Sanatçı ve Müzik Eğitimcisi Ayşe Bağı Sağlam

Ayşe Bağı Sağlam Adana’da doğdu. İlköğrenim ve lisenin ardından üniversite eğitimi için müzik öğretmenliğini tercih etti. Müzikle bağı ailesinden gelen Ayşe Bağı Sağlam müzik çalışmalarını çok küçük yaşta başladı. Aileden annesinden gelen THM sevgisi ve kültürü ile yoğrulan sanatçı Evlerinde özellikle annesinin her sabah dinlettiği türkülerle müzik dolu bir atmosferde büyüdü. Profesyonel Müziğe ilk olarak 17 yaşında Adana Belediye Konservatuvarında başladı. Müzik alanında eğitimler almaya devam etti. Müzik öğretmenliğini de seçerek müzikten hiç kopmadı. Müzik öğretmenliğinde pek çok önemli eğitim kurumunda görev aldı. Burada yaptığı etkinlik ve çalışmalarla ses getirdi. Bunun yanında ilk eğitim günlerinden itibaren hep sahnedeydi. Pek çok özel etkinlikte sahne aldı. Güçlü sesi ve yorumuyla büyük beğeni topladı. İyi şarkıcıyı dinleyenin hem hafızasında hem kulağında hoş bir seda bırakan diye tarif eden Ayşe Bağı Sağlam müzik eğitimi alanında kendine özgü metodlarıyla pek çok öğrencinin müziğe olan ilgisini güçlü bir yeteneğe dönüştürdü. Ayşe Bağı Sağlam halen Adana’da Altıneller Okulları’nda Müzik öğretmeni olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Bunun yanında aralıksız olarak sahne çalışmaları da devam etmektedir. Ayşe Bağı Sağlam bu alandaki yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü sesi , özgün yorumculuğu , eğitimci yönü , vizyonu , güçlü iletişimi , aileden gelen kültür ve sanatçı yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Ayşe Bağı Sağlam tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Ressam Alev Özas

Ressam Alev Özas, 1977 yılında İstanbul’da doğdu. Sanatın her alanına olan düşkünlüğü ilkokul ve ortaokul öğrenimi sırasında dahi daima ön plandaydı. Lise öğrenimini Uygulamalı Sanatlar Anadolu Lisesi Tekstil Bölümünde tamamladı. Lise öğreniminde sahne sanatlarına ilgi duydu ve öğreniminden sonra Özel İstanbul Güzel Sanatlar Akademisinde Tiyatro bölümüne başladı. 2 yıl süren tiyatro öğrenimiyle beraber karakalem eskizleri de yapıyordu. 1998 yılına gelindiğinde kollektif sanat tiyatrodan bireysel sanat resime geçmeye karar verdi ve yetenek sınavlarına başvurdu. Aynı yıl Marmara Üniversitesi Resim bölümünü kazandı. 2002 yılında Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Bölümü’nü bitirdi. Prof.Dr. Ramiz AYDIN atölyesindeyken renk.armoni ve taşizm ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi. 2002 yılında mezun olduktan sonra Bukalemun Tasarım adlı firmada mekan içlerine büyük ebatlarda duvar ressamlığı yaptı. Eş zamanlı olarak birkaç tiyatro oyununda sahne dekor tasarımı ve uygulamasını yaptı. 2 yıl süren bu çalışmalarından sonra 1 yıl boyunca ilköğretim okulunda resim öğretmenliğini deneyimledi. 2005 yılına gelindiğinde üslup olarak soyut ekspresif figüratif tarzı benimsedi. Aynı yıl Prof.Dr. Devrim ERBİL’ in özel atölyesinde başasistan olarak çalışmaya başladı ve bu görevi 8 yıl boyunca sürdürdü. Çocuk sahibi olduktan sonra kendi atölyesini açtı ve deneyimlediği ekspresif anlayışı İstanbul peyzajı üzerinde resmetmeye başladı. Büyük bir metropol olan İstanbul’u, farklı renk ve armonilerde, günün her saati izlenimi veren, duygusal ve biçimsel anlayışla resmetmiştir. Kısacası renk, onun resimlerinde başroldedir. Ressam Alev Özas, 2002-2022 yılları arasında altmıştan fazla sergiye katılım göstermiştir. 9 kişisel sergi gerçekleştiren sanatçı, çeşitli karma sergilere katılmıştır. Sanatçı Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir. Alev Özas yetenekleri , çok yönlü birikim, kendine özgü resim tarzı , özgün eserleri , vizyonu , güçlü iletişimi , eğitimci yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi ve ışıltısı ile dikkat çekmektedir. Alev Özas tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Sanatçı Elif Demirel

Elif Demirel 29 Temmuz 1992 İstanbul doğumludur. Küçük yaşlarından itibaren sahne sanatlarına ve müziğe olan ilgisini ortaokul yıllarında müzik öğretmeninin fark etmesi üzerine daha çok eğilim gösterdi. Daha sonra okul korosunda söylemeye başladı.9 Eylül Üniversitesi Mücevher Tasarımı bölümü için gittiği İzmir’de amatör olarak tiyatro yapmaya başladı ve bir yandan da şan, müzik teorisi ve gitar dersleri almaya başladı. Daha sonra İstanbul’a döndükten sonra 2015 yılında Haliç Üniversitesi Opera ve Konser Şarkıcılığı bölümünde lisans eğitimini tamamlayıp 2019 yılında mezun oldu. Bir yandan da salon dansları, fitness, yoga ve pole dansla ilgilendi. Konservatuar yıllarında da konser ve yarışma deneyimleri oldu. Opera şarkıcılığı ve stil yorum bilgisi üzerine uzman sanatçılardan masterclass eğitimleri de aldı. Daha önceki reklam filmi deneyiminden sonra oyunculuğa olan ilgisini de daha profesyonel bir seviyeye taşımak için yaklaşık 2 aydır da oyunculuk eğitimi almaya başladı. Yaz aylarında Zı'bar isimli dijital bir dizide rol aldı. 1 Aralık 2023 tarihinde ilk single çalışması olan Şah Matı yayınladı. Şah Mat Şarkısının künyesine baktığımızda Söz:Elif Demirel, Müzik:Yiğit Arat, Düzenleme:Eser Taşkıran , Mix & Mastering:Cantuğ Gökçel , Yapım:Redcut Production , Yönetmen:Yunus Emre Hamiş , Sanat yönetmeni:Deniz Demir , Yapım Koordinatörü:Hilal Altın, Asistan:Selin Eresin, Photography:Saygın Ayyıldız , Cast:Emir Somer, Koreograf:Berke Taşdelen, Styling:Elif Demirel ŞAH MAT şarkısının sözleri ise şu şekilde : Kapalı kutuydun / İçinde var tutkun / Görüyorum ben yine / Hadi gizleme gizleme / İnancın yok gibi / Hiç sevmedin mi beni / Bi bırakırsan eğer / Yakacak aşk seni / Dene bir bak durma / Bu sefer çok başka / Var var kalbinde duvar / Esiyorken fırtınalar / Bize şans versen nolur / Yanılırsam şah mat olur / Dene bir bak durma / Bu sefer çok başka… Elif Demirel yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü yorumculuğu , özgün sözleri , vizyonu , güçlü iletişimi ve oyuncu yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı , düzgün fiziği ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Elif Demirel tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Beyaz TV’ye flaş transfer!

Ana haber ona emanet! Deneyimli haber spikeri Beyaz Ana Haberin yeni ekran yüzü oldu. 20 yıllı dolduran meslek hayatına haber muhabiri olarak başlayan Tuğba Dalkılıç yaptığı haber, siyaset ve tarih programlarıyla birçok kanalın ekran yüzü olmuştu. Son olarak TRT Haber’de görev alan ünlü spiker bu kez Beyaz TV ile el sıkıştı. Yeni bir yapılanmayla genel merkezini Ankara’ya taşıyan Beyaz TV hafta içi ana haber bültenlerini deneyimli haber spikerine emanet etti.

Tuğba Dalkılıç kimdir?

Tuğba Dalkılıç 1982 Ankara doğumludur. Evli ve bir kız çocuğu annesidir. Lisans eğitimini sosyoloji ve uluslararası ilişkiler bölümlerinde tamamlamış, yönetim ve organizasyon ve psikoloji alanlarında yüksek lisans yapmıştır. “Herkes güzel ve etkili konuşabilir” adlı eserin yazarıdır. Aynı zamanda Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde öğretim görevlisidir. Tuğba Dalkılıç eğitimini de verdiği bu alandaki yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü sunum tarzı , haberci yönü , vizyonu , güçlü iletişimi gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Tuğba Dalkılıç tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

SILA UYSAL’IN SUNUMU İLE ALTIN BAŞARI İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

Türkiye’nin ilk ve tek spiker ve sunucu platformu Spiker Dünyası’nın Hayat Dergisi olarak gerçekleştireceği 14.organizasyon olan Altın Başarı Ödülleri’nin sunucusu belli oldu. Her yıl spiker dünyası etkinliği olduğu için kimin sunacağı çokça merak edilen etkinliğini başarılı ve güzel sunucu Sıla Uysal sunacak. Siyaset , spor , iş dünyası , medya ve kültür sanat ve cemiyet dünyasının önemli isimlerini bir araya getirecek bu önemli etkinlik 30 Ocak 2024 tarihinde tarihi Şişli Tiyatrosu sahnesinde gerçekleştirilecek. Etkinlikle ilgili sürpriz ve detaylar ise gün gün geri sayımlarla açıklanıyor. Sıla Uysal’ın sunacağı Etkinlik için geri sayım başladı.

Bana Güneşimi Getir

Sinan Yağmur’un Bana Güneşimi Getir adlı kitabı Kapı Yayınları’ndan çıktı. Âşık Veysel… Anadolu toprağından yeşermiş eşsiz bir gönül adamı. Acının toprağıyla yoğrulup hikmet kapısının eşiğine oturmuş söz ehli.Tabiatı, toprağı, karıncayı, dostu, aşkı, vatanı kendisine özgü söyleyiş tonuyla yeniden yoğurmuş halk ozanı.Sazıyla sözüyle Anadolu onda birleşti. Sevgi bir insanlık ideali oldu Âşık Veysel’in şahsında. Gözlerini kaybetti fakat neredeyse herkes onun gözü oldu. Sinan Yağmur, Âşık Veysel’i , ömrünü kuru kronolojiyle değil unutulmaz kesitlerle yeniden canlandırıyor. Onu besleyip yaşatan değerlere ışık tutarken irfan damlalarını belgesel-anlatı türüne kavuşturuyor. Gelenek ve ortak miras nesillerin arasında su olup hayata akıtılıyor.

Niçin Ağlıyorsun Elizabeth

Selahattin Yusuf’un Niçin Ağlıyorsun Elizabeth adlı kitabı Kapı Yayınlarından çıktı. Resmin, sinemanın, edebiyatın ünlü isim ve eserleri hepimizde çok farklı izler bırakmıştır. Onları okurken, seyrederken kimi zaman hüzünlenir, kimi zaman güler, kimi zaman da düşüncelere dalarız. Dostoyevski, inançla psikolojinin kesiştiği noktalarda gezdirir okuyucuyu. Okur, Karamazov Kardeşler’de, Suç ve Ceza’da aslında kendi iç çatışmalarından pek çok tanıdık sahne ile karşılaşır. Oğuz Atay, postmodern bir üslupla, okurlarının bakış açılarını alabildiğine zenginleştirir. Tutunamayanlar’ı yazdığı yıllarda onu anlayan çok azdı belki ama…Şimdilerde bu eserin değeri geniş kitlelerce teslim ediliyor. Mona Lisa tablosu üzerine şimdilerde son derece zengin yorumlar yapılıyor. Tarkovski’nin şiirsel sineması yeni yeni anlaşılıyor. Siz bunlara Kafka, Nietzche, Kierkegaard ve Oscar Wilde’ı da ekleyebilirsiniz. Selahattin Yusuf, resim, sinema ve edebiyatın kendinde bıraktığı izleri, izlenimleri kaleme aldı. Son derece sade bir anlatımla okurlarıyla paylaştı. Selahattin Yusuf’un eşliğinde resim, sinema ve edebiyat dünyasında harika bir yolculuk… Bir yorum serüveni…

Fatma Bircan ile Sanat , Resim ve Çalışmalarına Dair

Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz ?

Merhaba, ben Fatma Bircan, İstanbul’da doğdum ve yaşıyorum. Çocukluğumdan beri sanata bilhassa renklere ve onların büyülü dünyası ve ifadesi olan resme tutku duyuyordum. Eğitim hayatımın tümü İstanbul’da geçti, sanat eğitimine yönelik büyük bir istekle Yeditepe Üniversitesinde güzel sanatlar, resim ve moda tekstil tasarımı alanlarında eğitim aldım.

Mesleğinize ilk adımı nasıl attınız?

Sanat yolculuğumda, en başta moda alanında da deneyim sahibi oldum. Moda dergilerinde styling ve moda editörlüğü yaptım. Yine de gönlüm sanatta olduğu için kendi atölyemi kurdum ve burada eserlerimi üretmeye başladım. Moda dünyasındaki deneyimim, resimlerimde bana has bir estetiğin bulunmasına katkı sağladı. Aynı zamanda ilham aldığım ve ben daha küçük yaşlardayken beni cezbeden evrenin sonsuzluğu ve gezegenlerin varlığı benim sanat üslubumu belirledi. Böylece “meslek” diye tanımladığınız sanata adım atmış oldum.

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Kendimi geliştirdikçe değişim kaçınılmaz oluyor. Bu yüzden net bir şey söyleyemiyorum.

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

İnterneti ve sosyal medyayı çok sık kullanıyorum. Televizyon ve gazeteyi tercih etmiyorum. Sosyal medyayı hem iletişim hem gündemi takip etmek hem de ilgi alanlarımı beslemek için kullanıyorum.

Mesleki çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Beni en çok gezegenler ve evrenin sonsuzluğu etkilediği için tablolarımı yuvarlak formda tercih ediyorum. Evren ve onun içindeki her şeyin bir tür dengede olduğunu ve dolayısıyla bunun bize “hayal gücünün sınırsızlığı” farklı yönlerini ve anlamlarını göstermeyi hedefliyorum. Genellikle renkleri ve geometrik şekilleri kullanarak bir kavramın yaşattığı duyguyla arasındaki ilişkiyi betimliyorum. Kullandığım yöntemler sezgisel olanla maddi olan arasındaki ilişkiyi soyutlama yoluyla gösterebilmek için varlar. Zaten anlatılabilir bir şeyi kavram olarak tercih etmiyorum. Herkes için başka anlamı olan kavramlardaki ortaklığı işaret etmeye çabalıyorum.

Son çalışmanızı bize anlatır mısınız ?

Son sergimin başlığı “İmgeler”. Serginin ana teması, imgelerin renkler, geometrik şekiller aracılığıyla hissedilmesi ve üzerine düşünülmesi üzerinedir. Bu konuyu ele alırken soyut sanatın köklerine dönmeye çabaladım. Geometrik şekiller ve renkler, soyut sanatın temel taşlarıdır. Bu temel taşları kullanarak imgelerin gücünü ortaya çıkarmayı istedim. Geometrik şekiller, izleyicinin dikkatini çeker ve her bir şekil, farklı bir duygu veya düşünceyi temsil edebilir. Kareler, düzen ve dengeyi simgelerken, daireler sürekliği ve sonsuzluğu ifade eder. Üçgenler ise dönüşümü ve hareketi sembolize eder. Renkler, eserlerimdeki imgelerin ruhunu belirler. Her bir renk, duygusal bir yük taşır ve izleyicinin imgelere farklı bir bakış açısıyla yaklaşmasını sağlar. Sıcak renkler, tutku ve enerjiyi temsil ederken, soğuk renkler dinginlik ve huzuru ifade eder. Bu renklerin gücünü kullanarak izleyicinin farklı imgeleri hissetmesini arzuladım. Sanatımda genellikle kullandığım ve benim “2.5 boyutlu” diye nitelediğim eserlerim dışında “Love Series” alt başlığında 3 boyutlu epoksi çalışmalarımla imgeler arasında hepimizi oldukça ilgilendiren ve belki de en farklı hislere ve düşüncelere sahip olduğumuz hoşlantıyı, sevgiyi ve aşkı “İmgeler” dünyasında özel bir yere konumlandırmaya uğraştım.

Mesleğinizin sizce stresli yanları var mı neler ?

Eğer stres kendimi bir şekilde sanat sebebiyle tehdit altında hissetmemse, hayır stresli bir yanı olduğunu düşünmüyorum. Renklerle bir aradayken, barışın ve dengenin dünyasındayken, tutkuyla sevdiğim bir etkinlik yaparken kendimi güvende hissediyorum.

Dijitalleşme hemen hemen her mesleği etkiliyor. Dijitalleşmenin sizin mesleğinize etkisi ne ölçüde nasıl yorumluyorsunuz ?

Sanat, düşüncemizde başlayıp, malzemeler edinmekle devam edip, bu malzemelerin özel bir şekilde ve yöntemle bir araya getirilmesiyle süren, nihayet sergilenen uzun ve keyifli bir yoldur. Her aşamada dijitalleşme etkide bulunduğu için, yani hem düşüncelerimizi dijitalleşme değiştirdiği için hem yeni malzemeler sağladığı için hem yeni yöntemlere sahip olmamıza yol açtığı için hem de yeni sergi imkanları verdiği ve meraklılara ulaşmayı kolaylaştırdığı için büyük bir etkisi olduğuna inanıyorum.

Dijitalleşmeyi mesleğiniz açısından nasıl yorumlarsınız ?

Yeni imkanlar nasıl kullanıldığına göre sonucu değiştirir. Bu yüzden buna iyi veya kötü biçiminde bir yargıda bulunamam. Kişilerin nasıl kullandığına göre her şey her iki türlü de yorumlanabilir.

Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Boş zamanlarımla film izlerim. Eğer bu mesleği seçmeseydim sinema ile ilgili bir iş yapabilirdim. Film izlerken asla dikkatimin dağılmasına izin vermem ve hem görsel anlatım tarzını hem de verdiği mesajı dikkatle anlamaya çalışırım.

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Okumaktan keyif aldığım bir kitap “Pulp, Charles Bukowski”nin ve izlemekten keyif aldığım film “Big Fish” ayrıca Tim burton’un tüm filmleri bana ilham vermiştir.

Son bölümde Her İnsan Bir Dünya Kısa sorular kısa cevaplar Bölümü :

En sevdiğiniz kitap: Pulp, Charles Bukowski

En sevdiğiniz şarkı: Cocoon comets

En önemli icat sizce nedir: Boya.

En çok gülümseten şey nedir: Absürt komedi filmleri.

Keşke yapmasaydım dediğiniz bir şey var mı: İllaki vardır. Ama bunu düşünecek kadar önemsemiyorum.

En çok etkilendiğiniz yazar: Friedrich Nietzsche

Sizi en iyi tanımlayan kelime: Pozitif.

Bu zamana kadar unutamadığınız mesleki deneyiminiz anınız oldu mu?

Hayatımın bir döneminde kimsesiz çocuklara resim eğitimi vermiştim. Ve benimle ilk tanıştıklarında, bana karşı çok ön yargılılardı. İsimlerini bile söylemek istemeyen çocuklar vardı. Aradan birkaç gün geçtikten sonra bana inanılmaz yakın davrandılar. Onların sevgiye olan hasretleri beni çok duygulandırmıştı. Bazıları bana anne demek istediğini söylemişti. Kimisi sarılmak istemişti. O anlar asla hafızamdan gitmiyor.

Hayatınızı birkaç kelime ile tarif eder misiniz? Dolu, mutlu, tatminkar, eğlenceli, vs.

Hayretli, gayretli, güzelliğe meftun.

Hayallerinizin şu anki hayatınızı oluşturmada rolü neydi? Bu noktaya geldiğinizi hayal ediyor muydunuz?

Hep hayal ettim ve hayallerimi görmek istedim. Sanat benim için hayallerimi görebilmemi sağlıyor. Eserlerimi başkalarının göreceğini, seveceğini ve beğeneceğini biliyordum. Ama şimdiki zamandan keyif almak benim için çok önemli olduğu için hayal etmemiştim herhangi bir gelecek.

Hayatınızda bir dönüm noktası oldu mu? Olduysa o zamanki koşullar nelerdi?

Hayatımda bir dönüm noktası olmadı. Akışta kalmayı ve sakince ilerlemeyi tercih ediyorum. Aceleye gerek yok.

Hep hayalini kurduğunuz mesleği mi yapıyorsunuz? Eğer hasbel kader bu mesleğe başladıysanız, şu anda seviyor musunuz? Sevmek ve bu meslekte mutlu olmak için neler yaptınız?

Hep istediğim, yapmak zorunda hissettiğim, yapmaktan keyif aldığım bir iş yapıyorum. Dediğim gibi çocukluğumdan beri renklere tutkum olduğu için onlarla bir arada olmak, onları farklı biçimlerde bir araya getirmek beni mutlu ediyor.

Tüm yaşamınızı düşündüğünüzde; para kazanarak mı istediğiniz yaptınız yoksa istediğinizi yaparak mı para kazandınız?

Para kazanmak ve istediğimi yapmam arasında bir ilişki olmadı. Para kazanmak için işler yaptım. İstediğimi yaptım ve bazen bundan para kazandım. Para kazanmayı istediğimi yapmak için bir gerekçe olarak görmüyorum. Elbette keşke istediğimi yaptığım için hep para kazansam.

Başkaları sizin hayalinizi gerçekleştirmeniz için fedakarlık yapıyor mu? Eğer öyleyse siz karşılığında ne yapıyorsunuz?

Benim hayalimi gerçekleştirmem için bir başkasının fedakarlık yapması mümkün değil. Hayalim vaktimi ve heyecanımı sanatla doldurmak olduğu için bir başkasının bu konuda yapabileceği bir fedakarlık düşünemiyorum.

Yeni bir hayaliniz olsa ve şu anki yaşamınızı baştan aşağıya değiştirmek zorunda kalsanız, yine de hayalinizin peşinden gider misiniz? Mutlu olmak için nelerden vazgeçersiniz? Örneğin başka bir ülkede yaşamanız gerekse veya ailenizi bırakmanız gerekse ne yaparsınız? Bunun için sizce belli bir yaş sınırı var mı?

İnsanlar tutkularının onları götürdüğü yere yönelir, bundan kaçamaz. Tutkunuza kavuşunca da mutlu hissedersiniz. Bu sebeple bir bedel ödemek veya alışveriş yapmak değildir bu çaba. Sizce insanın tutkularının yaşı olur mu?

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Sanata ilgi gösterin, sanatı anlamaya ve algılamaya çalışın. Sanata vakit ayırın. Sanat iyileştirir. Atatürk’ün dediği gibi “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

QOSHE - Bana Güneşimi Getir - Cengizhan Kaya
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bana Güneşimi Getir

10 0
18.01.2024

Sanatçı ve Müzik Eğitimcisi Ayşe Bağı Sağlam

Ayşe Bağı Sağlam Adana’da doğdu. İlköğrenim ve lisenin ardından üniversite eğitimi için müzik öğretmenliğini tercih etti. Müzikle bağı ailesinden gelen Ayşe Bağı Sağlam müzik çalışmalarını çok küçük yaşta başladı. Aileden annesinden gelen THM sevgisi ve kültürü ile yoğrulan sanatçı Evlerinde özellikle annesinin her sabah dinlettiği türkülerle müzik dolu bir atmosferde büyüdü. Profesyonel Müziğe ilk olarak 17 yaşında Adana Belediye Konservatuvarında başladı. Müzik alanında eğitimler almaya devam etti. Müzik öğretmenliğini de seçerek müzikten hiç kopmadı. Müzik öğretmenliğinde pek çok önemli eğitim kurumunda görev aldı. Burada yaptığı etkinlik ve çalışmalarla ses getirdi. Bunun yanında ilk eğitim günlerinden itibaren hep sahnedeydi. Pek çok özel etkinlikte sahne aldı. Güçlü sesi ve yorumuyla büyük beğeni topladı. İyi şarkıcıyı dinleyenin hem hafızasında hem kulağında hoş bir seda bırakan diye tarif eden Ayşe Bağı Sağlam müzik eğitimi alanında kendine özgü metodlarıyla pek çok öğrencinin müziğe olan ilgisini güçlü bir yeteneğe dönüştürdü. Ayşe Bağı Sağlam halen Adana’da Altıneller Okulları’nda Müzik öğretmeni olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Bunun yanında aralıksız olarak sahne çalışmaları da devam etmektedir. Ayşe Bağı Sağlam bu alandaki yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü sesi , özgün yorumculuğu , eğitimci yönü , vizyonu , güçlü iletişimi , aileden gelen kültür ve sanatçı yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Ayşe Bağı Sağlam tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Ressam Alev Özas

Ressam Alev Özas, 1977 yılında İstanbul’da doğdu. Sanatın her alanına olan düşkünlüğü ilkokul ve ortaokul öğrenimi sırasında dahi daima ön plandaydı. Lise öğrenimini Uygulamalı Sanatlar Anadolu Lisesi Tekstil Bölümünde tamamladı. Lise öğreniminde sahne sanatlarına ilgi duydu ve öğreniminden sonra Özel İstanbul Güzel Sanatlar Akademisinde Tiyatro bölümüne başladı. 2 yıl süren tiyatro öğrenimiyle beraber karakalem eskizleri de yapıyordu. 1998 yılına gelindiğinde kollektif sanat tiyatrodan bireysel sanat resime geçmeye karar verdi ve yetenek sınavlarına başvurdu. Aynı yıl Marmara Üniversitesi Resim bölümünü kazandı. 2002 yılında Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Bölümü’nü bitirdi. Prof.Dr. Ramiz AYDIN atölyesindeyken renk.armoni ve taşizm ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi. 2002 yılında mezun olduktan sonra Bukalemun Tasarım adlı firmada mekan içlerine büyük ebatlarda duvar ressamlığı yaptı. Eş zamanlı olarak birkaç tiyatro oyununda sahne dekor tasarımı ve uygulamasını yaptı. 2 yıl süren bu çalışmalarından sonra 1 yıl boyunca ilköğretim okulunda resim öğretmenliğini deneyimledi. 2005 yılına gelindiğinde üslup olarak soyut ekspresif figüratif tarzı benimsedi. Aynı yıl Prof.Dr. Devrim ERBİL’ in özel atölyesinde başasistan olarak çalışmaya başladı ve bu görevi 8 yıl boyunca sürdürdü. Çocuk sahibi olduktan sonra kendi atölyesini açtı ve deneyimlediği ekspresif anlayışı İstanbul peyzajı üzerinde resmetmeye başladı. Büyük bir metropol olan İstanbul’u, farklı renk ve armonilerde, günün her saati izlenimi veren, duygusal ve biçimsel anlayışla resmetmiştir. Kısacası renk, onun resimlerinde başroldedir. Ressam Alev Özas, 2002-2022 yılları arasında altmıştan fazla sergiye katılım göstermiştir. 9 kişisel sergi gerçekleştiren sanatçı, çeşitli karma sergilere katılmıştır. Sanatçı Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir. Alev Özas yetenekleri , çok yönlü birikim, kendine özgü resim tarzı , özgün eserleri , vizyonu , güçlü iletişimi , eğitimci yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi ve ışıltısı ile dikkat çekmektedir. Alev Özas tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Sanatçı Elif Demirel

Elif Demirel 29 Temmuz 1992 İstanbul doğumludur. Küçük yaşlarından itibaren sahne sanatlarına ve müziğe olan ilgisini ortaokul yıllarında müzik öğretmeninin fark etmesi üzerine daha çok eğilim gösterdi. Daha sonra okul korosunda söylemeye başladı.9 Eylül Üniversitesi Mücevher Tasarımı bölümü için gittiği İzmir’de amatör olarak tiyatro yapmaya başladı ve bir yandan da şan, müzik teorisi ve gitar dersleri almaya başladı. Daha sonra İstanbul’a döndükten sonra 2015 yılında Haliç Üniversitesi Opera ve Konser Şarkıcılığı bölümünde lisans eğitimini tamamlayıp 2019 yılında mezun oldu. Bir yandan da salon dansları, fitness, yoga ve pole dansla ilgilendi. Konservatuar yıllarında da konser ve yarışma deneyimleri oldu. Opera şarkıcılığı ve stil yorum bilgisi üzerine uzman sanatçılardan masterclass eğitimleri de aldı. Daha önceki reklam filmi deneyiminden sonra oyunculuğa olan ilgisini de daha profesyonel bir seviyeye taşımak için yaklaşık 2 aydır da oyunculuk eğitimi almaya başladı. Yaz aylarında Zı'bar isimli dijital bir dizide rol aldı. 1 Aralık 2023 tarihinde ilk single çalışması olan Şah Matı yayınladı. Şah Mat Şarkısının künyesine baktığımızda Söz:Elif Demirel, Müzik:Yiğit Arat, Düzenleme:Eser Taşkıran , Mix & Mastering:Cantuğ Gökçel , Yapım:Redcut Production , Yönetmen:Yunus Emre Hamiş , Sanat yönetmeni:Deniz Demir , Yapım Koordinatörü:Hilal Altın, Asistan:Selin Eresin, Photography:Saygın Ayyıldız , Cast:Emir Somer, Koreograf:Berke Taşdelen, Styling:Elif Demirel ŞAH MAT şarkısının sözleri ise şu şekilde : Kapalı kutuydun / İçinde var tutkun / Görüyorum ben yine / Hadi gizleme gizleme / İnancın yok gibi / Hiç sevmedin mi beni / Bi bırakırsan eğer / Yakacak aşk seni / Dene bir bak durma / Bu sefer çok başka / Var var kalbinde duvar / Esiyorken fırtınalar / Bize şans versen nolur / Yanılırsam şah mat olur / Dene bir bak durma / Bu sefer çok başka… Elif Demirel yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü yorumculuğu , özgün sözleri , vizyonu , güçlü iletişimi ve oyuncu yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı , düzgün fiziği ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Elif Demirel tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Beyaz TV’ye flaş transfer!

Ana haber ona emanet! Deneyimli haber spikeri Beyaz Ana Haberin yeni ekran yüzü oldu. 20 yıllı dolduran meslek hayatına haber muhabiri olarak başlayan Tuğba Dalkılıç yaptığı haber, siyaset........

© Önce Vatan


Get it on Google Play