Size her fırsatta, ‘Marka değeri’ vurgulaması yapılan Türk futbolunun ve onun en üst segmenti olan Trendyol Süper Lig’in hali pür melalini ortaya koyan acı bir tablodan söz etmek istiyorum.

Efendim gözümüzün bebeği, her fırsatta parmak atıp, sırf dostlar alışverişte görsün diye burkaladığımız ligimiz, geçen yıldan bu yıla tam 27.4 milyon Euro zarar etmiş durumda…

Hakemler üzerinden yaşanan tartışmalar, birbirinden ilginç olaylar ve giderek yükselen bir sesle dile getirilen, bazı takımların çeşitli yöntemlerle kollandığı söylemleriyle gündemin yoğun olduğu Türk futbolu maddi anlamda da çok büyük bir erozyon yaşıyor.

Şampiyonluk yarışının olanca hızıyla devam ettiği Süper Lig’in marka değerini artırarak kulüplere mali kaynak yaratmak için yola çıktığını iddia eden Türkiye Futbol Federasyonu’nu görünen o ki, o çok güvendikleri Hypercube de kurtaracak gibi görünmüyor.

UEFA Şampiyonlar Ligi’nin yanı sıra Hollanda ve Belçika liglerinin yapılarını yeniden düzenleyen, sporda inovasyonun etkilerinin raporlanması konusundaki uzmanlığını, spor ekonomisinde ürettiği çözümlerle bezeyen bir kuruluş Hypercube.

Doğrusunu söylemek gerekirse, burada problem firmada değil. Tamamen kendimizde. Sorun futbolu ve içindeki dinamikleri doğru yönetip, yönlendiremeyişimizde.

Çünkü, belirttiğim gibi birçok kriterde sürdüregeldiğimiz yanlışlar nedeniyle, futboldaki değerimiz dibe vurmuş halde.

İşte size somut bir örnek; TFF’nin iş birliği içine girdiği Hypercube, 2020/21 sezonunda Belçika Pro Ligi yayın haklarının, DAZN şirketine beş yıllığına 103 milyon Euro karşılığında verilmesine neden oldu. Ve bu süreçte Belçika Pro Ligi'nde oyuncu satışlarından elde edilen net kâr 288.5 milyon Euro.

Peki bizdeki tablo nasıl? 2022 Haziran’ında yayıncı kuruluşla imzalanan anlaşma bedeli o günkü kurla 120 milyon Euro. Şu anki anlaşmaysa 66.7 milyon Euro'ya düştü. Neden bırakın transfer bilançosunda yükselmeyi, 2020/21 sezonundan bu yana ligimizde oluşan rakamlar, 83.7 milyon Euro net zararımızı ortaya koyuyor.

Bakın dünyanın hiçbir ticari tablosunda, malın ya da evsafın düştüğü ortamda piyasa değer kazanmaz. Çünkü bu ticaretin aslına aykırı bir durumdur.

Bu gerçeği görememekse ilimden, bilimden bihaber olmak değil de nedir. Zırt pırt statü değiştirmek, aklına geldikçe yabancı kurallarıyla oynamak, futbolun denge unsuru ögelerle ilgili, başta play-off gibi hiçbir adalet kavramı içermeyen ucube fikirler atmakla marka değeri oluşturulmaz.

Tabi ki de sonuçta, TFF’nin bu güne dek yaptığı gibi, bu gerçeklere kulak tıkayarak da futbol yönetilmez. Yönetilirse de tabloda bundan farklı bir bilanço beklenmez.

Hoşçakalın…

QOSHE - Biri ‘Marka değeri’ mi dedi? - Erden Aktoğu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Biri ‘Marka değeri’ mi dedi?

18 0
06.02.2024

Size her fırsatta, ‘Marka değeri’ vurgulaması yapılan Türk futbolunun ve onun en üst segmenti olan Trendyol Süper Lig’in hali pür melalini ortaya koyan acı bir tablodan söz etmek istiyorum.

Efendim gözümüzün bebeği, her fırsatta parmak atıp, sırf dostlar alışverişte görsün diye burkaladığımız ligimiz, geçen yıldan bu yıla tam 27.4 milyon Euro zarar etmiş durumda…

Hakemler üzerinden yaşanan tartışmalar, birbirinden ilginç olaylar ve giderek yükselen bir sesle dile getirilen, bazı takımların çeşitli yöntemlerle kollandığı söylemleriyle gündemin yoğun olduğu Türk futbolu maddi anlamda da çok büyük bir erozyon yaşıyor.

Şampiyonluk yarışının olanca hızıyla devam ettiği Süper Lig’in marka değerini artırarak kulüplere mali kaynak yaratmak için yola çıktığını iddia eden Türkiye Futbol Federasyonu’nu görünen o ki, o çok güvendikleri Hypercube de kurtaracak gibi........

© Önce Vatan


Get it on Google Play