Uğur böceği ise renkli şirin görünümü ile insanoğlu ile en tanışık olan canlılardan. Dünyanın neresi yaşam yeriniz olursa olsun mutlak uğur böceği ile tanışmışsınızdır. Uğur böceğinin insan için zararlı olduğuna dair en cılız haliyle dahi bir tespit, sav yoktur. Uğur böceğinin faydası var mıdır diye düşünecek olursak somut bir faydası da kayıtlarda yer almaz, şirin ve renkli görünümünün ardında on asır öncesinden günümüze ulaşan bir efsanenin de kahramanıdır, okuyalım..

*

Uğur Böceği Hikâyesi;

Avrupa halkları arasında “Tanrı’nın Mucizesi” olarak bilinir.

Bu takma ad, 10. yüzyıla kadar uzanan, bir efsaneden alınmıştır.

Masum olduğunu iddia eden adamın biri, Paris’te işlenen bir cinayet nedeniyle ölüme mahkûm edilir.

Kamu idaresi hükmü gereğince, cellat tarafından adamın kafası kesilecektir.

İnfazdan hemen önce bir uğurböceği gelip adamın boynuna konar.

Cellat onu oradan uzaklaştırmaya çalışır ama böcek birkaç kez aynı yere geri döner.

Bunun üzerine, Kral II. Robert (972-1031) bunu ilahi bir müdahale olarak kabul edip, adamı affeder.

Birkaç gün sonra, gerçek katil bulununca da bu hikâye hızla yayılır ve o günden beri uğurböceği “ezilmemesi gereken” şanslı bir cazibe olarak kabul edilir.

*

Uğur böceği ile alakalı literatürde yer alan kısa tanım ve açıklamada şöyledir;

Uğur böceği, Coccinellidae familyasını oluşturan çok yaygın görülen böcek türlerinin ortak adı.

Büyük bir kısmı renklidir. Üst kanatları kırmızı ya da sarı üzerine siyah noktalı ya da tersi, yani siyah zemin üzerine kırmızı, pembemsi ya da sarı desenlidir. Tropiklerde mavi ve yeşil renklerine de rastlanır. Dut vb. meyvelerin üzerinde bulunurlar. Boyları yaklaşık 0,5 cm olan bu familyaya ait hayvanların yarım küre şeklinde görünen vücutları çok tipiktir. Nadiren hafifçe oval olurlar. Ancak Asya’daki bazı türler 1 cm.’nin üzerine çıkar.

Türkiye'de Coccinella septumpunctata, Adalia bipunctata ve Coccinella quinquepunctata en yaygın olanlarıdır.

Tarım zararlısı olan Epilachninae alt familyası hariç, hepsi yararlı böceklerdir. Larvaları ve erginleri yaprak bitlerini ve koşnilleri büyük sayıda yediklerinden biyolojik mücadelede kullanılır. Birkaç türü larva iken yaprak biti, ergin iken öncelikle mantar yerler.

İyi uçarlar, rahatsız edildiklerinde yere düşerler ve çok defa bacaklarını vücuda toplayarak ölü taklidi yaparlar. Kışı birçoğu bir arada ergin olarak geçirirler. İlkbaharda yumurtalarını yaprakların altına ya da kabukların yarıklarına bırakırlar. Larvaları yumuşak derili, çok defa renkli desenli, çok hareketlidir. Genellikle dört defa deri değiştirirler. Gelişme süreleri 30-60 gündür. Senede iki döl verirler. Yumurtalar çoğunlukla yaprakbiti kolonilerinin civarına bırakılır. Larvalarda negatif ve pozitif geotaksi çok iyi gelişmiştir.

Ayrıca uğur böceği yumurtlayarak çoğalır ve yaşamları boyunca birçok yumurta bırakırlar, yavru bakımları yoktur.

*

On asır öncesinden günümüze ulaşmış bu hikâye ya da efsane gerçekle ne kadar öpüşür, aslı astarı var mıdır, bilimsel bir dayanak ya da kanıt yok. Kanıt olmasa dahi tüm dünyada şans ve uğur getirdiğine dair bir inanç, varsayım konusunda insanlar hemfikirdir. Devamında bilimsel izahat ve açıklamada da okuduğunuz üzere insana bir zararı olmadığı gibi doğada destekleyici bir görevler dizisi de üstlenmiştir.

QOSHE - “UĞUR BÖCEĞİ” UĞURLU MU! - Mir Murat Demir
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“UĞUR BÖCEĞİ” UĞURLU MU!

4 0
21.11.2023

Uğur böceği ise renkli şirin görünümü ile insanoğlu ile en tanışık olan canlılardan. Dünyanın neresi yaşam yeriniz olursa olsun mutlak uğur böceği ile tanışmışsınızdır. Uğur böceğinin insan için zararlı olduğuna dair en cılız haliyle dahi bir tespit, sav yoktur. Uğur böceğinin faydası var mıdır diye düşünecek olursak somut bir faydası da kayıtlarda yer almaz, şirin ve renkli görünümünün ardında on asır öncesinden günümüze ulaşan bir efsanenin de kahramanıdır, okuyalım..

Uğur Böceği Hikâyesi;

Avrupa halkları arasında “Tanrı’nın Mucizesi” olarak bilinir.

Bu takma ad, 10. yüzyıla kadar uzanan, bir efsaneden alınmıştır.

Masum olduğunu iddia eden adamın biri, Paris’te işlenen bir cinayet nedeniyle ölüme mahkûm edilir.

Kamu idaresi hükmü gereğince, cellat tarafından adamın kafası kesilecektir.

İnfazdan hemen önce bir uğurböceği gelip adamın boynuna konar.

Cellat onu oradan uzaklaştırmaya çalışır ama böcek birkaç kez aynı yere geri döner.

Bunun üzerine, Kral II. Robert (972-1031) bunu ilahi bir müdahale olarak kabul edip, adamı affeder.

Birkaç gün........

© Önce Vatan


Get it on Google Play