RK Film Yapım'ın uygulayıcı yapımcılığını üstlendiği gazeteci-yazar Avni Özgürel'in gerçek bir hayat hikayesinden senaryosunu kaleme aldığı 'Güneşi Beklerken Simitçi' filminin galası, Torun Center Cinetech sinemalarında gerçekleşti. Sinema ve sanat dünyasının bir araya geldiği muhteşem galada, 12 Eylül sonrası suçu sadece simit satmak olan bir vatandaşın hüzün dolu hikâyesine izleyiciler ortak oldu. Tolga Güleç ve Gürbey İleri'nin başrollerini paylaştığı, Ece Gökçen, İlke Al, Emine Umar ve Bülent Alkış gibi isimlerin de yer aldığı filmin galasında tüm oyuncu kadrosu hazır bulundu. 15 Aralık’ta sinemalarda izleyiciyle buluşacak olan filmin kadın başrol oyuncuları gecede şıklıklarıyla göz kamaştırdı. Gala öncesinde tüm oyuncu kadrosunun hazır bulunduğu davette, oyuncular basın mensuplarının sorularını yanıtladılar. Tolga Güleç, "Hikayemiz 80'li yılların 2 ay sonrasında geçiyor. Kasım ayında sokakta yanlışlıkla hapse atılan bir simitçinin hikâyesi. Ona cezaevinde sahip çıkıp abilik yaptım. Ben senaryomuzu kalem alan Avni Özgürel’in hayatını canlandırdım. Umarım başarılı olmuşuzdur. 80 olaylarını yaşamayan biri olarak çok zor bir karakteri oynadım. Bildiğimiz ve öğrenebildiğimiz kadarıyla canlandırmaya çalıştım. İzlediğimde filmi kendi filmim olmasına rağmen çok ağladım. İşin acısı filmin gerçek hikaye olması. Bizi üzen ve yoran kısmı bu zaten. Keşke yaşanmasaydı dediğimiz bir hikâye. Bunu sinemasal bir dille anlatmaya çalıştığımız için çok etkili olduğunu düşünüyorum. İnşallah yolu açık olur." dedi. Gürbey İleri ise, “Bu filmdeki karakterimi hazırlarken, öncelikle onun duygusal derinliklerine inmeyi hedefledim. Gerçek bir hikayeden esinlenen bir rolü canlandırmak, o karakterin duygusal yükünü hissetmek açısından büyük bir sorumluluk taşıyor. Bu hikaye, insanlık ve adalet kavramları üzerinde derin izler bırakacak türden bir öyküydü. Gerçek hayattan uyarlanan hikayelerin insanların kalplerine dokunduğunu düşünüyorum. Bu filmde rol alarak onlarla birlikte bu heyecanı hissetme fırsatı buluyorum. İnşallah seyircilere de o dönemin toplumsal sorunlarını geçirebilmişizdir.” şeklinde konuştu. Ece Gökçen ise, "80’ler döneminde yaşanmış bir hikâyeyi konu alıyor. Bu yüzden daha anlamlı buluyorum. O dönemde masum bir simitçinin haksız yere yaşadıklarını görüyoruz. Ben oynadığım karakterde simitçinin nişanlısının duygularını aktarmaya çalıştım. Genel olarak dönem işlerini çok seviyorum. Çok istediğim bir işti zaten. Dahil olduğuma çok sevindim. Böyle anlamlı bir işte yer aldığım için kendi kaderim adına çok gurur duyuyorum." dedi. Galaya katılan Aslıhan Karalar ve Nergis Kumbasar, duygusal derinliklerle dolu filmin etkisinde kaldıkları gözlerden kaçmadı. Filmi izleyen tüm konukların ortak yorumu ise, filmi oldukça etkileyici ve dokunaklı buldukları yönünde oldu. Yönetmen koltuğunda Serkan Özarslan'ın yer aldığı film, 12 Eylül'ün hemen ardından yaşanan ve masum bir simitçinin dramatik hikayesine odaklanıyor. Suçu sadece simit satmak olan bir vatandaşın hayatını anlatırken, film aynı zamanda 12 Eylül sonrası gelişen olayları işlerken, 80'li yılların dönemine daha önce bakılmayan bir açıdan yaklaşıyor. Toplumsal yaşamın merkezinde dönemin insan öykülerini temel alarak gelişen bu film, toplumun içinde geçen derin bir hikayeyi seyirciyle buluşturmayı hedefliyor."

1923 MÜZİKALİ PSM SAHNESİNDE.....

Cumhuriyetin kahramanların anısına saygıyla icra edilecek “1923 Müzikali”, 28 Aralık’ta İstanbul Zorlu PSM’de seyirci karşısına çıkacak. 100 kişilik kadrosuyla, tarihimize ışık tutan destansı hikayesiyle kalplerimize dokunacak. Genç, yaşlı, çocuk, kadın ve erkek nice isimsiz Cumhuriyet kahramanının yarattığı Millî Mücadele serüvenini müzik, dans, muhteşem sane tasarımı ve multimedya şovu eşliğinde anlatan “1923 Müzikali”, 100 kişilik oyuncu kadrosuyla seyirci karşısında. Kurtuluş Savaşı Müzesi'ne yapılan okul gezisi sırasında ortadan kaybolan dört arkadaş, kendilerini bir anda Mustafa Kemal'in Millî Mücadele'yi başlattığı Bandırma Vapurunda bulurlar. Bandırma'yı sarsan dalgalardan Meclis'in açılışına, Büyük Taarruz'dan Cumhuriyet'in ilanına uzanan kahramanlık destanı işte böyle başlıyor. İşte bu kahramanlık destanı, görkemli bir şekilde sahneye taşınıyor. Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu ve Piu Entertainment’ın yapımcılığını üstlendiği, Yekta Kopan’ın hikayesini yazdığı müzikalin yönetmenliğini Mehmet Ergensld Lerzan Pamir üstleniyor.

HAYKO CEPKİN UNUTULMAZ BİR STADYUM ŞOVU İÇİN 18 MAYIS’TA BEŞİKTAŞ DOLMABAHÇE STADYUMU’NDA...

Türkiye'nin en önde gelen rock müziği sanatçılarından biri olan Hayko Cepkin, müzikseverleri büyüleyici bir deneyime davet etmek için hazırlanıyor. Hayko Cepkin’in 18 Mayıs 2024 tarihinde Beşiktaş Dolmabahçe Stadyumu’nda gerçekleşecek olan konseri, müthiş şovları, performansları ve enerjisi ile unutulmaz anlara sahne olacak. Hayko Cepkin, kariyerindeki başarıları, çıkardığı hit parçaları ve güçlü sahne şov ve performansıyla tanınan bir isim olarak, bu özel stadyum konseriyle hayranlarına uzun yıllar hafızalarda kalacak bir gece yaşatacak. Beşiktaş Dolmabahçe Stadyumu’nun muazzam atmosferinde, Hayko Cepkin'in eşsiz müzikal tarzı ve çarpıcı sahne şovlarıyla bir araya gelecek olan izleyiciler, efsanevi bir konsere tanıklık edecekler. BWO Entertainment ve EEG Expand Entertainment Group iş birliği ile Beşiktaş Dolmabahçe Stadyumu’nda düzenlenecek konserde Hayko Cepkin, yaklaşık 40 bin kişiye seslenecek. Stadyum şovu, Hayko Cepkin'in son albümünden en sevilen parçalardan klasikleşmiş hitlere kadar geniş bir repertuar sunacak. Sanatçının enerjisi ve etkileyici performansıyla dolu bu gece, müzik tutkunları için unutulmaz anılar biriktirmelerine olanak sağlayacak. Bugüne dek hafızalara kazınan tüm şarkılarının yanı sıra farklı tarzlarda eserleri kendi yorumuyla seslendirecek olan Hayko Cepkin, özel sürprizleriyle de dinleyicilerini bir kez daha şaşırtacak. Basın toplantısında konuşan Hayko Cepkin, “Stadyum projesini bana sunduklarında 18 Mayıs tarihini özellikle bizzat kendim seçtim. Stadyum projemizin ilk konseri olacak dediler. Çok daha kıymetli olur çünkü zamanında büyük sahnelerin, özel projelerin açılışlarını yapmış ve aslında bu konuda biraz deneyimli olarak daha doğru bir yere oturacağını düşündüm. Ertesi gün zaten 19 Mayıs’ımız… Bizim için çok kıymetli. Fikir olarak da çok doğru bir yere oturacağımızı düşünüyoruz. Biz bu tip projelere her zaman hazır bir ekibiz. Yıllardır sahnede olmayanı yapmış, yapılmaz denileni hayata geçirmiş bir ekip olduğumuz için bu tip projelerde yer almayı hak eden bir isim olduğumuza her zaman inanıyoruz. Proje teklifi geldiği zaman bizim böyle bir showu günün birinde stadyumda yapabilme ihtimaline karşı yüzde 90 projeyi hazır halde cebimizde tutuyorduk. Zaten seyircimize ne yaşatacağımızı biliyoruz. 40 bin kişilik bir seyirci kitlesine sesleneceğiz. Bu bugüne kadar seslendiğimiz en kalabalık seyirci adedi olmayacak, bundan çok daha kalabalık konserler yaptık ama o muhteşem ambiyansın içinde tam anlamıyla 40 bin sizin için gelmiş sizin seyirciniz olacak. Hele ki Beşiktaş Stadyumu benim çocukluğumda davul çaldığım bir yer” dedi. 27 yıldır müzik piyasasına hizmet ettiğini ama 18 yıldır albümlü ve tanınır biri olarak aslında ansiklopedik, kronolojik bugüne kadar neler yapıldıysa herkesin gözünün önünden geçtiği bir iş olacağına, bu sebeple de duygusal olarak çok geçişleri olan hırpalayıcı bir konser olacağını aktaran Cepkin, “Yaklaşık 3-3.5 saatlik, 32-33 parçalık bir performans olacak. Gelen seyircimiz arasında, bu 18 yıllık sürece bire bir tanıklık etmiş bir jenerasyon var. Gözlerinin önünde nasıl yaşlandığımızı seyrettikleri; aslında bize bakarken, nasıl süreç geçmiş yaşlanıyorlar derken kendilerinin de 18 yılı geçti… Kendi hatıralarını da hatırlayacakları ansiklopedik bir konser olacak” diye konuştu. 2024 yılının kaçırılmaması gerekenler listesinin ilk sıralarında yer alacak olan Hayko Cepkin konserinin biletleri ise “Biletix” ve “Passo”da satışa sunuldu.

PARAMPARÇA BELGESELİ, MEKSİKA’DA ÇEVRE VE GÖÇ ALANINDA DÜZENLENEN 4.FICAA - FESTİVAL INTERNACIONAL DE CINE ANIMAL Y AMBİENTAL FESTİVAL’İNDE ÖDÜL ALDI

Lozan Mübadelesi’nin 100.Yıldönümü anısına çekilen Paramparça Belgeseli göç alanında Aktivist Mesaj Ödülüne layık görüldü. “4.Festival Internacional de Cine Animal y Ambiental organizasyon komitesi adına, festivalde GÖÇ BELGESEL kategorisinde Aktivist Mesaj ödülüne layık görüldüğünüzü duyurmaktan mutluluk duyuyoruz. Çalışmalarınızın kalitesi ve etkisi festivalin misyonunu önemli ölçüde zenginleştirdi; hayvan ve çevre temalarına odaklanan sinema sanatına katkınız ve bağlılığınız için içten şükranlarımızı sunuyoruz. Takdirimizin bir göstergesi olarak, çalışmanızın festivalimizde ulaştığı değeri ve mükemmelliği simgeleyen FICAA'nın resmi defnesini eklemekten mutluluk duyuyoruz. Bu fırsatı gelecekte işbirliğimizi sürdürme arzumuzu ifade etmek için kullanmak istiyoruz. Çevre ve hayvan farkındalığına ve bu sayımızda sinema aracılığıyla davet edilen göç davasına olan bağlılığınızı derinden takdir ediyoruz. FICAA'nın gelecek baskılarında sizin varlığınızdan onur duymayı umuyoruz. “Paramparça Belgeseli 3.kuşak Lozan mübadili Zehra'nın maddi ve ailevi aşırılıklar, yoksulluk ve başarılarla dolu hayatına, genç yaşta evlendirilmesine ve hem babasıyla hem de kocasıyla travmatik deneyimler yaşamasına odaklanıyor. Ancak Giritli mübadillerin üçüncü kuşağından olan bu güçlü kadın, Bodrum'da bir Girit restoranı işleterek hayatına yeniden başlıyor. Yönetmenliğini Orhan Tekeoğlu ve Nurdan Tekeoğlu’nun yaptığı, yapımcılığını Nurdan Tekeoğlu ve Spiridoula Gouskou’nun yürüttüğü, müziklerini Evrim Ateşler’in ürettiği Türk-Yunan ortak yapımı belgesel daha önce Girit’te 11.Chania Film Festivali’nde ve 10. Ierapetra Film Festivali’nde finalist olarak yarışmış ve Giritli seyirciden ve basından yoğun ilgi görmüştü. Meksika’da FICAA Festivali’nde verilen bu ödül yine Güney Amerika’da gerçekleştirilen 3.Black Cat Awards Film Festivali en iyi görüntü ödülünden sonra verilen ikinci ödül. Belgesel 11.İpekyolu Film Festivali kapsamında 16 Aralık 2023, Atlas sinemasında saat 17:30’da gösterilecektir.

YABANİ DİZİ'SİNİN UMUT'U RAMİZ MULLAMUSA DİZİDEN AYRILIYOR MU?

Türk dizi ve film izleyicileri için tanıdık bir yüz olan Ramiz Mullamusa, genç yaşına rağmen büyük bir yetenek olarak parlıyor. Arka sokaklar, Mahkum, Seni kalbime sakladım, Yüz yıllık mucize, Bursa Bülbülü, Yangın Günleri, Mahrem ve Kırmızı odada rol aldı. Büyük çıkışını mahkum dizisiyle yapan genç oyuncu, şimdide Yabani' dizisiyle karşımızda. Mullamusa, olağanüstü oyunculuğu ile bu dizide de izleyicilerin gönlünde taht kurdu. Kısa sürede sektörün önde gelen yapımcılarının ve yönetmenlerinin dikkatini çeken Mullamusa'nın hayat hikayesi, bir film senaryosunu aratmayacak kadar ilgi çekici. Kendisini tanımaya başladığınızda, yeteneklerinin sadece dizi setleriyle sınırlı olmadığını göreceksiniz. Kendi hikayesi, onun televizyon dünyasındaki yükselişinin ötesinde, hayatın sıra dışı dönemeçleri ve karar anlarını anlatıyor. Zor günler geçiren en son 6 şubat 2023 Kahramanmaraş depreminde akrabalarının çoğunu kaybeden ailesinin de evi yıkılan Mullamusa, yeni projelere sıcak bakıyor. Yabani dizisine sürpriz bir şekilde veda eden Mullamusa “her sonun bir başlangıç olduğunu vurguladı. Yeni projeleri değerlendireceğini açıklayan genç yetenek; dizi ve reklam tekliflerinin önceliği olduğunu belirtti.

Saygılarımla...

Sağlıcakla Kalın ama Sevgisiz Kalmayın...

QOSHE - "HÜZÜN DOLU GERÇEKLİK: 'GÜNEŞİ BEKLERKEN SİMİTÇİ' FİLMİNİN GÖZ YAŞARTAN GALASI"  - Kıvanç Terzioğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

"HÜZÜN DOLU GERÇEKLİK: 'GÜNEŞİ BEKLERKEN SİMİTÇİ' FİLMİNİN GÖZ YAŞARTAN GALASI" 

23 0
16.12.2023

RK Film Yapım'ın uygulayıcı yapımcılığını üstlendiği gazeteci-yazar Avni Özgürel'in gerçek bir hayat hikayesinden senaryosunu kaleme aldığı 'Güneşi Beklerken Simitçi' filminin galası, Torun Center Cinetech sinemalarında gerçekleşti. Sinema ve sanat dünyasının bir araya geldiği muhteşem galada, 12 Eylül sonrası suçu sadece simit satmak olan bir vatandaşın hüzün dolu hikâyesine izleyiciler ortak oldu. Tolga Güleç ve Gürbey İleri'nin başrollerini paylaştığı, Ece Gökçen, İlke Al, Emine Umar ve Bülent Alkış gibi isimlerin de yer aldığı filmin galasında tüm oyuncu kadrosu hazır bulundu. 15 Aralık’ta sinemalarda izleyiciyle buluşacak olan filmin kadın başrol oyuncuları gecede şıklıklarıyla göz kamaştırdı. Gala öncesinde tüm oyuncu kadrosunun hazır bulunduğu davette, oyuncular basın mensuplarının sorularını yanıtladılar. Tolga Güleç, "Hikayemiz 80'li yılların 2 ay sonrasında geçiyor. Kasım ayında sokakta yanlışlıkla hapse atılan bir simitçinin hikâyesi. Ona cezaevinde sahip çıkıp abilik yaptım. Ben senaryomuzu kalem alan Avni Özgürel’in hayatını canlandırdım. Umarım başarılı olmuşuzdur. 80 olaylarını yaşamayan biri olarak çok zor bir karakteri oynadım. Bildiğimiz ve öğrenebildiğimiz kadarıyla canlandırmaya çalıştım. İzlediğimde filmi kendi filmim olmasına rağmen çok ağladım. İşin acısı filmin gerçek hikaye olması. Bizi üzen ve yoran kısmı bu zaten. Keşke yaşanmasaydı dediğimiz bir hikâye. Bunu sinemasal bir dille anlatmaya çalıştığımız için çok etkili olduğunu düşünüyorum. İnşallah yolu açık olur." dedi. Gürbey İleri ise, “Bu filmdeki karakterimi hazırlarken, öncelikle onun duygusal derinliklerine inmeyi hedefledim. Gerçek bir hikayeden esinlenen bir rolü canlandırmak, o karakterin duygusal yükünü hissetmek açısından büyük bir sorumluluk taşıyor. Bu hikaye, insanlık ve adalet kavramları üzerinde derin izler bırakacak türden bir öyküydü. Gerçek hayattan uyarlanan hikayelerin insanların kalplerine dokunduğunu düşünüyorum. Bu filmde rol alarak onlarla birlikte bu heyecanı hissetme fırsatı buluyorum. İnşallah seyircilere de o dönemin toplumsal sorunlarını geçirebilmişizdir.” şeklinde konuştu. Ece Gökçen ise, "80’ler döneminde yaşanmış bir hikâyeyi konu alıyor. Bu yüzden daha anlamlı buluyorum. O dönemde masum bir simitçinin haksız yere yaşadıklarını görüyoruz. Ben oynadığım karakterde simitçinin nişanlısının duygularını aktarmaya çalıştım. Genel olarak dönem işlerini çok seviyorum. Çok istediğim bir işti zaten. Dahil olduğuma çok sevindim. Böyle anlamlı bir işte yer aldığım için kendi kaderim adına çok gurur duyuyorum." dedi. Galaya katılan Aslıhan Karalar ve Nergis Kumbasar, duygusal derinliklerle dolu filmin etkisinde kaldıkları gözlerden kaçmadı. Filmi izleyen tüm konukların ortak yorumu ise, filmi oldukça etkileyici ve dokunaklı buldukları yönünde oldu. Yönetmen koltuğunda Serkan Özarslan'ın yer aldığı film, 12 Eylül'ün hemen ardından yaşanan ve masum bir simitçinin dramatik hikayesine odaklanıyor. Suçu sadece simit satmak olan bir vatandaşın hayatını anlatırken, film aynı zamanda 12 Eylül sonrası gelişen olayları işlerken, 80'li yılların dönemine daha önce bakılmayan bir açıdan yaklaşıyor. Toplumsal yaşamın merkezinde dönemin insan öykülerini temel alarak gelişen bu film, toplumun içinde geçen derin bir hikayeyi seyirciyle buluşturmayı hedefliyor."

1923 MÜZİKALİ PSM SAHNESİNDE.....

Cumhuriyetin kahramanların anısına saygıyla icra edilecek “1923 Müzikali”, 28 Aralık’ta İstanbul Zorlu PSM’de seyirci karşısına çıkacak. 100 kişilik kadrosuyla, tarihimize ışık tutan destansı hikayesiyle kalplerimize dokunacak. Genç, yaşlı, çocuk, kadın ve erkek nice isimsiz Cumhuriyet kahramanının yarattığı Millî Mücadele serüvenini müzik, dans, muhteşem sane tasarımı ve multimedya şovu eşliğinde anlatan “1923 Müzikali”, 100 kişilik oyuncu kadrosuyla seyirci karşısında.........

© Önce Vatan


Get it on Google Play