A Milli Futbol Takımımız, ya da Türk Milleti’nin tanımlamasıyla ‘Bizim Çocuklar’ 25 Mart 2023’te başlayıp, 21 Kasım 2024 tarihinde sona eren EURO 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası macerası mutlu sonla nihayetlendi. Geçmişten günümüze baktığımızda, 1996, 2000, 2008, 2016 ve 2020’de olmak üzere tam beş kez yer aldığımız bu dev organizasyonda altıncı kez mücadele etme hakkını nasıl elde ettik kısaca bir göz atalım.

Cumhuriyetimizle yaşıt, yani 100. onur ve gurur yılını geride bırakan Milli Takımımız, bu serüvene 1960 yılında başlarken, ilk kez 1996 yılında finallerde mücadele etme hakkını elde etti.

Fatih Terim komutasında gittiğimiz ve İngiltere’de gerçekleşen bu ilk şampiyonada takımımız, Portekiz, Hırvatistan ve Danimarka’nın yer aldığı D grubunda oynadığı üç maçı da kaybederek elenmekten kurtulamamıştı.

Bu ilk tecrübenin hemen sonrasında 2000 yılında ve bu kez Mustafa Denizli’nin yönetiminde ve Hollanda – Belçika işbirliğinde yapılan turnuvada, İtalya, İsveç ve ev sahibi Belçika’yla girdiği B grubu mücadelesinde ikinci sırada yer alıp çeyrek finale kalma başarısı gösterdi.

Bu turnuvanın Ay Yıldızlılar açısından önemi, tarihinde ilk kez çok uluslu bir organizasyonda grup aşamasını geçmesiydi.

Şampiyonada İtalya’ya 2-1 kaybettikten sonra, İsveç’le golsüz berabere kalıp, turnuvanın ev sahiplerinden Belçika karşısına çıkan Millilerimiz, futbol tarihine geçen mücadelede rakibini Hakan Şükür’ün golleriyle 2-0 yenerek turnuvanın dışına itip, kendisi yoluna devam etmişti.

Çeyrek finalde Portekiz’le eşleşen takımımız 2-0 kaybedip Türkiye’nin yolunu tutmuştu.

Ev sahipliğini Avusturya ve İsviçre’nin yaptığı 2008’de, A Grubu’nda Portekiz, Çekya ve ev sahibi İsviçre’yle eşleştik. Bu unutulmaz turnuvada Ay Yıldızlılar, Portekiz’e 2-0 kaybederek başladığı şampiyona yolculuğunu, İsviçre’yi kendi seyircisinin önünde 2-1 yenerek sürdürmüştü.

Son maçında Çekya önüne çıkan Fatih Terim’in öğrencileri, Türk Futbol Tarihi’ne altın harflerle yazılan, nesilden nesile anlatılan ve akıllara geldikçe, göz pınarlarımızın nemlendiği maçta rakibini 2-0 geriden gelip 3-2 mağlup etmeyi başarıp adını çeyrek finale yazdırmıştı.

Her yönüyle hafızalara kazınan o turnuvanın bir diğer mücadelesi de, takımımızın çeyrek finalde Hırvatistan’la oynadığı maçtı.

Tarihimizde birçok kez karşı karşıya geldiğimiz, her zaman dünya futbolunda önemli işler yapan, son dünya üçüncüsü Hırvatistan’ı normal süresi golsüz, uzatma dakikaları ise 1-1 biten maçta penaltılarla 4-2 yenip yarı finale çıktık.

Almanya’yla eşleşen ve rakibine 3-2 kaybeden Ay Yıldızlılar, taraflı tarafsız herkesin alkışlarını almasına karşın turnuvayı üçüncü olarak tamamladı.

Avrupa şampiyonalarında dördüncü kez boy gösterdiğimiz yıl 2016’ydı.

Bir kez daha Fatih Terim’in yönetiminde gittiğimiz bu turnuvada, D Grubunda ezeli rakiplerimiz Hırvatistan ve Çekya ile birlikte İspanya vardı.

İlk maçımızda 1-0 kaybettiğimiz Hırvatistan maçının ardından İspanya’yla oynayıp 3-0 kaybettik. Son karşılaşmada Çekya’yı 2-0 yenmemiz bizi grupta üçüncü olmaktan ileriye götürmeyince turnuvaya veda etmek durumunda kaldık.

Avrupa şampiyonalarındaki beşinci serüvenimiz, Corona Virüs salgını nedeniyle 2020’den 2021’e sarkan turnuvaydı.

Almanya, Azerbaycan, Danimarka, Hollanda, İtalya, Macaristan, Romanya, Rusya, İskoçya, İspanya ve İngiltere’nin ortaklaşa ev sahipliğini yapıp, finalinin Wembley’de oynandığı turnuva, Şenol Güneş ve öğrencileri için kabus gibi geçti.

A Grubunda İtalya, Galler ve İsviçre’yle girdiğimiz yarışta takımımız, İtalya’ya 3-0, Galler’e 2-0 ve İsviçre’ye de 3-1 kaybederek yurda döndü.

Bu turnuvada alınan başarısız sonuçlar sonrasında görevi bırakan Şenol Güneş’in yerine takımımızın başına Alman teknik adam Stefan Kuntz getirildi.

Bir dönem Beşiktaş’ta forma giyen ve Türk futbolunu iyi tanıyan Kuntz’tan ağırlıklı beklenti, ‘Bizim Çocuklar’ı 2024 Avrupa şampiyonasına götürmesiydi.

Kuralar çekilip D Grubunda neredeyse her organizasyonda aynı grupta yer aldığımız Hırvatistan, Galler, Ermenistan ve Letonya’yla eşleştiğimizi görünce hemen herkes, “Tamam, bu gruptan Hırvatistan’la el ele çıkar Almanya’da soluğu alırız” diyordu.

Doğrusunu söylemek gerekirse, futbol kamuoyunun görüşü de bu doğrultudaydı.

Evet, ‘Bizim Çocuklar’ın sekiz maç sürecek EURO 2024 yolculuğu 25 Mart 2023’te deplasmanda oynanan Ermenistan karşılaşmasıyla start aldı.

Oldukça gergin bir atmosferde geçen karşılaşmanın 10. dakikasında Ozan Kabak'ın ters vuruşuyla geriye düşen takımımız, 35. dakikada Orkun Kökçü’nün golüyle beraberliği yakaladı. Ay Yıldızlılar 64. dakikada Kerem Aktürkoğlu'nun ayağından 2-1’e uzandı ve ilk maçı üç puanla kapattı.

Takımımız, bu maçtan hemen üç gün sonra 28 Mart gecesi çıktığı gruptaki ikinci maçında, Hırvatistan’ı Bursa’da konuk etti. Oldukça etkisiz gözüken Milli takım, Kovacic'in 20 ve 45+4. dakikalarda attığı gollere engel olamayınca sahadan 2-0 yenik ayrılmaktan kurtulamadı.

Bu karşılaşma sonrası Stefan Kuntz’un Avrupa Uluslar Ligi’nde, haritada yerini bulmakta bile zorluk çekilen Faroe Adaları’na 2-1’lik yenilgisiyle başlayan homurdanmalar Hırvatistan mağlubiyetiyle biraz daha belirginleşti.

Grubumuzdaki üçüncü maçımız yaklaşık üç aylık bir aradan sonra, yani 16 Haziran 2023’te gittiğimiz Letonya deplasmanıydı.

Bu karşılaşmada millilerimiz, tıpkı Ermenistan karşısında olduğu gibi Letonya önünde oldukça zorlandı.

Abdülkerim Bardakcı ve Cengiz Ünder'in golleriyle iki kez öne geçtiğimiz mücadelede. Letonya, 90+4. dakikada Tobers'in attığı golle 2-2'yi yakaladı. İrfan Can Kahveci'nin hemen bir dakika sonra bulduğu gol Ay Yıldızlılara adeta can verdi ve sahadan üç puanı alarak ayrılarak derin bir “Ohhhh” çektik.

Takımımız gruptaki dördüncü maçı, 19 Haziran gecesi Samsun'da oynanan Galler karşılaşmasıydı. İlk yarısı golsüz sona eren mücadelede takımımızı galibiyete taşıyan gollerin ilkinde Umut Nayir imzası vardı. 72. dakikadaki bu gole, 80. dakikada Arda Güler'in şık vuruşuyla kaydettiği gol eklenince, skor tabelası 2-0’a geldi ve sahadan üç puan alarak ayrılan taraf olup, maç eksiği bulunan Hırvatistan’ın önünde 9 puanla lider olduk.

Ve Milli takımımızda korku çanlarının çalmasına, Stefan Kuntz’un da koltuğunun devrilme noktasına geldiği Ermenistan maçı çıkageldi.

8 Eylül gecesi Eskişehir'de, gruptaki 5. maçımızda ağırladığımız Ermenistan karşısında maalesef beklenen sonucu alamadık. İkinci yarının hemen başlarında, 49. dakika oynanırken Dashyan’ın attığı golle yenik düştüğümüz maçta beraberliği karşılaşmanın 88. dakikasında genç oyuncumuz Bertuğ Yıldırım'ın golüyle beraberliği kurtarabildik.

Büyük bir taraftar desteğine karşın hücumda çok etkisiz kalan Ay Yıldızlılar, bu maçtaki puan kaybı nedeniyle averajla Hırvatistan’ın ardından ikinci sıraya geriledi.

Bu karşılaşma sonrasında Türkiye Futbol Federasyonu’nun, “Biz arkasındayız. Yola onunla devam edeceğiz” açıklamalarına rağmen, Belçika’daki özel maçta Japonya’ya 4-2 yenilmemizle birlikte Stefan Kuntz’la yollar ayrıldı.

Çok kısa bir süren, “O mu gelecek, bu mu gelecek, yoksa şu mu milli takımın başına geçecek” söylentilerine nokta, 27 Eylül tarihinde kondu.

Geçtiğimiz sezon Adana Demirspor’la oldukça başarılı işlere imza atan Vincenzo Montello‘yla el sıkışan Türkiye Futbol Federasyonu, bu tarih itibarıyla ‘Bizim Çocuklar’ı İtalyan teknik adamın eline teslim etti.

Açıkçası, futbol kamu oyunun tepkilerini üzerinde toplayan ve adeta hedef tahtasına oturtulan Stefan Kuntz’un gidişiyle sokaktaki insan da bir anlamda nefes almış oldu.

Bu değişim psikolojik anlamda sağlanan rahatlığın yanında, fiziki ortamda da kendini gösterdi.

Montella’yla birlikte yeni bir kimlik kazanan Milli takımımız, 12 Kasım akşamı grubundaki 6. maçına onun yönetiminde çıktı. Grubun favorisi ve ilk maçta evimizde kaybettiğimiz Hırvatistan’la deplasmanda karşılaşan, ‘Bizim Çocuklar’ sahadan Barış Alper Yılmaz’ın 30 dakikada, artık bizden biri, Fenerbahçe’nin kalecisi Livakovic’in üzerinden yaptığı aşırtma vuruşla gelen golüyle 1-0 galip ayrıldı. Bu maçta alınan skor kadar takımımızın ortaya koyduğu kişilikli futbol, takım ahengi ve birliktelik fotoğrafı 7’den 77’ye hiç kimsesin dikkatinden kaçmadı.

Yalnızca yerli değil yabancı futbol insanlarının da altını çizdiği bu uyumlu tablo, hemen üç gün sonra 15 Kasım gecesi Konya’da yaklaşık 40 bin taraftarın alkışladığı 4-0’lık Letonya galibiyetiyle bir kez daha ve tüm gerçekliğiyle kanıtlanmış oldu.

Montella’nın öğrencileri gruptaki 7. maçında ilk golü Yunus Akgün’le buldu. 83 ve 87. Dakikalarda takımımızın tecrübe abidesi gol ayağı Cenk Tosun’un attığı iki gole, 87. dakikadaki Kerem Aktürkoğlu’nun sayısı da eklenince skor tabelasındaki 4-0’lık skor ortaya çıktı.

Bu skor Milli takımımızın bir uluslararası turnuvaya ilk kez, grup mücadelelerinin bitimine bir maç kala gitmesini ilan ediyordu.

Maç takımımızdaki oyuncular ve Montella’nın hep birlikte verdiği poz, çok uzun zamandır göremediğimiz bir birlik, beraberlik fotoğrafı olarak gönül albümündeki yerini aldı.

Ay Yıldızlılar, grupta son maçımızda karşılaşacağımız Galler sınavı öncesinde 2024 Avrupa Futbol Şampiyonasına ev sahipliği yapacak olan Almanya’yla da bir hazırlık mücadelesi yaptı.

Ve ‘Bizim Çocuklar’ tam 72 yıl önce, takvim yapraklarının 17 Haziran 1951’i gösterdiği bir günde, deplasmanda 2-1 yendiği Panzerler’i yine Berlin’de ve bu kez 3-2 mağlup etti.

Aramızdan 2016 yılında ayrılan ve Türk futboluna adını altın harflerle yazdıran Turgay Şeren’e, ‘Berlin Panteri’ unvanını getiren o maçın ardından, Berlin Olimpiyat Stadı’na, Ferdi Kadıoğlu, Kenan Yıldız ve Yusuf Sarı gibi üç genç oyuncuyla çıkarma yaptık.

Milli takım kariyerlerine ilk gollerini yazdıran bu üç genç ve arkadaşlarının bu periyotdaki en son engeli ise, grubumuzdaki sekizinci maçta karşılaştığımız Galler’di.

Millilerimizin kaybetmemeleri halinde lider olarak gidecekleri Almanya yolundaki son sınavda, Galler önünde aldığı 1-1’lik beraberlikle amacına ulaştı ve tarihinde ilk kez bir uluslararası turnuvaya lider olarak gitmeyi başardı.

Evet Milli takımımızın EURO 2024 serüvenine dair söylenebilecekler bunlar. Umarım, Almanya’da bizim için deplasman olmaktan uzak olan o ambiyansta vereceğimiz mücadeleden de yüzümüzün akıyla çıkarız. Ben Montella yönetimindeki Ay Yıldızlıların bizleri mutlu edecek sonuçlara imza atacaklarına inanıyorum.

Bilirsiniz, inanmak başarmasının yarısından fazlasıdır. Bu felsefe doğrultusunda, biraz da kura şansının yanında olması halinde, ‘Bizim Çocuklar’ neden final oynamasın, neden kupayı ülkemize getirmesin diyor, onlara bu yolculukta sonsuz başarılar diliyorum.

Kalın sağlıcakla…

QOSHE - EURO 2024 yolunda ‘Bizim Çocuklar’ın öyküsü… - Erden Aktoğu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

EURO 2024 yolunda ‘Bizim Çocuklar’ın öyküsü…

25 0
28.11.2023

A Milli Futbol Takımımız, ya da Türk Milleti’nin tanımlamasıyla ‘Bizim Çocuklar’ 25 Mart 2023’te başlayıp, 21 Kasım 2024 tarihinde sona eren EURO 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası macerası mutlu sonla nihayetlendi. Geçmişten günümüze baktığımızda, 1996, 2000, 2008, 2016 ve 2020’de olmak üzere tam beş kez yer aldığımız bu dev organizasyonda altıncı kez mücadele etme hakkını nasıl elde ettik kısaca bir göz atalım.

Cumhuriyetimizle yaşıt, yani 100. onur ve gurur yılını geride bırakan Milli Takımımız, bu serüvene 1960 yılında başlarken, ilk kez 1996 yılında finallerde mücadele etme hakkını elde etti.

Fatih Terim komutasında gittiğimiz ve İngiltere’de gerçekleşen bu ilk şampiyonada takımımız, Portekiz, Hırvatistan ve Danimarka’nın yer aldığı D grubunda oynadığı üç maçı da kaybederek elenmekten kurtulamamıştı.

Bu ilk tecrübenin hemen sonrasında 2000 yılında ve bu kez Mustafa Denizli’nin yönetiminde ve Hollanda – Belçika işbirliğinde yapılan turnuvada, İtalya, İsveç ve ev sahibi Belçika’yla girdiği B grubu mücadelesinde ikinci sırada yer alıp çeyrek finale kalma başarısı gösterdi.

Bu turnuvanın Ay Yıldızlılar açısından önemi, tarihinde ilk kez çok uluslu bir organizasyonda grup aşamasını geçmesiydi.

Şampiyonada İtalya’ya 2-1 kaybettikten sonra, İsveç’le golsüz berabere kalıp, turnuvanın ev sahiplerinden Belçika karşısına çıkan Millilerimiz, futbol tarihine geçen mücadelede rakibini Hakan Şükür’ün golleriyle 2-0 yenerek turnuvanın dışına itip, kendisi yoluna devam etmişti.

Çeyrek finalde Portekiz’le eşleşen takımımız 2-0 kaybedip Türkiye’nin yolunu tutmuştu.

Ev sahipliğini Avusturya ve İsviçre’nin yaptığı 2008’de, A Grubu’nda Portekiz, Çekya ve ev sahibi İsviçre’yle eşleştik. Bu unutulmaz turnuvada Ay Yıldızlılar, Portekiz’e 2-0 kaybederek başladığı şampiyona yolculuğunu, İsviçre’yi kendi seyircisinin önünde 2-1 yenerek sürdürmüştü.

Son maçında Çekya önüne çıkan Fatih Terim’in öğrencileri, Türk Futbol Tarihi’ne altın harflerle yazılan, nesilden nesile anlatılan ve akıllara geldikçe, göz pınarlarımızın nemlendiği maçta rakibini 2-0 geriden gelip 3-2 mağlup etmeyi başarıp adını çeyrek finale yazdırmıştı.

Her yönüyle hafızalara kazınan o turnuvanın bir diğer mücadelesi de, takımımızın çeyrek finalde Hırvatistan’la oynadığı maçtı.

Tarihimizde birçok kez karşı karşıya geldiğimiz, her zaman dünya futbolunda önemli işler yapan, son dünya üçüncüsü Hırvatistan’ı normal süresi golsüz, uzatma dakikaları ise 1-1 biten maçta penaltılarla 4-2 yenip yarı finale çıktık.

Almanya’yla eşleşen ve rakibine 3-2 kaybeden Ay Yıldızlılar, taraflı tarafsız herkesin alkışlarını almasına karşın turnuvayı üçüncü olarak tamamladı.

Avrupa şampiyonalarında dördüncü kez boy gösterdiğimiz yıl 2016’ydı.

Bir kez daha Fatih Terim’in yönetiminde gittiğimiz bu turnuvada, D Grubunda ezeli rakiplerimiz Hırvatistan ve Çekya ile birlikte İspanya vardı.

İlk maçımızda 1-0 kaybettiğimiz Hırvatistan maçının ardından İspanya’yla oynayıp 3-0 kaybettik. Son karşılaşmada Çekya’yı 2-0 yenmemiz bizi grupta üçüncü olmaktan ileriye götürmeyince turnuvaya veda etmek durumunda kaldık.

Avrupa şampiyonalarındaki beşinci serüvenimiz, Corona Virüs salgını nedeniyle 2020’den 2021’e sarkan turnuvaydı.

Almanya, Azerbaycan, Danimarka, Hollanda, İtalya, Macaristan, Romanya, Rusya, İskoçya, İspanya ve İngiltere’nin ortaklaşa ev sahipliğini yapıp, finalinin Wembley’de oynandığı turnuva, Şenol Güneş ve öğrencileri için kabus gibi geçti.

A Grubunda İtalya, Galler ve İsviçre’yle girdiğimiz........

© Önce Vatan


Get it on Google Play