Rakiplerini kimyasal darbelerle safdışı bırakan Putin’in içeride sayıları giderek artan muhalifleriyle başa çıkıp çıkamayacağını çıkabileceğin zaman gösterecek. “Arap Baharı” sonrasında Esad’ın davetiyle Suriye inen, Akdeniz kıyısında Tarsus ve Hmeymim’de “sonsuza kadar” kaydıyla askeri üsler elde eden, Güney Kıbrıs’ta, Libya’da, Afrika içlerinde bayrak gösteren Putin Rusyası Ukaryna’da giderek yorulmaktadır. “Kuşak ve Yol”u hayata geçirebilmek için ABD ile yıllardır savaşan ve küresel ekonominin lideri olmaya çalışan Çin, bunda böyle ne ölçüde Rusya’nın yanında duracaktır?
Sözün özü, Putin göreve geldiği 1999’dan bu yana oynamakta olduğu “Rus Ruleti”nden kazançlı çıkabilecek midir?
Putin’in kazançlı çıkıp çıkmayacağını, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesine göz yumarak, hem Çin’in önünü kesen hem de Avrupa ülkelerinin yeniden NATO yörüngesine girmelerini sağlayan ABD’nin tutumu belirleyecektir. ABD üretimi Çin’e kaydırıp, paradan para kazanma politikası uygulamaya başladığında ne diyordu ihtiyar Kurt Kissinger, hatırlayalım: “ İki düşmanımız olduğunda, onlara tamamen eşit muamele etmenin akıllıca olmayacağını biliyoruz. (...) Şu an özel çıkarlar gereği kurulan Çin-Rus ittifakı kalıcı bir ilişki gibi görünmüyor.”
Bölgesel ve küresel hatta yerel gelişmeleri Kıssinger’ın bu saptamaları çerçevesinde değerlendirmek gerekiyor.

M. KEMAL SALLI

Kritik durumlarda hayatını riske atabilecek kararlar alınması “Rus Ruleti” olarak tanımlanır. Rusya Devlet Başkanı Putin’in son yıllarda peşpeşe aldığı pekçok karar “Tam bir Rus ruleti” olarak değerlendiriliyor.
Göreve başladığı yıllarda yurtiçinde ve dışında yaptığı operasyonlarla Rus halkının büyük beğenisini kazanan ve “Rusya’yı kurtaran Adam” olarak anılmaya başlanan Putin, 2015’te Kırım’ı ilhak etmesi sonrasında Batılı ülkeler tarafından uygulanan yaptırımların Ukrayna’yı işgal etmesi sonrasında giderek artması nedeniyle halkının sevgisini ve güvenini kaybetmeye başlamıştı.
Putin, 1999’da göreve başladığında, yurtiçinde ve yurtdışında yaptığı ataklarla, Sovyetler Birliği’nin dağılması nedeniyle büyük bir düş kırıklığı yaşayan Rus halkının moral kazanmasını sağlamıştı. Devlet Başkanı Esad’ın davetiyle gittiği Suriye’nin Akdeniz kıyısındaki Tartus ve Himeymim limanlarında “sonsuza kadar” kaydıyla askeri üsler kurması, Güney Kıbrıs, Libya ve Afrika’nın pekçok ülkesinde bayrak göstermesi, Kırım’ı ilhak etmesi Putin’i ülkesinde bir kahraman olarak anılmasını sağlamıştı.
Fakat, 24 Şubat 2023’te Ukrayna’yı işgal etmeye başlaması Putin’in kaderinin ters dönmesine neden oldu. Ukrayna’yı işgal girişimi, Putin’in hedeflediği gibi ilerlemedi. Önceleri plastik kask yardımıyla yetinen Batılıların Ukrayna’ya verdikleri yardımları giderek artırmaları, Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygulamaları, giderek artan askeri zayiat Putin’in muhaliflerinin artmasına neden oldu.
Ekonomik sıkıntıların giderek artması, Putin’in giderek artan asker talebi, Rus halkının, “Ukrayna’da ne işimiz var, niçin savaşıyoruz; Avrupa ile ilişkilerimizi neden torpilledik?” sorgulaması yapmasına neden oldu.
OLİGARKLAR PUTİN’İ NEDEN YALNIZ BIRAKTILAR?
Putin, bu zorlu süreçte, göreve geldiği 1999 yılından beri verdiği desteklerle büyük servet sahibi olan oligarkların kendisini yalnız bırakmalarını hazmedemiyordu. Putin’in istediği maddi desteği vermemek için yurtdışına kaçan oligarkların pekçoğunun gittikleri ülkelerde peşpeşe hayatlarını kaybetmeleri, “Putin’in intikamı” olarak değerlendirilmişti.
Rusya’da kalarak Putin’le mücadele etmeye yeltenenler de, çeşitli suçlamalarla tutuklanmış, hapsedilmiş, işkence görmüşler, fırsatını bulanlar yurtdışına kaçmak zorunda kalmışlardı.
ALEXEY NAVALNİ NEDEN ÖLDÜ?


16 Şubat günü Sibirya’da, tutuklu bulunduğu hapishaneden mahkemeye giderken fenalaşarak hayatını kaybettiği duyurulan, aktivist avukat Alexey Navalni Putin’in en güçlü muhalifiydi. Batılıların gizli açık destek verdikleri, Batılı ajanların her zaman korumaya çalıştıkları 1976 doğumlu Navalni, defalarca hakim karşısına çıkarılmış, çeşitli suçlamalarla hapsedilmişti.
Navalni, 2011’deki parlamento seçimleri öncesinde yaptığı gösterilerde, Rus halkını muhalif partilere oy vermeye çağırmıştı. Seçimleri kazanan Putin’in yönlendirmesiyle evi aranan Navalni, herhangi belge bulunamamasına rağmen, geçmişte yaptığı bazı çalışmalardan dolayı suçlu bulunmuş ve yıl hapse mahkum edilmişti. Bir üst mahkemenin kararı bozması üzerine Navalni hapse girmekten kurtulmuştu.
Navalni 2015 yılında Moskova Belediye Başkanlığı seçimlerine bağımsız aday olarak katılmış ve oyların yüzde 27’sini almasına rağmen, seçimleri Putin’in desteklediği Sergey Sobyenin kazanmıştı.
Navalni Temmuz 2019’da izinsiz gösteri düzenlediği gerekçesiyle 30 gün hapse mahkum olmuş ve hapishanede ciddi bir sağlık soruu yaşamış, doktaoları Navalni’nin zehirlenmiş olabileceğinden söz etmişlerdi.
Ağustos 2020’de katıldığı bir etkinlikte çayına birkaç damla noviçok zehiri karıştırılması nedeniyle komaya giren Navalni Batılı ajanlar tarafından Almanya’ya kaçırılmış, Münih’teki bir hastanede uzun süre tedavi edilerek hayata döndürülmüştü. Sağlığına kavuşan Navalni, uyarıları dinlemeyerek, Putin’le mücadele etmek için Moskova’ya dönmüştü.
Moskova’da çayına, pek de affetmeyen bir zehirin (noviçok) karıştırılmasıyla komaya girdikten sonra Batılı ajanlar tarafından getirildiği Almanya’da çok ciddi bir tedavi gören Navalni, uyarılara rağmen Moskova’ya dönerken, yargılansa bile hapis cezası almayacağını umuyor olmalıydı. Anlaşılan o ki, Navalni, en ciddi rakibi olmasına rağmen, Putin’i tanıyamamış ya da Batılı dostlarına gereğinden fazla güvenmişti. Almanya dönüşü yolsuzluk dahil pekçok suçtan dolayı 30 yıl hapse mahkum edilen Navalni, “Putin hayattayken benim kurtulmam mümkün değil” demişti.
Navalni’nin eşi Yula, eşinin ölüm haberi duyulduğunda Moskova’da yaptığı açıklamada, Rus halkını, kocasının başlattığı “Özgür Bir Rusya” hareketini devam ettirmeye çağırdı. Fakat Rus halkının, kendisine karşı çıkanları ne şekilde “ödüllendirdiğini” bildikleri kara kuşak sahibi KGB ajanı Putin’e karşı, “Özgür Bir Rusya” hareketini ne ölçüde sürdürebilecekleri merak ediliyor..
Navalni yalnızca Putin’n değil, bazı ünlü politikacının da kirli çamaşırlarını ortaya dökmüştü. Rusya eski Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, yakınları tarafından yönetilen hayır kurumları üzerinden kara para aklıyordu. Medvedev akladığı paralarla geniş araziler, tatil beldeleri ve malikaneler almıştı.
Eski Rusya Başsavcısı Yury Chaik’nın iki oğlu da bir takım yurtdışı operasyonlar ve yasadışı özelleştirmeler ile şaibeli ihalelerden kazandıkları paralarla Rusya’da lüks malikaneler, İsviçre’de lüks oteller almışlardı.
VUKUAT İSTESİ
Son yıllarda Putin’e karşı gelenlerin nasıl “ödüllendirildikleri” biliniyor. Sergey Pirigojin, Sergey Skipiral ve kızı, Viladimir Kara-Murza, Aleksandr Litvinenko, Aleksandr Perepiliçny, Viktor Yuşçenko, Anna Politkurskaya, Vladimir Glovlyov, Boris Nemtsov, Paul Klebnikov, Pyotr Verzilov, Stanislav Markelov ve Anastasia Babourova...
Liste uzayı gidiyor.
PUTİN’İN RUS RULETİ
II. Dünya Savaşı sonrasında İngilizlerden aldığı “küresel lider” konumuna yükselen ABD, bu sıfatnı koruyabilmek amacıyla, Rusya ile Yalta’da güç alanları paylaşım anlaşması yapmıştı. Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında küresel aktörler arasında yeni bir paylaşım kavgası yaşanmaya başladı. Rusya eski konumuna yükselmeye çalışırken, Avrupa Birliği’ni oluşturan ülkeler de, ordusu da olan yeni bir küresel güç oluşturma hevesine kapıldılar. 2015 sonrasında bu yarışa Çin de “Kuşak ve Yol projesiyle katıldı.
Rakiplerini kimyasal darbelerle safdışı bırakan Putin’in içeride sayıları giderek artan muhalifleriyle başa çıkıp çıkamayacağını çıkabileceğin zaman gösterecek. “Arap Baharı” sonrasında Esad’ın davetiyle Suriye inen, Akdeniz kıyısında Tarsus ve Hmeymim’de “sonsuza kadar” kaydıyla askeri üsler elde eden, Güney Kıbrıs’ta, Libya’da, Afrika içlerinde bayrak gösteren Putin Rusyası Ukaryna’da giderek yorulmaktadır. “Kuşak ve Yol”u hayata geçirebilmek için ABD ile yıllardır savaşan ve küresel ekonominin lideri olmaya çalışan Çin, bunda böyle ne ölçüde Rusya’nın yanında duracaktır?
Sözün özü, Putin göreve geldiği 1999’dan bu yana oynamakta olduğu “Rus Ruleti”nden kazançlı çıkabilecek midir?
Putin’in kazançlı çıkıp çıkmayacağını, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesine göz yumarak, hem Çin’in önünü kesen hem de Avrupa ülkelerinin yeniden NATO yörüngesine girmelerini sağlayan ABD’nin tutumu belirleyecektir. ABD üretimi Çin’e kaydırıp, paradan para kazanma politikası uygulamaya başladığında ne diyordu ihtiyar Kurt Kissinger, hatırlayalım: “ İki düşmanımız olduğunda, onlara tamamen eşit muamele etmenin akıllıca olmayacağını biliyoruz. (...) Şu an özel çıkarlar gereği kurulan Çin-Rus ittifakı kalıcı bir ilişki gibi görünmüyor.”
Bölgesel ve küresel hatta yerel gelişmeleri Kıssinger’ın bu saptamaları çerçevesinde değerlendirmek gerekiyor.

QOSHE - PUTİN’İN RUS RULETİ - M. Kemal Sallı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

PUTİN’İN RUS RULETİ

7 0
24.02.2024

Rakiplerini kimyasal darbelerle safdışı bırakan Putin’in içeride sayıları giderek artan muhalifleriyle başa çıkıp çıkamayacağını çıkabileceğin zaman gösterecek. “Arap Baharı” sonrasında Esad’ın davetiyle Suriye inen, Akdeniz kıyısında Tarsus ve Hmeymim’de “sonsuza kadar” kaydıyla askeri üsler elde eden, Güney Kıbrıs’ta, Libya’da, Afrika içlerinde bayrak gösteren Putin Rusyası Ukaryna’da giderek yorulmaktadır. “Kuşak ve Yol”u hayata geçirebilmek için ABD ile yıllardır savaşan ve küresel ekonominin lideri olmaya çalışan Çin, bunda böyle ne ölçüde Rusya’nın yanında duracaktır?
Sözün özü, Putin göreve geldiği 1999’dan bu yana oynamakta olduğu “Rus Ruleti”nden kazançlı çıkabilecek midir?
Putin’in kazançlı çıkıp çıkmayacağını, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesine göz yumarak, hem Çin’in önünü kesen hem de Avrupa ülkelerinin yeniden NATO yörüngesine girmelerini sağlayan ABD’nin tutumu belirleyecektir. ABD üretimi Çin’e kaydırıp, paradan para kazanma politikası uygulamaya başladığında ne diyordu ihtiyar Kurt Kissinger, hatırlayalım: “ İki düşmanımız olduğunda, onlara tamamen eşit muamele etmenin akıllıca olmayacağını biliyoruz. (...) Şu an özel çıkarlar gereği kurulan Çin-Rus ittifakı kalıcı bir ilişki gibi görünmüyor.”
Bölgesel ve küresel hatta yerel gelişmeleri Kıssinger’ın bu saptamaları çerçevesinde değerlendirmek gerekiyor.

M. KEMAL SALLI

Kritik durumlarda hayatını riske atabilecek kararlar alınması “Rus Ruleti” olarak tanımlanır. Rusya Devlet Başkanı Putin’in son yıllarda peşpeşe aldığı pekçok karar “Tam bir Rus ruleti” olarak değerlendiriliyor.
Göreve başladığı yıllarda yurtiçinde ve dışında yaptığı operasyonlarla Rus halkının büyük beğenisini kazanan ve “Rusya’yı kurtaran Adam” olarak anılmaya başlanan Putin, 2015’te Kırım’ı ilhak etmesi sonrasında Batılı ülkeler tarafından uygulanan yaptırımların Ukrayna’yı işgal etmesi sonrasında giderek artması nedeniyle halkının sevgisini ve güvenini kaybetmeye başlamıştı.
Putin, 1999’da göreve başladığında, yurtiçinde ve yurtdışında yaptığı ataklarla, Sovyetler Birliği’nin dağılması nedeniyle büyük bir düş kırıklığı yaşayan Rus halkının moral kazanmasını sağlamıştı. Devlet Başkanı Esad’ın davetiyle gittiği Suriye’nin Akdeniz kıyısındaki Tartus ve Himeymim limanlarında “sonsuza kadar” kaydıyla askeri üsler kurması, Güney Kıbrıs, Libya ve Afrika’nın pekçok ülkesinde bayrak göstermesi, Kırım’ı ilhak etmesi Putin’i ülkesinde bir kahraman olarak anılmasını sağlamıştı.
Fakat, 24 Şubat 2023’te Ukrayna’yı işgal etmeye başlaması Putin’in kaderinin ters dönmesine neden oldu. Ukrayna’yı işgal girişimi, Putin’in hedeflediği gibi ilerlemedi. Önceleri plastik kask yardımıyla yetinen Batılıların Ukrayna’ya verdikleri yardımları giderek artırmaları, Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygulamaları, giderek artan askeri zayiat Putin’in muhaliflerinin artmasına neden oldu.
Ekonomik sıkıntıların giderek artması, Putin’in giderek artan asker talebi, Rus halkının, “Ukrayna’da ne........

© Önce Vatan


Get it on Google Play