İnkarcılık tehlikesinin her tarafı şiddetle sardığı zamanımızda , Bediüzzamanın telif ettiği Risale-i Nur eserleri bütün insanlığın ,özellikle müslümanların imdadına yetişmiştir.
Bediüzzaman Risale-i Nurlar ile, Kur’an’ın imani ayetlerini , ilmîn ışığında ve kainatın (tabiatın) ilimlerle teyit edilmiş ve beş duyumuza hitap eden gerçekleri ile , görünenden görünmeyene intikal metodunu kullanarak -ki zaten aklın görevi bu- açıklamıştır.
Sade vatandaştan tutun , akademisyen ilim erbabına kadar her kesimden insanlar tarafından , bir asırdır okunup mütalaa edilmekte ve istifadeye medar olmaktadır.
Risale-i Nurları okuyalar ;
anlamakta zorlandıkları veya zahiren İslamın klasik düsturlarına uygun görmedikleri bazı kısımlarını daha iyi anlamak istemekte ve eleştirmektedirler ki ;
bu husus okuyucunun en doğal hakkıdır.
Buna binaen, ben de RNurlarla uzun zamandan beri meşgul olan ve Bediüzzamanın ehl-i sünnet akidesine aykırı bir söz söylemeyeceğine inanan biri olarak , hem merak edene ve hem de Nur camiasına şöyle diyorum ve
RNurları iki katagoriye ayırıyorum:
1-İlmi,Akli, Mukni, Umumi, Asli, itiraz ve tenkide kapalı ve izah gerektirmeyen kısımlar,
2-Kalbi, hissi, fer’i, hususi, tenkit ve itiraza açık, İslamın genel esasları içerisinde izaha muhtaç kısımlar olarak.
Kabul edilir veya edilmez, size ait bir husus …..
Kamil Nazım Kankılıç