Dünya emperyalist sömürü düzeninin ağa babasının Amerika olduğu, cümle aleme malumdur. O kadar ki, hegemonik gücüyle, BM’de 150 ülke bir iş yapmaya karar verse, abd bu kadar ülkeyi yok sayarak onların aldığı kararın aleyhine davranabiliyor. Ve bağımsız (!) olduğunu söyleyen bu kadar ülke, hiç sesini çıkarmadan, kuyrukları apış aralarında memleketlerine geri dönüyor.

Diğer memleketlerin bu baş eğişleri nedendir –biliyorum da – bilmem. Lakin bizim memleketin çaresizliğine söyleyecek söz bulamıyorum. Bu sözlerimden memleket idaresini meşru gördüğüm ve bu meşru daire çerçevesinde eleştiri yaptığım anlaşılması sakın. Memleket idaresini laik seküler, la-Dini gördüğümü ve Müslümanlara ait olmadığını hassaten ve yeniden ifade edeyim. Velev ki başındakiler kendilerine Müslüman’ım (!) dese de, namaz kılsa da, arada bir aşr-ı şerif okusa da, cari düzen, Allah’ın yok sayıldığı, işlerin Allah’a danışılmadan yürüdüğü bir siyasettir.

Memleketi idare edenler, memleketimizde meydana gelen her türlü kargaşanın, ölümlerin, gencecik yavrularımızın hayattan koparanlarının yegâne sorumlusu olarak Amerika’yı görmekte. Memleketimizde yapılan operasyonlardan Amerika’yı sorumlu tutmakta, ulusal sınırlar dışında yaşanan çatışmaları besleyenin Amerika olduğunu ileri sürmekte, lakin ne hikmet ise, Amerika’yı müttefik olarak görmekte, hala stratejik ortak olarak hareket etmekte. Bunlara rağmen Amerika bizim neyimiz oluyor?

Amerika, T.C. Devletinin ulusal sınırların dibinde oluşturulmaya çalışılan uydu bir devletin ve devleti kurmaya çalışan bir örgütün bütün ihtiyaçlarını karşılıyor. Türkiye Cumhuriyeti, sınırlarının dibinde böyle bir yapının oluşturulmasına müsaade etmeyeceğini ısrarla tekrarlıyor ve askeri harekâtlarla, bölgedeki varlığıyla bu duruma itiraz ediyor. Lakin Türkiye Cumhuriyetinin ısrarla “stratejik ortak” dediği Amerika, Türkiye’yi hiç ciddiye almadan, milyon dolarlarla para, on binlerce ton silah ve mühimmatı bölgeye sevke devam ediyor. Devlet ricali de, ne hikmetse Amerika sevdasından bir türlü vazgeçemiyor. Vazgeçemediği gibi, yeryüzünün en cani katiline “Amerikalı dostlarımız” diye hitap ediyor. İslam ve Müslümanlar aleyhine her türlü fitne fesadı icra eden Amerika, bizim neyimiz oluyor?

Amerika, Türkiye’de var olan bütün askeri üslerinden, bölgede aleyhimize her türlü siyasi ve askeri operasyonları yapıyor, yapmaya devam ediyor. Devlet ricalinden bir Allah’ın kulu çıkıp da, bunun hesabını soramıyor, liderlerine muhalefet edemiyor. Bütün meclis, parti başkanlarının tahakkümü altında, sadece parmak kaldırma merasiminde bulunuyor. Her biri, şeyhine intisap etmiş mürid gibi, parti başkanlarının elinde mevta durumunda. Aleyhimize her türlü fitne fesadı yapan Amerika, bizim neyimiz oluyor?

Gazze’de, yaşanan Müslüman soykırımı, bizzat Amerika eliyle gerçekleşiyor. On binlerce masum hayatını kaybetti, kara gözlü kuzularımız, henüz dünyaya gözlerini açamadan, dünyadan göçüp gitti. Olup bitenler, yaşanan soykırım, bütün dünyanın rızasıyla gerçekleşiyor. Kimse kusura bakmasın, dünyada var olan ve kendilerini bağımsız (!) olarak ifade eden 150 ülke, bir Amerika’nın hakkından gelemiyorsa, hiçbiri bağımsızlıktan bahsetmesin. Ha bide şu var: “Eğer Hamas’tan ve Filistin’den kurtulmayı” düşünmüyorlarsa! Zira Hamas, ne güzel işleyip giden emperyalist düzenin çarkına, geri çıkarılamayacak kadar büyük çomak soktu.

Şimdi bir daha soralım: “Bütün siyasi, askeri, ticari faaliyetler, memleketimiz aleyhine olan Amerika, Türkiye’nin neyi oluyor?”

YAKUP DÖĞER

QOSHE - Amerika Bizim Neyimiz Oluyor? - Yakup Döğer
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Amerika Bizim Neyimiz Oluyor?

5 1
27.12.2023

Dünya emperyalist sömürü düzeninin ağa babasının Amerika olduğu, cümle aleme malumdur. O kadar ki, hegemonik gücüyle, BM’de 150 ülke bir iş yapmaya karar verse, abd bu kadar ülkeyi yok sayarak onların aldığı kararın aleyhine davranabiliyor. Ve bağımsız (!) olduğunu söyleyen bu kadar ülke, hiç sesini çıkarmadan, kuyrukları apış aralarında memleketlerine geri dönüyor.

Diğer memleketlerin bu baş eğişleri nedendir –biliyorum da – bilmem. Lakin bizim memleketin çaresizliğine söyleyecek söz bulamıyorum. Bu sözlerimden memleket idaresini meşru gördüğüm ve bu meşru daire çerçevesinde eleştiri yaptığım anlaşılması sakın. Memleket idaresini laik seküler, la-Dini gördüğümü ve Müslümanlara ait olmadığını hassaten ve yeniden ifade edeyim. Velev ki başındakiler kendilerine Müslüman’ım (!) dese de, namaz kılsa da, arada bir aşr-ı şerif okusa da, cari düzen, Allah’ın yok sayıldığı, işlerin Allah’a danışılmadan yürüdüğü bir siyasettir.

Memleketi idare edenler, memleketimizde meydana gelen her türlü kargaşanın, ölümlerin, gencecik yavrularımızın hayattan koparanlarının yegâne sorumlusu olarak Amerika’yı görmekte. Memleketimizde yapılan operasyonlardan........

© Mir'at Haber


Get it on Google Play