Bismillâhirrahmânirrahîm!

22 yıldır devam eden çıkar politikası ülkeyi tehlikeli noktaya sürükledi. Plan, program, tutarlılık ve disiplinden uzak olan yönetim tarzımız devlet olma ciddiyetini köreltti. Algı operasyonları, devlet gücüyle astronomik paralara hükmetme, medyayı kontrolünde tutma gibi yöntemler kibir ve bencillik kuleleri oluşturdu. Usûlsüzlük “devlet yönetme yöntemi” olamazdı. “Ben yaptım oldu” denilirse, bugünkü perişanlık oluşur.

Her alanda döküldüğümüzü hepimiz görüyoruz. Biz, çok köklü devlet geleneği olan bir milletiz. Sorun varsa, çözümü de vardır. Nice devlet büyüklerimiz sorunları hangi yöntemle yenmişlerse, biz de aynı yöntemi kullanacağız. 1402’de Timur, Yıldırım Beyazıt’ı yendiğinde, dünyada “Osmanlı bitti” görüşü yaygınlaşmıştı. Osmanlı, sadece yarım asır sonra İstanbul’u fethederek Bizans’ı yıkarken; Timur İmparatorluğu yerle yeksan olmuştu.

13 yıldır “ABD istemiyor” diye Suriye’yle üst düzey diplomasi oluşturamadık. Bünyesinde yüzde 2 Müslüman barındıran Güney Afrika, o kadar uzaktan İsrail’in korkulu rüyası haline geldi. İktidar ABD’nin emrinden çıkıp İsrail’le ticareti, diplomatik ilişkileri kesemedi. Ümitsiz olmayın! Millî Görüş’ün temsilcisi Saadet Partisi var. Yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır.

1974’te Rumlar, Kıbrıs’ta soydaşlarımıza karşı saldırılar, baskınlar, katliamlar uyguluyordu. MSP iktidar ortağıydı. Erbakan Hoca konuya el attı. Kıbrıs Barış Harekâtı zaferle sonuçlandı. Ardından Amerikan askerî üslerini kapattı. Kıbrıs’taki zulmü durdurdu. Filistin ve mazlum milletler için de aynı yöntem geçerlidir.

SEÇİMLER BÜYÜK İMKÂN

İKTİDAR destekçisi MHP’nin Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, 18 Mart 2024’te, elimizden bir şey gelmiyor, diyerek şöyle konuştu: “Gücümüz olsa Gazze’ye gider, müdahale ederiz. Ama gücümüz yok!” İşte Hükümet’in geldiği nokta! İşbirlikçiliğini yaptığı ABD’nin emirleri dışına çıkamıyor. Hangi sözü verip nasıl etkilendilerse! AKP Hükûmeti’nin Türkiye’ye vereceği bir şey kalmadı.

Önümüzdeki Pazar yerel yönetimler seçimleri var. Türkiye’nin asıl yönü Millî Görüş’ün temsil edildiği, millî ve yerli olan Saadet Partisi’dir. Milletimizin inancı, tarihi, aslı ve kimliğidir. 55 yıldır sömürgeci güçler ve onların işbirlikçileri, halkın gerçek sesi Millî Görüş iktidar olmasın, diye nice entrikalara başvurdu. Sindirmeler, darbeler, hapisler, partilerini kapatmalar… Her badireden sonra Millî Görüşçüler ayağa kalktılar. Türkiye siyasetini aslî rotasına oturtmaya çalıştılar.

Yeni entrikaların sürdüğünü hepiniz biliyorsunuz! Milletin kafasını karıştırmak için kimleri halkın karşısına çıkarıyorlar? Kara propagandaya aldanmayın! “Seçmen bilinci” çok önemli! Türkiye, yeni oyunlara kurban edilmemelidir. Bu Fakir, hayatını bildiği kadar, Millî Görüş tarihini de adım adım izlemiştir. Millî Görüşçüler, Erbakan’ın 1969’da davaya start vermesinden beri kıl payı sapma yaşanmadı. Temel esasları, ölçüleri “teşkilât eğitimi” olarak anlatılageldi.

Çok kritik bir seçim dönemindeyiz. Tekrar aldanma lüksümüz yok. Ulemanın “sevâd-ı azam - büyük karaltı” dediği değerler Saadet Partisi’nde temsil edilmektedir. Saadet Partisi’ni, temsilcilerinden dinleyin!

ÇARE VAR; SAADET VAR

SAADET Partisi “Türkiye’nin birleştirici gücü”dür. Erbakan Hoca’yı anma toplantıları; hepimizi ilgilendiren Filistin benzeri mitinglerde bütün siyasi partileri birleştiren bir platform oluşturdu. Bayramlarda siyasi partilerle bayramlaştı.

Saadet, gençlerin sesidir. Yerel seçimlerde diğer partilerden daha fazla genç adayı halkın karşısına çıkardı. Büyükşehir, il ve ilçelerde 208 başkan adayı 30 yaşın altındaki gençlerdir. Bilge Başkan’ın öncülüğünde gençlerin yolu sonuna kadar açılıyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ersan Bilgin, siyasi partiler birbirinin düşmanı değil; rakibidir, diyerek Antalya’daki siyasi partilerin adaylarını arayarak başarılar diledi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Erbakan Hoca’nın TOBB mücadelesinden itibaren, siyasi hayatında hep “yol arkadaşı”ydı. Millî Görüş’ün en kıdemlilerindendir. Böyle bir “usta”nın Saadet Partisi’nin başında bulunması büyük nimettir. DPT görevi, üniversite asistanlığı, genel müdürlük, belediye başkanlığı, ticaret ve siyaset gibi alanlarda çalışmasına rağmen bir evi, 20 yıllık arabasından başka malvarlığı yoktur. Bazı adayların malvarlığı devletle yarışıyor.

Saadet lideri; biz gelirsek, Türkiye 2 senede sıkıntıdan kurtulur, diyerek çözümü açıkladı: “İsrafı durdururuz. Bakanların eşleri, çocukları ve yakınları olarak on binlerce koruması var. Bunlar durdurulsun, Türkiye ayağa kalkar.”

Erbakan Hoca, Saadet Partisi’nin önemini anlatır: “Saadet Partili olacaksın, başka çare yok! Ben de burada hakka hizmet ediyorum, dersen kendini aldatırsın. Hakkın yolu tektir. Saadet Partisi hakka hizmet ediyor. Saadet Partisi son imtihanını da vermiştir. Aldanmadı, dünyası için âhiretini satmadı.”

QOSHE - Yıkıma karşı çare siyaseti - Şakir Tarım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yıkıma karşı çare siyaseti

7 1
26.03.2024

Bismillâhirrahmânirrahîm!

22 yıldır devam eden çıkar politikası ülkeyi tehlikeli noktaya sürükledi. Plan, program, tutarlılık ve disiplinden uzak olan yönetim tarzımız devlet olma ciddiyetini köreltti. Algı operasyonları, devlet gücüyle astronomik paralara hükmetme, medyayı kontrolünde tutma gibi yöntemler kibir ve bencillik kuleleri oluşturdu. Usûlsüzlük “devlet yönetme yöntemi” olamazdı. “Ben yaptım oldu” denilirse, bugünkü perişanlık oluşur.

Her alanda döküldüğümüzü hepimiz görüyoruz. Biz, çok köklü devlet geleneği olan bir milletiz. Sorun varsa, çözümü de vardır. Nice devlet büyüklerimiz sorunları hangi yöntemle yenmişlerse, biz de aynı yöntemi kullanacağız. 1402’de Timur, Yıldırım Beyazıt’ı yendiğinde, dünyada “Osmanlı bitti” görüşü yaygınlaşmıştı. Osmanlı, sadece yarım asır sonra İstanbul’u fethederek Bizans’ı yıkarken; Timur İmparatorluğu yerle yeksan olmuştu.

13 yıldır “ABD istemiyor” diye Suriye’yle üst düzey diplomasi oluşturamadık. Bünyesinde yüzde 2 Müslüman barındıran Güney Afrika, o kadar uzaktan İsrail’in korkulu rüyası haline geldi. İktidar ABD’nin emrinden çıkıp İsrail’le ticareti, diplomatik ilişkileri kesemedi. Ümitsiz olmayın! Millî Görüş’ün temsilcisi Saadet Partisi var. Yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır.

1974’te Rumlar, Kıbrıs’ta soydaşlarımıza karşı saldırılar, baskınlar, katliamlar uyguluyordu. MSP iktidar ortağıydı. Erbakan Hoca konuya el attı. Kıbrıs Barış Harekâtı zaferle sonuçlandı. Ardından Amerikan askerî üslerini kapattı. Kıbrıs’taki zulmü durdurdu. Filistin ve mazlum milletler için de aynı yöntem geçerlidir.

SEÇİMLER BÜYÜK........

© Milli Gazete


Get it on Google Play