.... Dünden Devam

DP, liderlik kadrosunu oluşturan yeni müteşebbis ve tüccarlar sınıfı ile alternatif bir seçkinler grubu olarak örgütlenmiştir.

2'nci dünya savaşı sonrasında beliren yeni iş adamları ve profesyoneller grubunun çıkarları, tek parti döneminin seçkinlerinden daha farklı bir yapıdadır. DP, sadece bu grubun çıkarlarını temsil etmeyen aynı zamanda beklentileri artan köylüler ve yerel seçkinlerin de büyük kısmını temsil etmeyi amaçlayan bir parti olmuştur.

1947'de yapılması gereken genel seçim, erken seçim kararı alındığından 1946'da yapılmıştır.

Bu kararla CHP'nin, geniş bir halk desteğine sahip olacağından endişe duyduğu DP'yi hazırlıksız bırakmak istediği baskın seçim düşüncesi etkili olmuştur.

Ancak giderek güçlenen DP ilk sınavını,1946 seçimlerinde vermiş; bu seçimlerde, meclisteki 465 milletvekilliğinin 64'ünü kazanmıştır. Seçimleri takiben kurulan mecliste az sayıda milletvekili olan DP, parlamentoda yer almanın avantajlarını kullanarak, iktidara karşı politik ve hukuki düzenin demokratikleşmesi yönünde bir mücadeleye başlamıştır.

DP'nin kullandığı liberal söylemler, partiye geniş bir taraftar kitlesi kazandırdığını gören CHP, yıllardan beri sürdürdüğü devletçi ve katı, laik politikalarını değiştirmeye başlamıştır. Okullara din dersi konulmuş ve ekonomik açılım için önlemler alınmıştır.

14 Mayıs 1950'de yapılan seçimlerde DP, % 53,3 oy oranı ile 401 milletvekilliği kazanırken, CHP % 39,9 oy oranı ile 69 milletvekilliği almıştır.

Meclis 27 Mayıs 1950'da toplanarak, meclis başkanlığına Refik Koraltan seçilmiş, Cumhurbaşkanı Bayar, hükümeti kurmakla Adnan Menderes'i görevlendirmiştir.

DP Hükümetinin kurulması ile birlikte ülkede ciddi bir iktidar değişikliğini gösteren ilk uygulama;

6 Haziran 1950'de silahlı kuvvetlerin yüksek komuta kademesinde dönemin genelkurmay başkanı, kuvvet komutanları ve bazı generalleri emekliye sevk eden kararların alınması olmuştur.

Politik iktidarlar, silahlı kuvvetlerin desteğini kazanamadıkları durumlarda, silahlı kuvvetlerin politik sürece etkisini önlemeye çalışırlar. DP iktidarı döneminde on beş general emekliye sevk edilmiştir. Türk ordusunda ilk kez bu çapta ve sadece yüksek kademede böylesine büyük değişiklik yapılmıştır.

Bu girişimler ile DP, silahlı kuvvetler üzerinde otorite kurmaya çalışmıştır.

(Siyasi tarihimizde, ülkemizin yönetimini üstlenen parti/partilerin ve yöneticilerinin, yukarıdaki, uygulamalara benzer şu olayların yaşandığını görürüz:

1973 yılında, E.Orgeneral Sn. Faruk Gürler'in, Genelkurmay Başkanlığından erken emekliliğini istemiştir. Bundan amaç, 12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında askerlerin Çankaya'da da etkin olabilmelerini sağlamak amacıyla Faruk Gürlerin, T.B.M.M'si tarafından cumhurbaşkanı seçilmesine olanak sağlamaktır.

Meclis 'ya darbe', 'ya da' cumhurbaşkanı seçimiyle karşı karşıyadır. Ancak dönemin başbakanı Sn. Süleyman Demirel'in yapmış olduğu siyasi manevra, dönemin muhalefet lideri Sn. Bülent Ecevit ile varmış olduğu mutabakat sonucunda, Faruk Gürlerin yerine; emekli Oramiral Sn. Faruk Korutürk Ülkemizin 6'ncı cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Daha sonraki yıllarda, 8'nci Cumhurbaşkanı Sn. Özal'ın Başbakan olduğu dönemde de ' 2 Necdet Olayı' yaşanmıştı!

Neydi bu olay?

Dönemin genelkurmay başkanı (E)Orgeneral Sn. Necdet Üruğ, Haziran 1987'de istifa etmişti. Bu erken istifanın nedeni; kendisinden sonra gelen Kara Kuvvetleri Komutanı Öztorun Paşa da onunla birlikte emekli olacaktı.

Ama o yıllarda başbakan olan Sn. Turgut Özal, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in de onayını alarak, her iki komutanı da emekli etti. Bunun üzerine Orgeneral Necip Torumtay genelkurmay başkanlığına atanmıştı.

QOSHE - 10’LARIN İZLERİYLE TÜRKİYE (30) - Atilla Çilingir
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

10’LARIN İZLERİYLE TÜRKİYE (30)

12 0
07.03.2024

.... Dünden Devam

DP, liderlik kadrosunu oluşturan yeni müteşebbis ve tüccarlar sınıfı ile alternatif bir seçkinler grubu olarak örgütlenmiştir.

2'nci dünya savaşı sonrasında beliren yeni iş adamları ve profesyoneller grubunun çıkarları, tek parti döneminin seçkinlerinden daha farklı bir yapıdadır. DP, sadece bu grubun çıkarlarını temsil etmeyen aynı zamanda beklentileri artan köylüler ve yerel seçkinlerin de büyük kısmını temsil etmeyi amaçlayan bir parti olmuştur.

1947'de yapılması gereken genel seçim, erken seçim kararı alındığından 1946'da yapılmıştır.

Bu kararla CHP'nin, geniş bir halk desteğine sahip olacağından endişe duyduğu DP'yi hazırlıksız bırakmak istediği baskın seçim düşüncesi etkili olmuştur.

Ancak giderek güçlenen DP ilk sınavını,1946 seçimlerinde vermiş; bu seçimlerde, meclisteki 465 milletvekilliğinin 64'ünü kazanmıştır. Seçimleri takiben kurulan mecliste az sayıda milletvekili olan DP, parlamentoda yer almanın avantajlarını kullanarak, iktidara karşı politik ve hukuki düzenin demokratikleşmesi yönünde bir mücadeleye başlamıştır.

DP'nin kullandığı liberal söylemler, partiye geniş bir taraftar kitlesi kazandırdığını gören CHP, yıllardan beri sürdürdüğü........

© Önce Vatan


Get it on Google Play