Merhum Cumhurbaşkanlarımızdan Turgut Özal, Anayasa’ya uymamakla suçlanınca, “Anayasa bir kere dilenmekle bir şey olmaz” demişti.

Evet, yaptığı birtakım icraatlar ile Anayasa’yı deldiği ileri sürülünce eleştirilen icraatlarını böyle savunmuştu.
Anayasa’nın bir kez delinmesi ile bir şey olmayacağını söylemişti! Bir kere delinmekle belki bir şey olmayabilir ama biz AKP’li bir dostumuzun dillere düşen meşhur söylemini hatırlıyoruz.

Ve “Hiçbir şey olmasa bile mutlaka bir şey olmuştur” diyoruz.
Mesela merhum Turgut Özal’ın dediği gibi Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmasa bile bu söylemi benimseyenlerin sayısı artmış olabilir.

Söylemi benimseyenler merhum Turgut Özal’ın izinden gidince her ne kadar bir şey olmaz denilmiş olsa da bu yaklaşımın artık yol olduğu düşünülebilir.

Yani herkes bu görüşü paylaşmaya başlayınca Anayasa’daki delik sayısı artmış olabilir!
Bir delik ile bir şey olmayabilir ama pek çok delik ile bir şey olmayacağını savunmak mümkün mü?
Şahsen biz beğenmediğimiz yönleri delerek aşma yerine herkesin uyacağı bir Anayasa değişikliğine gitmeyi tercih ederiz.
Öyle bir Anayasa yapılmalı ki herkes kendisini ona bağlı olarak kabul etmelidir.
Ve dolambaçlı yollara başvurma ihtiyacını hissetmemelidir.

Bir Anayasa yapıp sonra da onun hükümlerine uygun davranmayarak sorunların üstesinden gelmek mümkün değildir.
Anayasa bir kerecik bile olsa delinerek sorunlar çözümlenemez.
Aksine yeni sorunlar üretilmiş olur!

Ülke insanı tüm enerjisini ortaya çıkan yeni sorunların çözüme kavuşturulması için harcamak zorunda kalır.
Oysa bu enerji çok kıymetlidir. Yeni sorunların çözümü için heba edileceğine doğru yerde ve doğru zeminde kullanılarak değerlendirilmedir.

Yani kısır çekişmeler ile vakit öldürülmemelidir.
Kuşkusuz kısır çekişmeler ülke ekonomisini olumsuz etkiler.
Ülke insanının enerjisi Anayasa tartışmaları ile tüketileceğine daha öncelikli konulara tahsis edilse fena mı olur?
Yıllardır bu tartışmayı bir türlü bitiremedik.

Her dönemde Anayasa ile ilgili konular tartışma konusu olmaya devam etti!
Üzerinde herkesin mutabık kalacağı ve herkesin kayıtsız şartsız bağlı olacağı bir Anayasa acil ihtiyaç halini aldı.
Bu konuda atılacak ilk adım da “Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz” anlayışının terk edilmesi olmalıdır.