Siyasette “dün söylediklerinin bugün tam tersini” yapanları “tutarsız olmakla” suçlayanlar olduğu gibi bunu “iktidar koltuklarında devamlı oturmak” için gerekli bir şart olarak görenler de var!

Yani bu tür siyaseti ayıplayanlar da bulunuyor.

Alkışlayanlar da bulunuyor?

Size göre kim haklı?

Kuşkusuz bu konuda vereceğiniz cevap yakın olduğunuz bakış açısına göre değişecektir!

Sizin açınızdan ağzınızdan çıkan yani verilen söz önemli ise başka bir cevap vereceksiniz.

İktidar koltuklarında devamlı oturmak önemli ise bambaşka bir cevap vereceksiniz demektir.

Sözünün eri olmayı ilke edinenler olacağı gibi iktidar koltuklarında sürekli oturmayı hedefleyenlerin olması da gayet doğaldır.

Siyasette dün söyledikleri ile bugün söyledikleri tutarlı olanlar belki iktidar koltuklarında uzun süreli oturamazlar ama aradan yıllar geçse de insanların gönüllerinde kurmuş oldukları tahtlardan hiç inmezler.

Oturmuş oldukları iktidar koltuklarından kalkmamak için dün başka bugün başka konuşanlar ise insanların da gönlünde kendilerine asla yer bulamazlar!

Bir zamanlar kendileri ile beraber yürüyenler bir süre sonra yollarını ayırmak ihtiyacını hissederler.

Ve yapılan işlere bakarak kendilerinin böyle bir şeye asla rıza göstermeyeceğini söylerler!

Çünkü dün kendilerine ağza alınmayacak laflarla saldıranlarla bugün kol kola girilmesini içlerine sindiremezler.

Siyasette “ilke sahibi” olmak, “sözünün eri” olmak elbette her babayiğidin harcı değildir!

Bu özelliklere sahip olmak herkese nasip olmayabilir!

Kimilerine de sadece iktidar koltuklarında devamlı oturmak nasip olur!

Zaten onlar açısından siyasette tutarlı olmanın da pek bir önemi yoktur.

Hedefleri hep kazanmaktır.

Hedefleri hep makam ve mevkilerini korumaktır.

Evet, siyasette iki farklı yaklaşım bulunuyor.

Bu tercihler arasında dileğiniz gibi seçim yapabilirsiniz.