Hatm-i Hacegân ve Sohbet Meclisi(ne gelirken, tam bir vücud ve elbise temizliği ile mümkün olursa, gusl abdestiyle gelmek, hatmin ve sohbetin nihayetine kadar huzur ve vukuf-f Kalb’e riayet, etmek, Hatm-i Havacegân’ın azim bir emir, vusule sebeb olduğuna, Silsile-i Saâdât’ın mübarek ruhlarının huzur ve ruhânî alakalarının şerefab olacaklarına i’tikad etmek. Meclis-i Hatm-i Havâcegân’da kendi ayıp ve kusurlarına bakarak kendi varlığını nefy’ederek hazır bulunan diğer kardeşlerini iyilik ve faziletlerle ispat eylemek. Hatm-i Hacegân’ın maddî- ma’nevî, hususiyyeti büyük menfaatinin, kudsî feyiz’lerinin avam ve havasa şamil ve çok geniş olduğuna, i’tikad etmek, ale’lhusus, hatim halkasında emirlere imtisal nehiy’lerden içtinap hususundaki kusurlarını ve hılfini geçmişte irtikap ettiği nehiy’leri, hal-i hazırdaki vazi’yyetini hatırlar, tezekkür eder, aralarında bulunduğu bu emr-i azim istikametinde, bütün za’af ve acziyyetini düşünerek alemiyyet, basiret ve hayretiyle her şeyi muhîT olan, Mevlây-ı Müteâle karşı havf( korku) ve haşyet almak, huzur ve ruhânî alakaları muhakkak bulunan Silsile-i Saâdât’ın tertemiz ruhlarına karşı büyük bir hacalet( hayrete düşmek, utanmak, yüzü kızarmak aczını i’tiraf etmek) bu hale rağkmen, Cenab-ı Erhamü’rrâhimîn’in Nazar-ı Afv Kerem ve inayetiyle, Mazhar-ı Hidayet ve rehmet olan Ervâh-ı Saâdât’ın da Nazar-ı Şefkat, himmet ve tertibiyle nazır ve feyiz ulaştıracaklarına yakînen inanmak muhafazası elzem, Âdab-I Esâsiyye ve zarûriyye’dendir.

Hatm-i Hacegân’a devam edenler üzerindeki te’sirleriune gelince: Seyir ve sülûke ma’ni olan , tabi’i, ağırlıkların kesafetin ve beşerî za(af’ların zevai, zikir, ibadet ubudiyyeti Mevlâ ile mutme’in olması, Fazl ve Kerem-i Hak, İmdad-ı Nusreti Saâdât ile fena bi’llâh ve Bekâ Bi’llâh Devletiyle tahukkukun husule gelmesidir. Fena ve Bekâ husuml bulmaksızın bir ferdin varlığından halas olmasına, İlim ve irfan, iman ve İslâm’ı Hakîkî ile, tahakkuk etmesine imkan yoktur. Meğer, İnayit-i BÎ İlleti Hakka- Hilâf-ı âdete ve sünnet olarak mazhariyyet hasıl ola!

Tarîkat Kardeş’lerinin biribirleriyle sohbet adabına gelince: Gerek topluca ve gerekse ferden, Kardeş’lerin biribirleriyle sohbetlerinde muhafazası lüzumlu adab, herbir kardeşin diğer kardeşleri karşısında kendisini yok sayarak, bütün fazilet ve kemali kardeşlerine atf ve havale etmek suretiyle, din karındaşlığını ispat etmesi, kardeşlik hukukunu, dünyevî menfe’atler ve dünya ile muallel kılmaksızın, li’llâh ve fi’llâh olarak te’sis ve iudame eylemesi, kardeş’lerinin hiçbir hatasını görmeyerek daima afv ve görmeyerek muamelede bulunması, halisâne hürmet ve muhabbette bulunması sûrî ve ma’nevî nusret ve karşılıklı yardımlaşmayı esirgemeyerek bütün gayretini sarf’etmesi gibi umûr ve husustan ibarettir...

Hatm-i Hacegân için bir araya gelmek, Cenab-ı Hakk’ın rahmet ve mağfiretini celbe sebebdir: Ebûd- Derdâ Hazret’lerinden rivayete göre, Efendimiz, salla’llâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “ Kıyâmet günü Cenab-ı Hakk minberler üzerinde yüzleri nurlu cemaatler gönderecek, Mahşer halkı onlara gıpta edecekler. Onlar ne Peygamber’dir, ne de şehid’dirler, buyurdu, Bir Sahabî: Onlar Kimlerdir? Bize ta’rif buyur, ya Resûle’llâh! Dedi. Efendimiz:” Onlar muhtelif kabile ve beldelere mmensup oldukları halde biribirlerini Allah için seöven ve Allah’ı zikretmek için bir araya gelip Allah’ı zikredenlerdir,” buyurmuştur.

Hazreti Üstaz’ımız, “ Evlâdım! Sizler ne büyük mükafâta nail olacaksınız bir bilseniz? Yarın Mahşer yerinde bizler geçerken, Mahşer halkı gıpta ile, Resûlu’llâh salla’llâhu aleyhi ve sellem Efendimize soracaklar: “ yâ Resûle’llâh! Bunlar Peygamberler mi? Hayır! Velî’ler mi? Hayır! Şehid’ler mi? Hayır! Öyleyse bunlar kim? Bunlar ahir zamanda garip hale gelen Din-i Celil-i İslâmı ihya için çalışan mücahid’ler’dir,” buyurdu.

Efendimiz başka bir hadis-i Şrif’de de,” Herhangi bir cemaat Allah’ı zikr için otururlarsa, melekler onların etrafığnı kuşatır, onları rahmeti ilâhî isti’la eder, üzerlerine sükunet ve vakar iner. Rabbimiz onları Huzur-u Ma’nevî’sinde bulunan meyleklerine medh-ü sena eder.”

Ve yine bir başka Hadis-i Şerif’de de: “ Cennet bahçelerine uğradığınızda onlardan istifade edinhiz.” Ashab-ı Kiram: “ Cennet bahçeleri nerelerdir? Diye sordular da, Efendimiz; Mescid’ler, zikir halkaları ve ilim meclisleridir” buyurdu.

Yukarıdaki meallerini verdiğimiz, Hadis-i Şerif’ler’de ifade buyrulan meclis’ler ve halkalar, Hatm-i Hacegân ve zikir meclisleridir.Derya’dan bir katre olarak sunduğumuz bunca müjdeden sonra, ümid ederimki,bundan sonra Kardeş’lerimiz hatimlere ve sohbetlere daha sıkı sarılırlar ve geçersiz bahanelerle hatim ve sohbetlerden geri kalmazlar. Hatimlere daim kardeşlerimizden herhangi birisi, meşrû’ bir sebeble, hatime katılamamışsa, evinde tek başına veya müsaid ise refikasıyla birlikte, öncesinde ve sonrasında, 100 istiğfar, 100 Salavat-ı Şerife ve yedi Fatiha ile birlikte, 1000 İhlas-ı Şerif okursa, Hatm-i Hacegân’ın ma’nevî ziyafetinden mahrum kalmaz...

Feyzülkadîr’de mecud bir hadis-i Şerif’e göre, Efendimiz” Allah’ı zikr için oturan bir cemaat, zikirden kalkacakları zaman, kendilerine Allah’ın mağfiretine kavuşmuş ve seyyiâtiniz, hasenata tebdil edilmiş olarak bu meclis’ten Kalkınız, “ buyrulur...

QOSHE -   CUM’A  SOHBETİ  ( 5 / 34 ) - Mustafa Akkoca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

  CUM’A  SOHBETİ  ( 5 / 34 )

24 0
19.01.2024

Hatm-i Hacegân ve Sohbet Meclisi(ne gelirken, tam bir vücud ve elbise temizliği ile mümkün olursa, gusl abdestiyle gelmek, hatmin ve sohbetin nihayetine kadar huzur ve vukuf-f Kalb’e riayet, etmek, Hatm-i Havacegân’ın azim bir emir, vusule sebeb olduğuna, Silsile-i Saâdât’ın mübarek ruhlarının huzur ve ruhânî alakalarının şerefab olacaklarına i’tikad etmek. Meclis-i Hatm-i Havâcegân’da kendi ayıp ve kusurlarına bakarak kendi varlığını nefy’ederek hazır bulunan diğer kardeşlerini iyilik ve faziletlerle ispat eylemek. Hatm-i Hacegân’ın maddî- ma’nevî, hususiyyeti büyük menfaatinin, kudsî feyiz’lerinin avam ve havasa şamil ve çok geniş olduğuna, i’tikad etmek, ale’lhusus, hatim halkasında emirlere imtisal nehiy’lerden içtinap hususundaki kusurlarını ve hılfini geçmişte irtikap ettiği nehiy’leri, hal-i hazırdaki vazi’yyetini hatırlar, tezekkür eder, aralarında bulunduğu bu emr-i azim istikametinde, bütün za’af ve acziyyetini düşünerek alemiyyet, basiret ve hayretiyle her şeyi muhîT olan, Mevlây-ı Müteâle karşı havf( korku) ve haşyet almak, huzur ve ruhânî alakaları muhakkak bulunan Silsile-i Saâdât’ın tertemiz ruhlarına karşı büyük bir hacalet( hayrete düşmek, utanmak, yüzü kızarmak aczını i’tiraf etmek) bu hale rağkmen, Cenab-ı Erhamü’rrâhimîn’in Nazar-ı Afv Kerem ve inayetiyle, Mazhar-ı Hidayet ve rehmet olan Ervâh-ı Saâdât’ın da Nazar-ı Şefkat, himmet ve tertibiyle nazır ve feyiz ulaştıracaklarına yakînen inanmak muhafazası elzem, Âdab-I Esâsiyye ve zarûriyye’dendir.

Hatm-i Hacegân’a devam edenler üzerindeki te’sirleriune gelince: Seyir ve sülûke ma’ni olan , tabi’i, ağırlıkların kesafetin ve beşerî za(af’ların zevai, zikir, ibadet ubudiyyeti Mevlâ ile mutme’in olması, Fazl ve Kerem-i Hak, İmdad-ı Nusreti Saâdât ile fena........

© Önce Vatan


Get it on Google Play