Aslında burada oturup, iki takım adına da farklı pencerelerden bakarak düşünmek gerek. Öncelikle Beşiktaş’ın nasıl bu hale geldiğine bakalım. Siyah Beyazlı camiada işlerin iyi gitmemesi nedeniyle önce teknik adam depremi yaşandı ve Şenol Güneş’le yollar ayrılıp, önce onun yardımcısı olan Burak Yılmaz göreve getirildi. Burak ta akan kanı durduramayınca, bu kez takım Beşiktaş’ın çocuğu Rıza Çalımbay’a emanet edildi. Teknik direktör değişiminin de dindiremediği çöküş, bu kez yönetime olan öfkeyi zirveye çıkardı.

Başkan Ahmet Nur Çebi’yle TFF arasındaki soğuk rüzgârlar ve TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin Tüpraş Stadı tribünlerinde salladığı parmak, adeta sonun başlangıcının en somut fotoğrafı olarak gündemdeki yerini aldı.

Ve başlangıcı olan her şeyin olduğu gibi, yönetimdeki soğuk rüzgârlar, başarısızlık süreciyle birlikte, olağanüstü genel kurulu adeta çağırdı. Serdal Adalı’yla birlikte seçime giren Hasan Arat üçüncü kez girdiği bu yarışı kazandı ve başkanlık koltuğuna oturdu.

İşte bu nedenle tüm camia Fenerbahçe maçını bir anlamda silkiniş ve yeniden hayata dönüş maçı olarak gördü. Lakin iki takımın arasındaki, oyuncu kalitesi farkı, bu beklentinin gerçekleşmesine imkân tanımadı. Doğrusunu söylemek gerekirse, Beşiktaş için bu sezon zaten çok çok azalmış olan zirve umutları, tamamen noktalanmıştır. Bu andan sonra elde edilecek en iyi netice, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın ardından ligi üçüncü sırada bitirebilmek olacaktır. Bunu da elde edebilmek için ilk yapılması gereken şey, ara transfer sürecinde kadroya yapılacak olan takviye ve mevcut oyuncu grubunun yeniden motive edilmesi olmalıdır.

Bu arada, Beşiktaş camiasında kapalı kapılar ardında olup bitenler de dahil olmak üzere, çok etkin kulisleri olan bir arkadaşımdan aldığım bilgiler doğrultusunda, başkan Hasan Arat, yönetimindeki Feyyaz Uçar ve Rıza hocayla bir toplantı yapıp, detaylı bir rapor istemiş. Veda edilmesi ve takımda olmasını öngördüğü isimlerle ilgili detay isteyip, gerekenlerin etap etap yapılacağını söylemiş.

Evet şimdi de derbiye Fenerbahçe kanadından da da bir cümle ekleyelim isterseniz.

Sarı Lacivertliler alınan bu galibiyetle, bir gün önce Galatasaray’ın da kazandığı ve puan puana süren yarışta önemli bir virajı hasarsız almanın mutluluğunu yaşıyor.

Ve son olarak, Avrupa kupalarının gruplar programındaki son hafta maçlarında Galatasaray’a Kopenhag deplasmanında, Fenerbahçe’ye Kadıköy’deki Spartak Trnava maçında ve İsviçre’deki Lugano karşılaşmasında da Beşiktaş’a başarılar dileyerek, bu haftaki birlikteliğimize noktalayalım efendim.

Hoşçakalın…

QOSHE - Tek kale derbi… - Erden Aktoğu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Tek kale derbi…

28 0
12.12.2023

Aslında burada oturup, iki takım adına da farklı pencerelerden bakarak düşünmek gerek. Öncelikle Beşiktaş’ın nasıl bu hale geldiğine bakalım. Siyah Beyazlı camiada işlerin iyi gitmemesi nedeniyle önce teknik adam depremi yaşandı ve Şenol Güneş’le yollar ayrılıp, önce onun yardımcısı olan Burak Yılmaz göreve getirildi. Burak ta akan kanı durduramayınca, bu kez takım Beşiktaş’ın çocuğu Rıza Çalımbay’a emanet edildi. Teknik direktör değişiminin de dindiremediği çöküş, bu kez yönetime olan öfkeyi zirveye çıkardı.

Başkan Ahmet Nur Çebi’yle TFF arasındaki soğuk rüzgârlar ve TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin Tüpraş Stadı tribünlerinde salladığı parmak, adeta sonun başlangıcının en somut fotoğrafı olarak gündemdeki yerini aldı.

Ve başlangıcı olan her şeyin olduğu gibi, yönetimdeki soğuk rüzgârlar, başarısızlık süreciyle birlikte,........

© Önce Vatan


Get it on Google Play