasıyla yanıp tutuşan bir komutana, tam bir Mîraç Gecesi’nde Kudüs’ü fethetmek nasip oldu.

Şimdi görev bizde! İsrâ Suresi’nde Mescid-i Aksa zikredildikten sonra, “Bâreknâ mâ havlehü-Etrafını mübarek kıldık” buyrulur. “Havlehü”, “etrafı, havalisi” anlamındadır. Mescid-i Aksa’nın havalisi “Filistin Bölgesi”dir. Kardeşlerimiz 76 yıldır mal ve canları pahasına katil Siyonist çeteye karşı direniyorlar. Direnişe hiç ara vermediler.

Son 4 aydır ilk defa HAMAS öncülüğünde savunmadan “atağa” geçtiler. İlk günden itibaren askerî üstünlüğü ellerinde tuttular. İsrail, mücahitlerle savaşı göze alamadı. Cepheyi terk ettiler. Kara, deniz, hava saldırılarıyla 24 saat Gazze’yi bombalıyorlar. Bebek, kadın, sivil halkla savaşıyorlar. ABD ve Batı ülkeleri terörist İsrail’in yanında yer aldı. İnsaf ve vicdanı körelmemiş olanların mazlumların yanında yer alması işgalin bitmesini sağlayacaktır.

Mîraç Gecesi’nde görevlerimizin “şuuru”na varmalıyız. Mescid-i Aksa’sız Kudüs olmaz. Allah, yeni musibetler yaşatmasın! “Kudüs şuuru” kazanmak niyazıyla!

QOSHE - Mîraç, Deprem ve Gazze Tevafuku - Şakir Tarım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Mîraç, Deprem ve Gazze Tevafuku

19 0
06.02.2024

Bismillâhirrahmânirrahîm;

OLAĞANÜSTÜ olaylar yaşıyoruz. Bu akşam Mîraç Gecesi’ni ihya edeceğiz. Allah Rasülü’nün (S.A.V.) Kur’an’ın kendisine indirilmesinden sonraki en büyük mucizesi Miraç’tır. Aynı zamanda geçtiğimiz sene yaşadığımız 11 il ve 10 milyondan fazla insanı, sanki mahşer provası yaşatan depremin yıl dönümündeyiz! 4 aydır süren ve tarihte ender rastlanan Gazze’deki en vahşi katliam ve soykırım da hâlâ sürmektedir.

Mîraç, Allah’ın sınırsız kudretinin bir eseri olarak, Rasülünü (S.A.V.) “gecenin bir vaktinde”, Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürmesi; oradan da melekût âlemine yükseltmesi ve onunla konuşup görüşmesi olayıdır. Dünyada yaşanan bölümüne İsrâ; semavâta yükselmesine de Mîraç denir.

Mîraç mucizesi akılla anlaşılamaz. Mucize olduğu için Allah’ın sınırsız kudretine inanarak anlaşılabilir. Allah için zorluk yoktur. Bir şeye “ol” der; o da “oluverir.” İmanla anlaşılabilen mucize, peygamberlerde tecelli etmesine rağmen, gerçekte Allah’ın sonsuz gücünün eseridir. Bu gece bütün sıkıntılarımız için “Rabbimize sığınmayı” öğreneceğiz.

En pratik yol: Felâk ve Nâs surelerinin ortak adı, “koruyucu iki sure” anlamında “muavvizateyn”dir. İnsanı etkileyen şer, vesvese ve nazardan korunmak için bu iki sureyi anlamıyla öğrenip okumayı prensip haline getirelim!

Mîraç mucizesi bize yükselmeyi, görevlerimizin vakitlerimizden fazla olduğunu bilerek zamanında yapma anlayışını ve ufkumuzun sonsuzluğu kuşatması gerektiğini öğretmelidir. “İleri görüşlü” olmak budur.

MÎRAÇ ARMAĞANI NAMAZ

RABBİMİZİN,........

© Milli Gazete


Get it on Google Play